Kenara çekti çünkü toplantı salonunda sıra dışı olduğumuza inanıyordu. | TED | وضعنا جانبا لأنه يعلم أننا غير تقليديين في قاعة الاجتماعات. |
toplantı odasına dönelim. Bugünkü toplantının anlamı biraz daha farklı olacak. | Open Subtitles | لنعد الى غرفة الاجتماعات اجتماع العاملين اليوم له معنى مختلف تماما |
Sunday, zarfı veren beyefendiye konferans odasını gösterip onunla orada buluşacağımı söyler misin? | Open Subtitles | صنداي, هل ممكن ان تقولى للرجل الذي أعطاك المظروف انني سأقابله بغرفة الاجتماعات |
İşler kısa sürede kontrol altına alındıktan sonra, okulun yeni müdiresi olarak kendimi tanıtmak üzere derhal okulun konferans salonunda bir toplantı çağrısı yaptım. | TED | بعد أن تمت السيطرة على كل شيء، طلبت القيام باجتماع فوري بقاعة الاجتماعات بالمدرسة لأعرّف بنفسي كمديرة جديدة للمدرسة. |
Yakaladığın her fırsatta bu toplantılara katılıp kıçının üzerinde oturman lazım. | Open Subtitles | تحتاج الي ان تكون في هذه الاجتماعات وكل فرصة تحصل عليها |
Bu toplantılar bu etkiyi 20 dakikadan az sürse de yarattılar. | TED | و كان لهذه الاجتماعات تأثير حين تدوم أقل من 20 دقيقة. |
Bir insanı küçük düşürüp onunla alay etmekten, ona iğneleyici bir biçimde takılmaya, hakaret edici şakalar yapmaya, toplantılarda mesaj atmaya kadar birçok farklı davranış içerir. | TED | وتشمل الكثير من التصرفات المختلفة، من السخرية أو التقليل من شأن شخص ما، إلى إغاظة الناس بطرق خبيثة، وإلقاء نكات مهينة، إلى استخدام الرسائل في الاجتماعات. |
- Bir ton evrak işi ve birkaç toplantı için beni istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون العديد من الأعمال والملفات اليوم و الاجتماعات ستكون ليلة مطيلة اليوم |
Şirketler yatırım için birbirleriyle yarışıyor ve bir onay olmak yüzlerce toplantı sürüyor. | TED | تتنافس الشركات الناشئة فيما بينها على الاستثمارات، يتطلب الأمر مئات الاجتماعات للحصول على شيك مصرفي. |
Birçok toplantı yaptık ve projeyi ciddiyetle göz önünde tuttuk. | TED | عقدنا الكثير من الاجتماعات وأخذنا الأمر بجدية. |
Saat 2'de konferans odasında yeni görevin hakkında bilgi alacaksın. | Open Subtitles | سنطلعك عن المهمه الجديده في غرفة الاجتماعات عند ال 02: 00 |
konferans Odası 1'deyiz. Biz de hemen geliyoruz. | Open Subtitles | نحن فى غرفة الاجتماعات رقم 1 سوف نكون هناك حالاً |
konferans odası B'de, basın için sabah demeci üzerinde çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | سأكون في قاعة الاجتماعات أعمل الخطاب الصباحي الذي ساقدمه للإعلام |
Hey, konferans odasındaki bilgisayarlarda bir sorun var. | Open Subtitles | يوجد لدينا مشكله في حاسب غرفة الاجتماعات. |
Gitmem istenen toplantılara gittim. | TED | ذهبت الى الاجتماعات التي طلب مني أن أذهب إليها. |
Benimle birlikte farklı toplantılara gelmesi için cesaretlendirdim | TED | كنت أشجعها أن تذهب معي إلى العديد من الاجتماعات. |
Ve toplantılar iş günü boyunca zehirlidir, kötüdür kirleticidir. | TED | هذه الاجتماعات مسممة إنها رهيبة و سامة خلال اليوم في العمل. |
O toplantılarda hissettiğim şey aslında kontrolle ilgiliydi. | TED | ما كنت أشعر به في هذه الاجتماعات كان يدور حول السيطرة. |
Bu uzun toplantılardan birinin ortasında bana bir not verildi. | TED | وبينما أنا في وسط أحد هذه الاجتماعات الطويلة، تسلمت ملاحظة. |
Ben ve John Jr. toplantıya gireceğiz. Çocuklar seni lobide bekliyorlar. | Open Subtitles | الأن جون انا فى اجتماع لذلك سأراك بهم فى قاعة الاجتماعات. |
Eğer şuanda telefon açıp Rebecca'yı aramıyorsam bunun sebebi toplantıların gizliliğine duyduğum saygıdır. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يمنعني من الاتصال الآن هو أني أحترم خصوصية هذة الاجتماعات |
Brifing odasına saldırırsak geçit odasına ulaşma şansımız artar ve çevirme bilgisayarını bloke edebiliriz. | Open Subtitles | وإذا أخذنا غرفة الاجتماعات سيكون لديك فرصة أفضل للوصول لغرفة البوابة وإغلاق كمبيوتر الاتصال |
Tam zamanında. Bu gizli buluşma işinde hayli iyisin. | Open Subtitles | بالموعد المحدّد، بدأت تبرعين في مسائل الاجتماعات السرّية هذه |
Kilisede pantolon giymek ve erkeklerin toplantılarına gitmek gibi göz ardı edilemez şeyler yapmaya çalıştık. | TED | حاولنا فعل أشياء لايمكن تجاهلها، مثل ارتداء السراويل في الكنيسة ومحاولة حضور الاجتماعات المحصورة على الرجال. |
Çok gizli buluşmalar için uygun yer açık araziler yani öyle mi? | Open Subtitles | إذاً الحقول هي الأماكن التي تتم فيها الاجتماعات السرية للغاية؟ |
Bir çok toplantıda ona eşlik ettiğinden beri merak ediyordum. | Open Subtitles | و كنت اتساءل, بما انها رافقته الى الكثير من الاجتماعات |
Geleneklerimize göre bütün görüşmeler ve yemekler burada olur. | Open Subtitles | ان عادتنا أن يكون كل الاجتماعات و وجبات الطعام هنا |
Ben buluşmalara katılmaya başladım. | Open Subtitles | بعد أن انتقلت هنا أنا اه ، بدأت أتي إلى الاجتماعات |