Ve ısınma egzersizindeki Stadyumda -- adayların ısındığı pistte, Olimpik stadyumdan birkaç blok ötede | TED | وكنت اقوم بالاحماءات في الاستاد .. تلك الاحماءات التدريبية وكنت على بعد بضعة مربعات سكنية من الاستاد |
Oğlunuzun, 19 Eylül'de Stadyumda öldürüldüğünü sanıyor. | Open Subtitles | وهو يعتقد أن أبنك قد أعُدم في الاستاد الوطني في التاسع عشر من سبتمبر |
Ve bildik bir örnek de bir atomun çekirdeğinin bir stadyumun ortasındaki sinek olduğu, sonraki atomun ise bir diğer Stadyum olduğu. | TED | وللتوضيح تشبه نواة الذرة كالذبابة.. في منتصف استاد رياضي والذرة التالية.. في الاستاد الرياضي المجاور. |
Ne helikopter, ne polis araçları, ne de Stadyum sahasından bir saldırı. | Open Subtitles | لا هليكوبتر او سيارات بوليس تتخطى ارض الاستاد. |
Artık hiç birimiz onları düşünmeden bu stadyuma ayak basmayacağız. | Open Subtitles | لن يدخل أحدنا الاستاد بعد الآن دون أن يفكر فيهم |
Hastaneye gelip, nasıl olduğunu görmek istedim. Bir "tour de stade" idi. | Open Subtitles | أردت أن آتي إلى هنا و أتفقد حالتك، لقد كنت أقوم ب"ركض الاستاد" |
Altmış yedi bin taraftar Cleveland Municipal Stadyumu'nda Joe DiMaggio'nun 56 maçlık rekoru sürdürüp sürdüremeyeceğini izlemek için. | Open Subtitles | َ 67 الف مشجع فى الاستاد المحلى بكليفاند يتابعون ليروا اذا كان دى ماجيو سيستطيع الاحتفاظ بنقاطه الـ 56 كما هم |
Oğlum, tutuklandıktan üç gün sonra Stadyumda öldürülmüş. | Open Subtitles | أن أبني قد أعُدم في الاستاد بعد ثلاثة أيام من القبض عليه؟ |
-Eee bence Stadyumda daha fazla özel gün olmalı. | Open Subtitles | أعتقد أننا بحاجة للمزيد من المناسبات في الاستاد. |
Stadyumda uyuşturucu satan kişilerle ilgili bir sorunumuz var. | Open Subtitles | لدينا بعض المشاكل مع باعة المخدرات هنا فى الاستاد |
işemem lazım şimdi duracak değiliz Stadyumda gidersin tuvalete. | Open Subtitles | يجب ان ابول ويل , لمن نتوقف الان يمكنك الذهاب الى الحمام في الاستاد |
Stadyumda koşarak yukarı ve aşağı yönde tüm basamaklara bastığında kullanılan tabirdir. | Open Subtitles | هذا يعني الجري على كل مدرحات الاستاد صعوداً و نزولاً |
Stadyumda koşarak yukarı ve aşağı yönde tüm basamaklara bastığında kullanılan tabirdir. | Open Subtitles | هذا يعني الجري على كل مدرحات الاستاد صعوداً و نزولاً |
Stadyum'a 12 tatlı pasta gönderildi. | Open Subtitles | اثني عشر قطعة كيك بالكريمة في طريقها الي الاستاد |
Satyavrat Yadav, Uluslararası Stadyum, Yeni Delhi... Dünyadan spor haberleri. | Open Subtitles | سايافارت ياداف من الاستاد القومى، نيودلهى |
O sırada bir Stadyum dolusu insanın önünde Gluant yere yığıIdı... ÖIü olarak | Open Subtitles | و أمام الاستاد المليء بالناس انهار بلوران ... |
Kanalizasyonun altında tam burada stadyuma bir ağız bulduk. | Open Subtitles | فى اسفل المجارى اكتشفنا قناة صرف قاعدة الاستاد |
Görüldüğü kadarıyla Bay Teruggi, sıkıyönetim ihlali nedeniyle tutuklanmış ve stadyuma getirilmiş ve sonra serbest bırakılmış ve jandarma geç saatlerde onu caddede ölü bulmuş. | Open Subtitles | من الواضح أن السيد تيروجي قبض عليه بسبب انتهاكه حظر التجول، واحتجز في الاستاد ثم اطلق سراحه |
Sizin kriket oynadığınız bir stadyuma koydular bizi. Ne? | Open Subtitles | وضعونا في الاستاد الرياضي حيث تلعبون الكريكيت |
Hastaneye gelip, nasıl olduğunu görmek istedim. Bir "tour de stade" idi. | Open Subtitles | أردت أن آتي إلى هنا و أتفقد حالتك، لقد كنت أقوم ب"ركض الاستاد" |
Benim önerim Stadyumu matadorluk sanatı icraası için boğa güreşlerine açmak. | Open Subtitles | أقترح أن نستخدم الاستاد من أجل فن مصارعة الثيران القديم مصارعة الثيران |
Her küçük çocuk bir gün stada gider ve profesyonel bir maskot olmanın hayalini kurar. | Open Subtitles | كل طفل صغير يذهب الي الاستاد و يحلم أنه في يوم ما سيكون تميمة محترفة |
ABC stüdyolarından canlı yayındayız. | Open Subtitles | (من خارج الاستاد الاوليمبي في (ميونخ)،بغرب (ألمانيا |