- Tatlım, bilmeni isterim ki bana her zaman güvenebilirsin. | Open Subtitles | عزيزتى، اريدك ان تعرفي انك تستطيعين دوما الاعتماد عليّ |
İlki, eşinizin sözüne güvenebilir misiniz? | TED | أولًا، هل يمكنك الاعتماد على شريكك في إنجاز ما وعد به؟ |
Şansınıza güvenebilirsiniz fakat en kötü senaryoyu düşünüp düzgünce plan yapmanız gerekiyor. | TED | لا يمكنك الاعتماد على الحظ، عليك افتراض أسوأ احتمال والتخطيط وفقًا لذلك. |
Kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Bu yüzden zeki, güvenilir ve yetenekli kişileri işe almam gerek. | Open Subtitles | ومن طرق قيامي بذلك، استخدام أشخاص أذكياء، وقادرين يمكن الاعتماد عليهم. |
Şu an tek yapabileceğim şey yaptığım işe hâlâ inananlara bel bağlamak. | Open Subtitles | وكل ما يمكنني فعله حاليًا هو الاعتماد على أولئك الذين آمنوا بعملي |
Sevgili sadık Trémoïlle, sana güvenebilirim. Her zaman, Majeste. | Open Subtitles | ياصديقى الوفى اعلم اننى استطيع الاعتماد عليك |
Bana güvenebilirsin, ondan nefret ediyorum zaten. | Open Subtitles | بامكانك الاعتماد علىّ أنا أكرهه، سأتمسك بقصتى. |
Bana günde 25 saat, haftada 8 gün güvenebilirsin. | Open Subtitles | اولاً, يمكنك الاعتماد على 25 ساعة فى اليوم و8 ايام عى الاسبوع, |
Nasihat olsun, beysbol oynayacak arkadaş olsun. Bana güvenebilirsin. | Open Subtitles | سواءً كنت تحتاج لنصيحة أو لشخص لتلعب معه، يمكنك الاعتماد عليّ |
Risk bu kadar büyükken, Blucher'a güvenebilir miyiz? | Open Subtitles | مع هذه المخاطرة هل تجرؤ على الاعتماد على بلوخر؟ |
Zamanı gelince sana güvenebilir miyim? | Open Subtitles | هل أستطيع الاعتماد عليك عندما يحين الوقت ؟ |
Seni eve sağ salim götürmemiz konusunda bize güvenebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك الاعتماد علينا فى توصيلك إلى المنزل بأمان؟ |
İnsanlarla ilgili güzel olan şey; yabancıların iyiliklerine güvenebilirsiniz. | TED | الشيء الظريف بخصوص الناس هو أنه يمكنه بالفعل الاعتماد على لطف الغرباء. |
Tony'yi tanırım ve ona güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | أعرف توني مثلما أعرف نفسي واضمن امكانية الاعتماد عليه |
Kötülüğe karşı hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. | Open Subtitles | معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه |
Sana güvenebileceğimi biliyordum, Rusty. | Open Subtitles | عرفت بأنه يمكنني الاعتماد عليك ايها الصدء |
Dalai Lama ya da Yoda gibi güvenilir, dengeli, bilinen, güvene alan, güvende, kutsal, derin düşünceler içinde ya da bilge biri misiniz? | TED | هل يمكن الاعتماد عليك، ومستقر ، مألوف، آمن ومقدس، متأمل وحاكم مثل الدالاي لاما أو يودا؟ |
Bu kayda değer, çünkü az önce bahsettiğim gibi çekilecek filmlerin bulunması ve bunların çekilmesi triyajında genen inanışa epey bel bağlanıyor. | TED | وهذا ملحوظ، لأنه كما ذكرت من قبل في فرز البحث عن الأفلام لصنعها وصناعتها هناك الكثير من الاعتماد على الحكمة التقليدية |
Onların kültürüne nasıl güvenebilirim ki... | Open Subtitles | لماذا يجب عليّ الاعتماد على حضارة تلك المقاطعة ؟ |
Bunu, birincil amaçları kişisel zevkleri olan, kendi kendini yok eden, ve erdemden elini eteğini çeken güvenilmez organizasyonlar gibi düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد احرزت بعدم الاعتماد على المنظمات لمن لديه هدف اسمى يبدو امتاع نفسي جسمانيا تدمير نفسي و التخلي عن كل الفضائل |
Sadece, pilotun güvenilirliğinden emin ol! | Open Subtitles | تاكد فقط من انني استطيع الاعتماد على الطيار |
En azından burada güvenebileceğim bir şef doktor olacak. | Open Subtitles | توجد طبيبة مداومة واحدة هنا يمكنني الاعتماد عليها |
Ve bu yüzden, sadece büyük veriye güvenmek bir şeyleri kaçırma ihtimalini artırarak zaten her şeyi bildiğimizi düşündürerek bizi yanıltır. | TED | لذلك الاعتماد على البيانات الضخمة وحدها يزيد فرصة إغفال شيء ما، في الوقت الذي يتهيأ لنا أننا نعرف بالفعل كل شيء. |
güvenebileceğin tek şey, hayatta kalmak için insanların herşeyi yapabileceğidir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يمكنك الاعتماد عليه هو أن الناس مستعدون لفعل أي شيء ليحيوا |
Sosyal sermaye, güven inşa eden itimat ve karşılıklı dayanışmadır. | TED | رأس المال الإجتماعي هو الاعتماد و الترابط الذي يبني الثقة. |
Peki öyleyse, neden kullandığımız maddelerin sağlığımıza etkisini, neden-sonuç kapsamında anlamak söz konusu olduğunda epidemiyolojik çalışma sonuçlarına güvenemeyiz? | TED | إذًا، لماذا لا نستطيع الاعتماد على هذه الدراسات لإقامة علاقات سببية بين المواد وتأثيرها على الصحة؟ |
O zaman, bugünden sonra, kesinlikle öyle umuyorum ki size güvenebiliriz. | TED | لذلك بعد اليوم، أتمنى بالتأكيد أنه يمكننا الاعتماد عليكم. |