Ertesi gün Michael şirketin uçağını satmayı başardı... ve ayrıca ailenin ulaşım sorununa bir çözüm buldu. | Open Subtitles | لا حقا هذا اليوم مايكل انهى صفقة بيع طائرة الشركه و ايضا تمكن من حل مشكلة وسيلة مواصلات الاسره |
Michael şehirden ayrılırken Lindsay'de... ailenin elinde kalan son malın dökümünü almaya karar verdi. | Open Subtitles | مع مغادرة مايكل المدينه ليندسى قررت ان تقوم بعملية جرد لممتلكات الاسره المتبقيه |
Michael Kaliforniya'da kalmaya ve ailenin işlerini kurtarmaya karar verdi. | Open Subtitles | اذن مايكل قرر البقاء فى كاليفورنيا و حاول ان ينقذ عمل الاسره |
Bu ailenin nasıl bir bela içinde olduğunu anlayan bir tek ben miyim? | Open Subtitles | لماذا انا ابدو الشخص الوحيد الذى يفهم حجم المشاكل التى تعانى منها هذه الاسره ؟ |
ailenin gelecek hafta dönmesi gerekiyordu, ama beklenmedik zamanda geldiler. | Open Subtitles | من المفترض ان تصل الاسره الاسبوع القادم ولكن ظهروا فجأة لذا ؟ |
ve bence bu seçimi yaparken, aynı zamanda ailenin kutsallığını ve de anne ve çocuk hayatlarının kutsallığını onların hayatlarını kurtararak onurlandırıyoruz. | TED | انا اعتقد في هذا الاختيار, نحن نحترم ايضا قدسية الاسره وقدسية الام وحياة الاطفال بحفظ حياتهم . |
Cesede, ailenin sahip olduğu bilgilere, DNA’lara sahiptik, ve şimdi bize neler olduğunu gösteren belgelere sahibiz. | TED | حصلنا علي الجسد وحصلنا علي معلومات عن الاسره و عن حمضهم النووي . و الآن معنا وثائق تخبرنا عما حدث بالظبط . |
Tamam. ailenin cömertliği sağ olsun, Buster pek çok konuda eğitim aldı, | Open Subtitles | و بفضل ثراء الاسره درس باستر كل شئ |
- Bu ailenin çalışmakla olan sıkıntısı ne? | Open Subtitles | - ماذا بشان هذه الاسره و العمل ؟ |
ailenin önemini anladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | انا فقط اعتقد انه لا يفهم الاسره تعلم . |
Bu ailenin işi bitti. | Open Subtitles | الاسره مفلسه |