Elektrik Kurumu, kesintiler ve kopukluk için acil durum planlarını hazırladı eğer grev başlar ve santrallere ikmal... | Open Subtitles | مجلس الكهرباء الآن وضع خطط الطوارئ الخاصة به من أجل قطع و وقف الإمداد عندما يبدأ الإضراب لندن |
İkmal yapmak için bir uzay istasyonuna gittiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أننا ذاهبون إلى محطة فضائية لإعادة الإمداد |
Karşılığında, ikmal subayına bir Luger verdim. | Open Subtitles | أعطيت موظف الإمداد مسدس "لوجر" نظير هذا الخنجر |
''National Guest Worker Alliance'' adında bir örgüt kurdular ve bununla diğer işçilere yardım etmeye, Walmart ve Hershey fabrikalarının tedarik zincirlerindeki sömürü ve suistimalleri gün yüzüne çıkarmaya başladılar. | TED | أنشؤوا منظمة مع آخرين تدعى تحالف العامل الضيف القومي و من خلال هذه المنظمة ساعدوا بقية العمال بتسليط الضوء على الاستغلال والإنتهاكات في سلاسل الإمداد في مصانع وولمرت و هيرشي. |
tedarik zincirinde kayıp ve israfların nerede meydana geldiğine bakmalıyız. | TED | نحن بحاجة إلى بحث أين يحدث في سلسلة الإمداد كل هذه الخسائر والهدر. |
Gelişmiş dünyada, ürünler çiftlikten ayrıldıktan sonra çoğu ürünün tedarik zinciri sonundaki israfı pazar ve tüketiciler tarafından olurken, israf edilen ürünlerin sonu çürüdükleri ve çürürken metan gazı yaydıkları atık alanları olmakta. | TED | بينما في الدول المتقدمة، بعد خروج الطعام من المزرعة، يتم إهدار معظم الطعام في نهاية سلسلة الإمداد من قبل الأسواق والمستهلكين، وينتهي الطعام المهدر في مكب النفايات حيث يصدر غاز الميثان أثناء تحلله. |
Yosun Gezegeni İkmal Operasyonu 14'üncü Gün | Open Subtitles | *كوكب الطحالب , اليوم ال14 من عملية الإمداد* |
İkmal arabalarından bile daha iyi korunuyor olacağız | Open Subtitles | نحن حتّى محميون أفضل من عربات الإمداد |
İkmal arabalarından bile daha iyi korunuyor olacağız. | Open Subtitles | نحن حتّى محميون أفضل من عربات الإمداد |
Sevkiyat atlılarına pusu kuruyor, ikmal hatlarına saldırıyorum. | Open Subtitles | نصبوا كمائن للفرسان وضربوا خطوط الإمداد |
Telsiz Bir-Üç Komutan, burası Telsiz Bir-Üç Bravo, ikmal konvoyu ile görsel temas sağladık. | Open Subtitles | رايدر 1-3 ، إلى الفعّلي هنا رايدر 1-3 برافو نرصد قافلة الإمداد |
İkmal gemisi Arabella rıhtıma yanaştı... | Open Subtitles | وصلت سفينة الإمداد ...أرابيلا مع كامل القطاع |
İkmal hatlarını keseceğiz. | Open Subtitles | نقطع عليهم خط الإمداد. |
İkmal hatları buraya. | Open Subtitles | خطوط الإمداد هنا. |
İşim tedarik zinciri uzmanlığı, Meksika'da yaşıyor ve çalışıyorum. | TED | أنا فني في سلسلة الإمداد وأعيش وأعمل في المكسيك. |
Sonrasında tüm tedarik zincirini izleyerek kimliğini ve ekli olduğu bilgileri muhafaza ettik. | TED | لقد قمنا بعد ذلك بتتبعه عبر سلسلة الإمداد بالكامل للحفاظ على هويته وكل المعلومات المرفقة معه. |
Dünya üzerinde pek çok farklı ürünle ve onların tedarik zincirleriyle çalışıyoruz. | TED | نحن نعمل على العديد من السلع والمنتجات المختلفة وسلاسل الإمداد الخاصة بها عبر العالم. |
Bu resimlere bakıyoruz, ve ilk kez bu tedarik zincirindeki rolümüzü anlıyoruz. | TED | نحن ننظر إلى هذه الصور ونحن نفهم، للمرة الأولى , دورنا في سلسلة الإمداد |