tabakları seçtik... bu tabaklar çok güzel. | Open Subtitles | قمنا باختيار مكان للجلوس هذه الاطباق جميلة |
tabakları fırlatabilirsin Saçlarını kazıyabilirsin. | Open Subtitles | ربما يمكنك ان تلقى ببعض الاطباق أو ربما حلاقه رأسك |
Yine de, Amerikalılar tabak manyağına döndüşer, hatta öğle yemeği yiyen bilim adamları bile. | TED | الى الان لازال في أمريكا الكثير من مجانين الاطباق الفضائية حتى اشهر العلماء الذي كان يتناول الغداء |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Gören de bu bulaşıkları eski usullerle elde yıkamanın zor bir şey olduğunu sanır. | Open Subtitles | ليس شيئاً صعباً غسل الاطباق باستخدام يديك كالطريقة القديمة |
yemekleri, yemek istemeyeceğiniz şeylere benzetmek yerine, malzemeleri, bildiğiniz yemekler gibi göstermeye karar verdik. | TED | فعوضاً عن أن نقوم بصناعة اطباق تبدو كأشياء لن تأكلوها قررنا ان نقوم بعمل مكونات تشبه الاطباق التي تعرفونها |
Sen tabakları hazırla, ben çok açım, Kaku'yu çağır. | Open Subtitles | حضرى الاطباق انا جائعه جدا , استدعى كاكو |
Hey, tabakları temizlersiniz. | Open Subtitles | داري : انت, انتم, اغسلا الاطباق |
Gazeteyi attım, kalan tabakları yıkadım. | Open Subtitles | لقد وضعت الصحيفه وغسيل الاطباق خلفي |
tabak kırıyorsun, bardak çatlatıyorsun, ütüyle kendini yakıyorsun! | Open Subtitles | تقومين بأسقاط الاطباق تقومين بتهشيم الكؤوس تحرقين نفسكِ بالمكواة |
Bu yüzden tabak biraz sıcak olacak. Ama sizin için sorun olmaz. | Open Subtitles | لذا الاطباق ستكون ساخنه لكن هذا لن يكون مشكله لكم |
tabaklar tabak koruyucularıyla kutu başı 10 tane paketlenecek. | Open Subtitles | يجب وضع الاطباق بواقيات الاطباق ووضع 10 منها بالصندوق |
Bulaşık yıkamaktan nefret edersin, demek ki bir şeyler yolunda değil. | Open Subtitles | اذا انت تكرهين غسيل الاطباق مما يعني ان هناك شيء سيء |
Kapıda parmak izi bırakma, bardağı da Bulaşık makinesine koy. | Open Subtitles | فقط لا تضع بصماتك على الباب وقُم بوضع الكؤوس في غساله الاطباق |
Bulaşık yıkıyordum ve küpem lavaboya düştü. | Open Subtitles | انا كنت اغسل الاطباق وبمجرد ان سحبت السداده قرطى سقط |
Sam pişirir, ben masayı düzenler ve temizlerim, Frida da bulaşıkları yıkar. | Open Subtitles | سام يطبخ وانا انظف الطاوله وفريدا تغسل الاطباق |
Siyahım ve rastalarım var diye bulaşıkları benim mi yıkamam gerekiyor? | Open Subtitles | انت تعتقد اني اغسل الاطباق لاني اسود ولدي خصلات |
Git bulaşıkları yıka, seni tencere ovalayıcısı! | Open Subtitles | اذهب و اغسل الاطباق . ايها المتسكع الحمار |
Harika, evet, yemekler gelmeye başladı ekibim 30 eğlenceli ve neşeli hindi yer kartı yaptı. | Open Subtitles | عظيم بدأت الاطباق بالتدوال الينا طاقمي أعد 30 |
Emeklikler evinde kızlar gecesi. İki dolara sınırsız cin ve peynir tabağı. | Open Subtitles | كحول بدولارين وكل مايمكنك اكله من الاطباق الحارقة تبدو خطة جيدة |
Lavaboda kirli Bulaşıklar var. Mektuplar iki haftadır alınmamış. | Open Subtitles | الاطباق تم استخدامها إنّها بحوض المغسلة اسبوعان لم يتمّ جمع الرسائل |
Bulaşıkların sen döndüğünde burada olacağına eminim. | Open Subtitles | متأكد بأن الاطباق ستكون هنا عند عودتك |