ويكيبيديا

    "الاحتمالات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olasılıkları
        
    • olasılık
        
    • olasılıklar
        
    • ihtimali
        
    • ihtimal
        
    • ihtimalleri
        
    • olasılığı
        
    • İhtimaller
        
    • ihtimalle
        
    • şansı
        
    • Bahisler
        
    • olasılıklara
        
    • şans
        
    • Muhtemelen
        
    • olasılığa
        
    Ve size evrenin içine dalmamız durumunda önümüzde açılan olasılıkları simgeleyen bazı örnekler göstermek istiyorum. TED وأريد أن أعرض بعض الأمثله التي تصور الاحتمالات المقفله من خلال الغوص في هذا العالم
    İlerledikçe olasılık kapsamını değiştirecek daha çok küçük kılavuzlara ihtiyacımız var. TED نحتاج مرشدين صغار حيث نتعلم ونحن نمضي مرشدين يغيرون نطاق الاحتمالات
    Fakat resmettiğim çeşit olasılıklar hakkında düşününce, biraz olsun korku duymalıyız. TED لكن حين نفكر في نوع الاحتمالات التي أرسمها، علينا أن نحس بنوع من الخوف.
    Peki, zehirlenmiş olmayıp da bozuk şeyler yemiş olmasının ihtimali nedir? Open Subtitles اذن, ماهي الاحتمالات انها لم تسمم, بأنها تناولت بعض الطعام الفاسد؟
    Ve bu konuda biraz düşününce, birkaç farklı ihtimal gördüm. TED بالتفكير في هذا لبعض الوقت، أرى عددا من الاحتمالات المختلفة.
    Belli bir sahnedeki tüm ihtimalleri düşünmem ve olabilecek her şeyi hayal etmem lazım. TED يجب عليّ أن أفكر بكل الاحتمالات المُعطاة في المشهد ومُحاولة تخيل كل ما يمكن حدوثه.
    O heriflerden birinin bile bu gemide olma olasılığı ne kadar düşük farkında mısın? Open Subtitles أتدركين مدى ضألة الاحتمالات أن يكون احدهم على متن السفينة
    Bu tarz ihtimaller içimdeki çocuğu gerçekten çok heyecanlandırıyor. TED وابتهج فعلا الطفل بداخلي لهذه الانواع من الاحتمالات.
    Yani, eğer sifonlu tuvalet ve artıma tesisi paradigmasını ortadan kaldırabilirsek, bütün bu olasılıkları açabiliriz. TED إذا فأنه يمكننا أن نفتح كل هذه الاحتمالات إذا استبعدنا النموذج القديم من المراحيض ومحطات المعالجة.
    Bilgisayar tüm olasılıkları değerlendirip potansiyel etki bölgesini iniş elipsi halinde çıkarıyor. TED وبأخذ كافة الاحتمالات بعين الاعتبار يحدد الحاسب الآلي المنطقة المحتملة للاصطدام في شكل إهليلجي للهبوط.
    Hayatınızda reddedildiğinizde, bir engelle karşılaştığınızda veya başarısız olduğunuzda olasılıkları göz önünde bulundurun. TED عندما يتم رفضك في الحياة، عند مواجهة العقبة التالية أو الفشل التالي، فكر في الاحتمالات.
    Eğer söylediğin doğruysa, bu olasılık kurallarına karşı geliyorum demektir. Open Subtitles لو أن ماتقوله صحيح .. فيبدو أننى أتحدى قانون الاحتمالات
    Bayes'in yaptığı şey esasında bilim adamlarının dünyayı irdeleme şeklini olasılık yöntemini kullanarak karakterize etmek ve tanımlamak için matematiksel bir yol sunmaktı. TED وما قام به بايس بشكل أساسي كان ابتكار طريقة رياضية باستخدام نظرية الاحتمالات لتمييز و توصيف كيف يتوصل العلماء إلى حقائق عن العالم.
    Bizi ilerleten şey de bu çılgınca olasılıklar ve cevaplanmamış sorular. TED و تلك الاحتمالات المجنونة و الأسئلة التي لا أجوبة لها هي التي تدفعنا إلى الأمام.
    Evrim genellikle bizim kat ettiğimiz tek bir yol olarak sunuluyor, ama gerçekte içinde geniş bir olasılıklar dizisi barındırıyor. TED عادةً يُنظر للتطور كأنه مسار واحد نأخذه، لكنه في الحقيقة يُمثل مجموعة ضخمة من الاحتمالات.
    "Gelecek prensipte bilinebilir" şeklinde boş bir umut ihtimali taşıyordu. Open Subtitles وهى تحمل الاحتمالات المحيرة والأساسيات التى يمكن المستقبل العمل به
    YNH: Bu bir kehanet değil. Her tür ihtimali bizden önce görüyor. TED يوفال نواه حراري: مجدداً، هذه ليست نبوءة؛ تبرز جميع الاحتمالات أمامنا.
    Ondan sonra esir tutulduğu yer için çok fazla ihtimal var. Open Subtitles ثم هناك مجموعة من الاحتمالات من حيث يمكن أن يكون أسيرا.
    Hatta öğle yemeğimde bazı ihtimalleri çizdim bile. Open Subtitles أنا حتى حلقت بعض الاحتمالات خلال ساعتي تناول طعام الغداء.
    Olabilir. Ama bir imparator olması olasılığı da gayet yüksekti. Open Subtitles أمكن ذلك، ولكن كانت الاحتمالات متساوية أن يكون إمبراطوراً.
    Büyük bir sette ise, ihtimaller sınırsızdır. TED وبمجموعة كبيرة جداً قد لا تنتهي الاحتمالات.
    Büyük ihtimalle kaydedilmiştir. Jürinin önündeyken onun çok işine yarayacak. Open Subtitles الاحتمالات تقول أنّها كانت مُسجلة وذلك سيكون مفيداً لهيئة المحلفين
    Ve sadece 20 korsan. Bu şansı bir miktar benim tarafıma çevirir. Open Subtitles ويوجد عشرون قرصانا فقط ، وهذا قد يضع الاحتمالات لصالحي
    Bahisler 50'ye 1 Miguel'in lehine. Open Subtitles الاحتمالات هيَ 50 مُقابِل واحِد لصالِح ميغيل
    olasılıklara gebe bir durum, ve tek düşünebildiğin şey "uyumak". Open Subtitles حالة حامل مع الاحتمالات وكل تفكيرك أن يذهب الجميع الى النوم.
    En temel aşamalarında doğanın şans ve olasılıkla yönetildiğini kabul etmek zorunda kaldık. Open Subtitles فعلى مستواها الأساسي علينا أن نقبل أن الطبيعة محكومة بالمصادفة و الاحتمالات
    Muhtemelen birisi başka bir geçitten dünyayı çevirdi. Open Subtitles الاحتمالات, أن شخصا ما اتصل بالأرض من بوابة خارج العالم
    Vahşi düşlerinizde, Sezar, böyle bir olasılığa karşı kapıları tutmayı nasıl umabiliyorsunuz? Open Subtitles -فقط فى احلامك ايها القيصر,كيف تتوقع ان تقاوم -من باب الاحتمالات فقط

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد