Aynı zamanda, size milyarlara mal olacak anlaşmayı yok edeyim. | Open Subtitles | و في نفس الوقت تدمر الاتفاقيه التي ستكلفك المليارات |
anlaşmayı kabul et her şey sona ersin. | Open Subtitles | ضع الاتفاقيه على الطاوله وهذا كله سوف ينتهي |
Eğer Chan bu anlaşmayı engellemekte kararlıysa, diğer hareketini yapacağı yer burası olacaktır. | Open Subtitles | لو ان (تشان) مصر علي اعاقة الاتفاقيه فهذا هو سيذهب اليه لحركته التايه |
Charlie Lake'in diğer üçü ile anlaşmayı bozduğuna ve... elmasları tek başına alarak tamamen ortadan kaybolduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | ولكنى اعتقد ان "تشارلى" قد كسر الاتفاقيه مع زملائه الثلاثه لقد استعاد الماس بالكامل ثم اختفى تماماً |
anlaşmayı kabul et her şey sona ersin. | Open Subtitles | ضع الاتفاقيه على الطاوله |