Bay Houdini anneme aşık olmuştu ama bunu itiraf etmek istememişti. | Open Subtitles | إن هوديني العظيم وقع فى حب أمي لكنه يبدو أنه لا يريد الاعتراف بذلك |
Neden olmasin? En iyiyi istiyorum ve bunu itiraf etmekten utanmiyorum. | Open Subtitles | لا أرى مانعاً من ذلك أريد الأفضل ولا أخجل من الاعتراف بذلك |
bunu itiraf bile edemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك لا تستطيع حتى الاعتراف بذلك أليس كذلك؟ |
İnsanlar bunu kabul etmek istemiyor çünkü bu kontrolün olmadığı anlamına geliyor, tek gereken şanslı olmak. | Open Subtitles | الناس لا يريدون الاعتراف بذلك لأن ذلك يعني فقدان السيطرة ولكن يجب عليك فعلاً أن تكون محظوظاً |
Evet, pekala, olay şu, her ne kadar itiraf etmekten nefrette etsem, biz bu kodu anlamaya başladık. | Open Subtitles | بقدر ما أكره الاعتراف بذلك نحن فقط فى بداية الطريق لفهم هذا التكويد |
Kiliselerimizin yarı yarıya boş olduğunu söylemekten utanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخجل من الاعتراف بذلك كنائسنا هي نصف فارغة |
Mutlu olanlar, mutlu olmayıp idare edenler bir de mutlu olmayıp kabul edemeyenler. | Open Subtitles | سعيدات، مدركاتٍ أنهن لسن سعيدات، وغير سعداء بدون الاعتراف بذلك. |
Sadece bunu itiraf edemedin. | Open Subtitles | لا يسعكِ حمل نفسكِ على الاعتراف بذلك فحسب. |
Sizi bırakın kendisine bile bunu itiraf edemiyor. | Open Subtitles | هو بالكاد يستطيع الاعتراف بذلك لنفسه ناهيكِ عن الاعتراف لكِ |
Çünkü ikimiz de bunu itiraf etmekten nefret etsek de bu tür şeylere değer veriyoruz. | Open Subtitles | لأنّنا رغم كره كلينا الاعتراف بذلك فإننا نحفل بتلكَ الأمور |
Burada olmamızın nedeni sensin ve inan bana bunu itiraf etmek hiç de kolay olmadı. | Open Subtitles | أنت سبب مجيئنا لهنا، وصدّقني، يشقّ عليّ الاعتراف بذلك. |
Yoksa bunu itiraf etmenin elime koz vermesinden mi korkuyorsun? | Open Subtitles | أم أنّك تخشى أنّ الاعتراف بذلك سيمنــــــــحني ميزة؟ |
Ama olumsuz etkiliyor. bunu itiraf etmekte utanılacak bir şey yok. | Open Subtitles | له تاثير سلبي ، ولا عيب في الاعتراف بذلك |
Yani, bunu itiraf etmek istemesemde,... küçük kız kardeşimi ailesi ile mutlu gördükçe, ben sadece... | Open Subtitles | اعني, على الرغم من انى اكره الاعتراف بذلك, رؤية اختى الصغيرة سعيدة مع عائلتها, انا فقط... |
bunu itiraf edebilmeni sevdim. | Open Subtitles | يُعجبني أنّك قادرٌ على الاعتراف بذلك. |
bunu itiraf etmek, senin için çok zor olmuştur. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان شاقا عليك الاعتراف بذلك. |
bunu kabul etmekten nefret ediyorum ama sen dünyanın en iyisisin. | Open Subtitles | أكره الاعتراف بذلك لكنك الأفضل في العالم |
bunu kabul ediyorum. Ama size birşey söyleyeyim. | Open Subtitles | لا اخشي من الاعتراف بذلك ولكنني اريد ان اقول لك شيئا |
İtiraf etmekten nefret diyorum ama bana bir hayli muğlak bir ifade geldi. | Open Subtitles | أكره الاعتراف بذلك لكن ذلك يبدو غامضا جدا لي |
söylemekten nefret ediyorum ama, New York'a döndüğünde, seni özleyeceğim. | Open Subtitles | اكره الاعتراف بذلك .. لكنني سأفتقدك عندما تذهبي الى نيويورك متى ستعودين من نيويورك |
Bak, kabul etmek istemediğini biliyorum, ama o haklı. | Open Subtitles | انظري، انا اعلم بانك لا تريدين الاعتراف بذلك لكنّه محق |
Mutlu olanlar, mutlu olmayıp idare edenler bir de mutlu olmayıp kabul edemeyenler. | Open Subtitles | سعيدات، مدركاتٍ لعدم سعادتهن، وغير سعيدات بدون الاعتراف بذلك. |