ويكيبيديا

    "الاحساس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • his
        
    • hissi
        
    • hissedebiliyorum
        
    • hissetmek
        
    • duygu
        
    • mantıklı
        
    • duyguyu
        
    • hissetmiyorum
        
    • hissediyorum
        
    • hissedemiyorum
        
    Garip bir his var içimde, sanki sen söylediğin kişi değilsin. Open Subtitles انا لدي هذا الاحساس الغريب انت لست من تقول انك هو
    Las Vegas'a gittiğimde de içinde kötü bir his vardı. Open Subtitles نعم مثل الاحساس الذي راودك عندما ذهبت الى لوس أنجلوس
    Yani, hissi azaltıyor ve tarrağım büyük gözüküyor. Aah! Alo. Open Subtitles انا اعنى انه يقطع الاحساس وتجعل عضوى يبدو اكبر مرحبا
    Bana bakıyorsun. Biliyorum, hissedebiliyorum. Open Subtitles إنك تنظرين إلي أنا متأكد، بامكاني الاحساس بذلك
    Eşim, dört yıl önce hissetmek suçundan... tutuklandı ve yakıldı, efendim. Open Subtitles زوجتي اُعتقلت واُحرقت قبل أربعة سنوات لمخالفتها قانون الاحساس ، سيدي
    Claire bana sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu gösterdiğinde bıraktım artık. Open Subtitles توقّفت عندما كلير علمتني الاحساس بالحب ّ.
    Ama üç saniye düşündüm ve çok mantıklı. Open Subtitles لقد فكرت فيها لثلاث ثواني و اعطتني الكثير من الاحساس
    neredeyse yarı fiyatına gidiyor... bu harika duyguyu kim alır? Open Subtitles كل شئ بنصف الثمن من سيشترى هذا الاحساس الجميل؟
    Tamam ama Margaret'e bir iyilik yapıyorum gibi hissetmiyorum. Open Subtitles لا بأس. ولكن لدي الاحساس أنني لا اقدم لمارجريت اي معروف
    Ama yakında onu tekrar göreceğime dair içimde bir his var. Open Subtitles ولكن كان لدى هذا الاحساس بأنى سوف التقى بها مره اخرى.
    Ve sadece 4 hafta içinde, beyin bu yeni hissi öğrenir ve yeni bir yol elde eder - yeni bir his gibi. TED و في غضون أربعة أسابيع فقط، تعلّم الدّماغ كيفيّة استيعاب هذا الاحساس الجديد و اكتسب مسارا حسّيا جديدا، كحاسّة جديدة.
    Böyle bir kaç havalı çocuğun dayısı olmak nasıl bir his? Open Subtitles كيف هو الاحساس أن تكون خالاً لطفلين رائعين مثلهما؟
    Belki bir sonraki çağrıda,belki yarın, bu his çekip gider... Open Subtitles من الممكن النداء القادم , من الممكن غدا الاحساس سيزول سريعا
    Ross, benim. Sadece sana bu hissi hatırlatmak istedim. Open Subtitles مرحبا روس هذا أنت أريدك أن تتذكر هذا الاحساس
    Hala burada olduğunu biliyorum. hissedebiliyorum. Open Subtitles أعرف بأنه ما زال هناك يمكننى الاحساس بذلك
    Bill, haklısın. Duygularını hissedebiliyorum. Open Subtitles بيل ، أنت صادق أعتقد أني قادر على الاحساس بمشاعرها
    Evet, kitabında, ilham aldığın insanları ve mekânları hissetmek istedim. Open Subtitles بالـأكيد انا اريد الاحساس عن الاناس والاماكن الذين فى الكتاب
    Bu bir kural, başka seçenek yok, ve başka seçeneğim yok, uğultuyu hissetmek istiyorsam. TED إنه قانون، لذا فليس لدي خيار، ليس لدي خيار، ليس إذا كنت اريد الاحساس بالطنين.
    çıplak ellerinle bir mumyayı öldürmek nasıl bir duygu? Open Subtitles ما هو الاحساس أن تقتل ممياء بيديك العارية؟
    Ben mantıklı değilim! Sen de mantıklı değilsin! Open Subtitles انا لا اصنع الاحساس ولا اصنع الاحساس
    - İmanını yitirme noktasındaymış. - O lanet duyguyu bilirim. Open Subtitles لقد كانت على وشك فقدانها انا اعرف الاحساس الشنيع
    Bacaklarımı hissetmiyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع الاحساس بقدماي , أنا ليس لدي قدمان
    - Ben de hissediyorum. Open Subtitles كان لدى نفس الاحساس هل سنذهب فى هذا الاتجاه ؟
    Genelde acımıyor, çünkü sırtımın ortasından aşağısını hissedemiyorum. Open Subtitles بالعاده لا يؤلم لاني لا استطيع الاحساس بأي شيئ اسفل ظهري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد