ويكيبيديا

    "الاضطهاد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zulüm
        
    • baskı
        
    • zulmün
        
    • baskıya
        
    • paranoya
        
    Tüm bu zulüm sona erecek ve geriye kim kalacak sence? Open Subtitles ،كل الحديث عن الاضطهاد سوف ينتهي ومن سيظل واقفا وحيدا ؟
    Tüm bu zulüm sona erecek ve geriye kim kalacak sence? Open Subtitles ،كل الحديث عن الاضطهاد سوف ينتهي ومن سيظل واقفا وحيدا ؟
    Hazarlılara karşı devam eden zulüm ve uygulamalar ailemi Afganistan'ı terk etmeye mecbur etti. TED عمليات الاضطهاد المستمر ضد الهازارة أجبرت والديّ على ترك أفغانستان.
    Yaptığım müzik baskı ve özgürlük arasında hatırlamak ve mücadele etmek hakkında. TED وموسيقاي تعبر عن الذكريات والصراع بين الاضطهاد والحرية.
    Ama en çok da cinsiyet ve ırksal baskı mirasını ortaya dökmek zordu çünkü ben haklardan en çok faydalananlardan biriyim. TED ولكن اﻷصعب كان فرط ميراث الاضطهاد العنصري والجنسي في حين أني من أكبر المستفيدين.
    Zor zamanların ve ırksal zulmün şarkılarıyla keyfine bak. Open Subtitles تمتعي بأغاني الاوقات الصعبة و الاضطهاد العرقي
    Bu bozulma, her türlü uyumsuzluk, baskıya karşı savaşta yere attığımız ilk zırh eldiveni olabilir. TED الاعتراض، وأي شكل للنشوز، يمكن أن يكون عائق نعبره في المعركة ضد الاضطهاد.
    paranoya krizine tutuldum. Kız arkadaşımla yattığını sandım. Open Subtitles كانت لدى نوبة جنون الاضطهاد , فكرت أنك كنت تجامع فتاتي
    1800lerin sonlarında, Kral Abdur Rahman saltanatı ile başlayan bir zulüm bu. TED ولكن لهذا الاضطهاد تاريخ طويل يعود إلى أواخر القرن ال 18، وخلال حكم الملك عبدالرحمن.
    Çünkü birlikte çalışmamız gereken uzun bir zulüm ve eşitsizlik tarihine sahibiz. TED لأنه لدينا تاريخ طويل من الاضطهاد والظلم التي نحتاجُ للعمل معًا للقضاء عليهما.
    Ortaya dökemeyeceğim kadar fazla zulüm gördüm, bir sürü tehdit, psikolojik taciz. TED تعرضت للكثير من الاضطهاد التي لا يمكن أن أكشفها، العديد من التهديدات والاعتداء، نفسياً.
    Ama unutma, Tanrının kelamı, aydınlıkta, karanlıkta ve zulüm anında okunur. Open Subtitles ولكن تذكر ان كلمة الرب تذكر في كل وقت في النور والظلام وفي الاضطهاد
    Korku ve çirkinlik, günden güne... hızla artarken, ...baskı ve zulüm, sadece uyarıcı bir etki yapıyor ve seks baskıyla başa çıkmanın bir yolu haline geliyor ve rejime karşı, silah haline geliyordu. Open Subtitles الرعب والبشاعة يزيدان يوماً بعد يوم وفق وتيرة التزايد المستمر, ولكن الاضطهاد كان بمثابة حافز لا أكثر
    Istırap mı, sıkıntı mı? Yoksa zulüm mü, veya aç açıkta kalmak mı? Open Subtitles هل هي البلوى أم الضيق أم الاضطهاد أم الجوع أم العري؟
    "zulüm" Çeviri: sburcvrne Open Subtitles ترجمة الحلقة الرابعة بعنوان الاضطهاد ستيفن سعدالله ماجد بشري
    Vahiy kitabı zulüm esnasında inanlar için yazılmıştı. Open Subtitles سفر الرؤية تم كتابته للمؤمنين خلال عصور الاضطهاد
    Dünyada binlerce yıldır mülteciler var, ama güncel tanımı Birleşmiş Milletler'in II. Dünya Savaşı'nda oluşan yaygın zulüm ve zorunlu göçlere maruz kalan mültecilerin yasal durumunu tanımlamak için 1951 yılında yaptığı toplantıda ortaya çıktı. TED عرف العالم اللاجئين منذ آلاف السنين ولكن تم تقديم تعريف أحدث خلال اجتماع الأمم المتحدة عام 1951 متعلقاً بوضع اللاجئين وذلك رداً على الاضطهاد الجماعي والتهجير الذي نتج عن الحرب العالمية الثانية
    Hayatım boyunca baskı gördüm Augusten... ve hayatım boyunca bu baskıyla mücadele ettim. Open Subtitles فى كل حياتى كنت مضطهدة , اوجوستن و فى كل حياتى كنت اعمل جاهدة لمحاربة هذا الاضطهاد
    Çünkü hayatımın şu aşamasında baskı görmeyi artık kabul edemem. Open Subtitles لاننى و فى هذه المرحلة من عمرى, لن احتاج و لن اقبل مزيد من الاضطهاد
    ilk kazanan oldu. Kazanan diğer kavramlar arasında güzel görünen ama tadı berbat olan çörekleri kullanarak sahte haberle ilgili bilgi veren bir pastahane de mevcut. (Gülüşler) Ya da zulmün taktik ve araçlarını kavrayın diye sizi bir diktatörün yerine koyan bir masa oyunu. TED مفاهيم أخرى ناجحة تتضمن مخبز مشتعل يلقننا أخبارا زائفة من خلال كعك جميل ولكن سيء الذاق. (ضحك) أو لعبة طاولة تكون فيها دكتاتورا الذي يجعلك تدرك نطاق أدوات و طرق الاضطهاد.
    İyi vicdanlı insanlara ihtiyacımız var, baskıya karşı koyacak insanlara. TED أعرف أنه يجبُ أن يكون لدينا أشخاص بضمير حي ممن يقفون ضد الاضطهاد.
    Hareketsizliğe gelince. Şu anda fazlasıyla hareketli. paranoya yüzünden coşmuş durumda. Open Subtitles بالنسبة للإعاقة، إنها نشيطة الآن بالتأكيد جنون الاضطهاد تبقي ساقها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد