En kötüsü geride kaldı dediğimde, bir kaç dakika sonrası için söylemiştim. | Open Subtitles | عندما قلت ان الاسوأ قد فات كنت اعني انه ربما عن قريب |
Ama en kötüsü, 24 saat kesintisiz olarak süren ağrı hissinden daha da kötüsü | TED | و لكن الاسوأ من ذلك لم يكن الالم الموضعي المستمر طوال ال 24 ساعه على مدار اليوم |
Ya onlarla vatanına geri döner, ya da daha kötüsü, benim kıymetli silahlarımı onlara yağmalattırır. | Open Subtitles | سيعودان مع بعضهما الى ارض الوطن او يبقى الاسوأ, استدرجه لينهب مقتنياتي |
Biliyor musun Russ, tam en kötüsünü gördüğümü sandığımda şu an olduğundan daha budala olamayacağını düşündüğümde beni yanıltıyorsun. | Open Subtitles | اتعلم روس, عندما أظن اني رأيت الاسوأ أن من المستحيل أن تكون أكثر حماقة تهزم نفسك |
En kötüsünü düşünmeye başladım. Yani, beni aramadın bile. | Open Subtitles | لقد بدأت التفكير في الاسوأ أعني، كان يمكنك حتى الاتصال بي |
Hangisi daha kötü bilmiyorum. Ayı mı yoksa kaşınan burnum mu? | Open Subtitles | لا أعرف ما هو الاسوأ أنفي الذي يحك أم الدب |
- Oldukça büyük bir aksaklıktı. Daha kötülerini de gördüm. | Open Subtitles | هذه زوبعة صغيرة لقد رأيت الاسوأ |
Aramızda rüyalarının peşinden bir tek o koşturuyor ve şu anda o rüyaya çok yakınız ve "en kötüsü geri kaldı" sözüne inanıyorum. | Open Subtitles | فهو الوحيد الذي تجاسر علي الحلم والآن نحن قريبون جدا وانا اصدقه عندما قال ان الاسوأ قد فات |
Daha da kötüsü, bu Meksika'daki bir süper laboratuvardan gelmedi. | Open Subtitles | قال بانه لن يقدر ان يصنع افضل من هذا. الاسوأ من ذلك، انه لم يأتي من احد مختبرات المكسيك الجيدة. |
Ve daha da kötüsü bizimle aynı fikirde olmayanları toplumumuzdan dışlarız. | Open Subtitles | وماهو الاسوأ استبعدنا الاخرين الذين لا يوافقوننا |
En kötüsü, ben de onlara benziyorum." | Open Subtitles | و الاسوأ من هذا أنني أنا أبدو كذلك |
En kötüsü demirle dağlama olacak. | Open Subtitles | بل الشواء بالحديد سيكون هو الاسوأ |
Doğru. Daha kötüsü bile olabilirdi. | Open Subtitles | هذا صحيح فدائما ما قد يحدث الاسوأ |
Saphira'ya söyle, üstümüzden uçup kırsalda Urgallar, daha da kötüsü Ra'zaclar var mı diye baksın. | Open Subtitles | اخبر "سافيرا" ان تحلق لترى ان كان هناك احد من الاورقلس او الاسوأ رازاك |
Paraşütün hiç açılmamasından daha kötüsü ise kısmi açılmadır. | Open Subtitles | الاسوأ من فشل الفتح الكلى الفتح الجزئى |
- Biliyorduk. Ama Bart en kötüsü. Kontrol eden ikiyüzlü biri. | Open Subtitles | لكن بارت هو الاسوأ انه مسيطر و منافق. |
Demek istediğim hâlâ bilinci yerinde değil ama doktor en kötüsünü atlattığını söyledi. | Open Subtitles | اعني , هو مازال فاقدا للوعي لكن الفيزيائي قال : انه تجاوز المرحله الاسوأ |
O da dedi ki: "Şey... daha kötüsünü yapamazsınız." | Open Subtitles | قال لى ، حسنا يمكنك فعل الاسوأ |
Sen bana ne yapmak istiyorsan, o daha kötüsünü yapacaktır. | Open Subtitles | اي كان ماستفعل بى هو سيفعل الاسوأ |
Hani derler ya, "hangisi daha kötü, kanser mi, tedavisi mi?" | Open Subtitles | انك تعرف مايقولون ماهو الاسوأ .. السرطان ام العلاج؟ |
Hangisi daha kötü kokuyor bilmiyorum. O mu yoksa koyunlar mı. | Open Subtitles | حسنا ، أنا لا أعرف من رائحته الاسوأ ، هو او الاغنام |
Daha kötülerini de gördüm ama insanlar hâlâ orada yaşamıyordu. | Open Subtitles | لقد رأيت الاسوأ... لكن ليس والناس لا يزالوا يعيشون في المكان |
Daha kötülerini gördüm. | Open Subtitles | ماهي الأشياء الاسوأ التي ؟ |