Öldüğüne inanmak kolaydı. | Open Subtitles | كان من الاسهل فقط أن اتيقن بأنه قد مات فحسب |
Onun için ilişkiyi bitirmek kolaydı ve bitirdi,ne de olsa.. | Open Subtitles | كان من الاسهل لها ان تقطع العلاقة بدلاًمنان تقلقعن.. |
Bir tecavüzcünün izini sürmek bir katilinkinden kolaydır, çünkü tanıklar vardır. | Open Subtitles | من الاسهل ان نتعقب مغتصب بدلا من قاتل بسبب وجود شهود |
Bak... Bunu yapmak burada, arkadaşlarınla sana bakmak, Üstesinden gelmesi kolay olur Alex. | Open Subtitles | إسمعى، من الاسهل أن تفعلى هذا هنا بوجود أصدقاء يعتنون بك يا أليكس |
En kolayı el frenidir. Senden ilk olarak yapmanı istediğim şey elektronik frene sonuna kadar asılman. | Open Subtitles | فرامل اليد، هذه الطريقه الاسهل اذا قبل الالتفاف عليك بسحب فرامل اليد |
Eğer çantasının içinde boru bombası olsaydı çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من الاسهل اذا كان لديه قنبلة اونبوب في حقيبته |
Bu şeylerden her birini yapmak, bir sonrakini yapmayı kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | في كل مرة أقوم به واحد من تلك الأشياء، يجعل من الاسهل ل تفعل ذلك في المرة القادمة. |
Sana karşı olan hislerine sahip olmaktansa, senden nefret etmeye başlaması daha kolaydı. | Open Subtitles | كان من الاسهل ان تبدأ في كراهيتك عن الاعتراف بالمشاعر لديها تجاهك |
İzlandalı olmak eskiden çok daha kolaydı, çünkü, daha birkaç sene öncesine kadar hakkımızda kimse bişey bilmiyordu, ve ben de sadece buraya çıkıp, hakkımızda sadece iyi şeyleri söyleyebilirdim. | TED | من المؤكد انه كان فيما مضى من الاسهل كون المرء من آيسلندا لانه قبل عامين ما كان أحدٌ يعرف الكثير عن آيسلندا وكان من الممكن الصعود على هذه المنصة والتحدث فحسب بالامور الجيدة عن بلدي آيسلندا |
Beni öldürmek istediği zaman konuşmak daha kolaydı. | Open Subtitles | من الاسهل التحدث معه عندما يبغي قتلي |
Hibrit üretmek çok daha kolaydır. | TED | انه لمن الاسهل كثيراً ان نبني روبوتات هجينة |
Politikacılar için kurşun yerine gümüş almak çok daha kolaydır | Open Subtitles | بسيط -انة من الاسهل علي السياسيين اخذ الفضة عن الرصاص |
Bazen farklı biriyle farklı olmak kolaydır. | Open Subtitles | في بعض الاحيان يكون من الاسهل ان تكوني مختلفه مع شخص مختلف |
Eğer varsa Kongrede özel bir oturum kolay olur Jedi tapınağına girmemiz. | Open Subtitles | ان كان هناك جلسة خاصة بالكونجرس فسيكون من الاسهل لنا دخول المعبد |
Özel bir Kongre varsa orda, daha kolay olur Jedi Tapınağına girmek sandığımızdan. | Open Subtitles | ان كان هناك جلسة خاصة بالكونجرس فسيكون من الاسهل لنا دخول المعبد |
Uçakta ne olduğunu bilirsem daha kolay olur. | Open Subtitles | سيكون من الاسهل لو كنت أعرف ما كان على متن الطائرة |
En kolayı el frenidir. Senden ilk olarak yapmanı istediğim şey elektronik frene sonuna kadar asılman. | Open Subtitles | فرامل اليد، هذه الطريقه الاسهل اذا قبل الالتفاف عليك بسحب فرامل اليد |
Çünkü aynı zamanda her ikisini de yapmak zorunda olduklarından, ilk önce kolayı yaptılar. | Open Subtitles | لأنه كان عليهم تسليم الاثنين في نفس الوقت ، قاموا بأداء الاسهل أولاً |
İhanetini sindirmek daha kolay olurdu. | Open Subtitles | بصراحة، كان من الاسهل علي لو كنت قد خنتني |
Anlaştığımız şeyi bana versen çok daha kolay olurdu. | Open Subtitles | لكان من الاسهل لو اعطيتني ما اتفقنا عليه وحسب |
Yalnızca herkesle aranın iyi olmasını kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | انه من الاسهل ان تتماشى مع الجميع. |
Bilgilerin şifrelenmemesi gerektiğini savunanlar elbette emniyet güçlerinin mücadelesini kolaylaştırıyor. | Open Subtitles | بالتأكيد ان هذا يسهل على الحكومة... القتال ولكنه أيضا يجعل من الاسهل لمجرمي الإنترنت الهجوم |