sosyal medyanın bizi hiç tahmin edemeyeceğimiz şekillerde bir araya getirmesi gerekiyordu. | TED | وسائل التواصل الاجتماعي كان من المفترض أن تجمعنا سويةً بطريقةٍ لم نكن نتخيلها. |
sosyal medya bizi tamamen bir kent meydanında toplayacaktı, fikir ve tartışmalarla hepimiz etkileşime geçecektik. | TED | وسائل التواصل الاجتماعي كان من المفترض أن تضعنا في مدينة متغيرة، حيث نرتبط مع بعضنا البعض بأفكار صعبة ومناقشات جميلة. |
askeri değildi, aynı zamanda sosyal ve politik yönleri de vardı ve bize farklı bir gözle bakarak sosyal yapımızın daha iyi olduğunu anlama imkanı sağladı. | TED | تلك المنافسة لم قاصرة على العسكرية لقد تضمنت منافسة ثقافية ومنافسة سياسية أيضاً أتاحت لنا بالنظر للفضاء كأحد تلك المنصات لاثبات أن نظامنا الاجتماعي كان أفضل |
sosyal medya hesaplarına göre dedesiyle çok yakınmış. | Open Subtitles | ووفقا الى حساباته في التواصل الاجتماعي كان مقربا جدا لجده |
sosyal öğrenme özelliğini kazanmamız sosyal ve evrimsel bir ikilem yaratabilirdi ki onun çözümü, doğru söylemek gerekirse, sadece psikolojimizin gelecekteki gelişimini değil, fakat tüm dünyanın gelecekteki gelişimini belirleyebilirdi. | TED | لأن حصولنا على التعلم الاجتماعي كان ليسبب معضلة اجتماعية وتطورية، وحلها، من العدل القول، كان ليقرر ليس فقط مستقبل سايكولوجيتنا، بل مستقبل العالم بأسره. |
sosyal medyanın ortaya çıkış amacı bizi birbirimize yakınlaştırmaktı, daha açık, hoşgörülü ve adil bir dünya yaratmaktı. | TED | الفكرة الأساسية لوسائل التواصل الاجتماعي كان أنها ستعمل على تجميعنا معًا، والعمل على جعل العالم منفتحًا ومتسامحًا وعادلًا أكثر... |