1 saati 15 dakika geçti. dikkat dağıtma vakti sona erdi. | Open Subtitles | مرّت 15 دقيقة فوق الساعة المعنيّة، انتهت فترة الإلهاء. |
Ben oyalama ya da hobi amacıyla Deri asla olduğunu söylemek için gidiyorum düşünüyorum | Open Subtitles | أعتقد أني سأقول درعي لم يكن ابداً لغرض الإلهاء أو الهواية |
Dikkat dağıtmak için yapılacak atışlar sekiz kırk beşte başlayacak. | Open Subtitles | خطف الإلهاء ستحدث بعد 5 دقائق في الــ 8: 35 |
Tadilattaki bina, dikkati dağıtan çok şey var. | Open Subtitles | مبنى تحت الإنشاء، الكثير من الإلهاء البصري |
Yani Gaz şirketi bir telefon ederseniz, Mükemmel bir dikkat dağılması sağlarsınız. | Open Subtitles | لذا, إتصال سريع لشركة الغاز سيخلق الإلهاء المثالي. |
Oyundan dikkatinin dağılmasını istedin, seni anlıyorum ama duygular? | Open Subtitles | الإلهاء والحنين للعبة تعاطفت معك، لكن العاطفة؟ |
Kaçarken dikkat dağıtıcı bir şeyler olması iyi olur. | Open Subtitles | ربما بعض الإلهاء بعيداً عن مخرجنا سيكون جيداً |
Sizin gibi bir oluşum için, kullanışlı bir dikkat dağıtma sağlayabilirim. | Open Subtitles | ولمجموعة مثلكم بوسعي توفير الإلهاء المفيد |
Tüm dikkatler kurbanın üzerinde. Mükemmel bir dikkat dağıtma. | Open Subtitles | "كلّ الأنظار متّجهة إلى الضحيّة، الإلهاء المثاليّ" |
- dikkat dağıtma burada işe yaramaz. - Bunu riske atamayız. Hepiniz ifşa olursunuz. | Open Subtitles | الإلهاء لن يجدي - لا يمكننا المخاطرة، فهذا سيعرضكم جميعاً للخطر - |
- Sadece bir bekçi vardır. - İyi. Casuslar oyalama kullanılır. | Open Subtitles | هناك حارسٌ واحد فقط - حسناً، 90% من الأعمال التجسسية هو الإلهاء - |
- Bütün bu oyalama çalışmıyor hem de l'd umut, Phoebe üzerinde özellikle de. | Open Subtitles | الإلهاء كله لا يعمل كما تمنيت (بالأخص ليس لـ (فيبي |
Frank'in ihtiyacı olan bir tür oyalama taktiği. | Open Subtitles | ما يحتاجه (فرانك) هو نوع من الإلهاء |
Bence tüm bunlar dikkat dağıtmak içindi. | Open Subtitles | أظن أن هذا كله كان نوع من الإلهاء |
Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama dikkat dağıtmak için iyi bir yol olacak. | Open Subtitles | شكراً لك على رعايتي لكنني أحتاج الإلهاء |
Dikkat dağıtan şeyler çok azdır ve bir keşişin hayatının cilvesi de budur. | Open Subtitles | مصدر الإلهاء قليل جداً وهذه سيكون إنجذاب رائع في حياة الراهب. |
Dinleyin, bir şekilde dikkatlerinin dağılması gerekiyor. | Open Subtitles | أصغوا، نحتاج إلى لحظة فقط، نوع من الإلهاء... |
Sadece biraz dikkatimin dağılmasını istemiştim. | Open Subtitles | لا تكن سخيفا إحتجت فقط إلى بعض الإلهاء |
Bütün bu dikkat dağıtıcı şeyler olmadan size Fancie'nin en iyilerini göstermek için sizi ana bölüme alalım. | Open Subtitles | لماذا لا أخذك للغرفة الرئيسية حتى أستطيع التركيز على أن أريك الأجمل في فانسي بدون كل هذا الإلهاء |
Özür dilerim ama dikkatimi dağıtacak ne kadar az şey olursa o kadar iyi olur. | Open Subtitles | الأمر بخير, أنا فقط أنه كلما قل الإلهاء كلما كان ذلك أفضل. |
Şu anda dikkat dağıtmanın zamanı değil. | Open Subtitles | الآن ليس الوقت المناسب لأعمال الإلهاء. |
- Kafamı dağıtmam gerek. | Open Subtitles | -أحتاج الإلهاء . |
Şu anda dikkatini dağıtacak şeylere ihtiyacın yok oğlum. | Open Subtitles | لا تحتاج إلى الإلهاء الآن يا عزيزي |