Erkekler ucuz iş gücüyle rekabet etmeliydiler çünkü ülkeyi terk edemiyorlardı. | Open Subtitles | الرجال كانوا يتنافسوا على ارخص الاعمال لانهو لم يستطيعوا مغادرة البلاد |
Sakin olmak bir iş adamının yapması gereken ilk şeydir. | Open Subtitles | التآني هو اول شئْ يَجب علي رجُل الاعمال القيام بِةِ |
İş dünyası hakkında hiçbir şey bilmiyordum ama koltuklarım kabarmıştı. | Open Subtitles | لم اكن اعرف شيئا عن الاعمال و ولكن تم اغرائى |
Geciktiğim için özür dilerim, majesteleri, ama bir son dakika işi çıktı. | Open Subtitles | أقدم أعتذراتى لتأخرى يا صاحب السمو و لكن السبب بعض الاعمال العاجلة |
Kazıda yapmam gereken işler var. - Sen iyi olacak mısın? | Open Subtitles | يجب ان انهي بعض الاعمال في الموقع، هل ستكونين بخير ؟ |
Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. | Open Subtitles | وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم |
Ama Leung bana onun iş için burada Hong Kong'ta bulunduğunu söyledi. | Open Subtitles | ولكن لونج اخبرنى انه موجود هنا فى هونج كونج للقيام ببعض الاعمال |
Tek bir kişinin sahip olabileceği iş sayısını kısıtlayan bir yasa | Open Subtitles | وهدفه هو تقليل عدد الاعمال مع اى شخص يمتلك اعماله الخاصه |
Diğer baban iş bakarken ben de yazın direksiyon öğretmenliği yapacağım. | Open Subtitles | ساقوم بعمل بعض الاعمال الاضافيه في وقت الصيف ساقوم بالعمل كسائق |
Sizin geldiğiniz yerde böyle mi iş yapılıyor, nereden geldiniz siz? | Open Subtitles | من أين أتيت بحث اللعنة بحيّث الناس تتداول الاعمال بهذه الطريقة؟ |
İş hayatına atılan erkeklere aitti ve ebeveynlerinden kendilerine miras olarak bir iş kalan. ve kızlar ise evlensinler diye giydirilip süslenirlerdi. | TED | كانوا ينتمون الفتيان الذين سينضمون الأعمال وترث الاعمال من الآباء. والفتيات تزين لتزوج. |
Bence ayrıca iş alanları yaratma konusunda destek sağlamalı ve kadınların birbirlerine yardım etmelerini sağlamalıyız. | TED | وانا اعتقد انه يجب علينا ايضاً فيما يخص الاعمال ان نحرص على ان تساعد النسوة بعضها البعض |
Şirketler, girişimciler, cüretli kapitalistlerin hepsi bunun büyük bir sosyal problem olmanın yanında, büyük bir iş fırsatı olduğunu anlaması lazım. | TED | الشركات,رجال الاعمال, رؤوس الاموال جميعهم يجب عليها ان يعوا أن هذه فرصة عمل عظيمة وفي نفس الوقت مشكلة اجتماعية كبيرة |
Bunlar da Afgan iş adamları için ileride hayat kadınlığı yapacak olan göçebe kızlar. | TED | اولئك فتايات رُحّل اصبحن عاهرات لامتاع رجال الاعمال الافغان |
Şimdi ise size iş dünyasının bu durumu haliyle nasıl etkilediğini göstereceğim. | TED | الان سوف اريكم كيف سوف يؤثر قطاع الاعمال هذا |
Babamın muhtemelen evrak ve kağıtlarla çok işi vardır, ve-- | Open Subtitles | ابي ربما لديه الكثير من الاعمال الورقية كي يقوم بها |
Gönderdiğiniz tüm işler için ne kadar müteşekkir olduğumu biliyorsunuz, Komutan. | Open Subtitles | حسنا, تعرف مقدار تقديري لكل .الاعمال التي ترسلها لي, ايها القائد |
Günümüzde işletmeler bir bir iflas ediyor. Peki kim işleri iyi gidiyor? | Open Subtitles | الآن، في وقت ان الاعمال تجارية الفاشله يسار يمين،ما الذي في إزدِهار؟ |
Kitapçının iş dünyası kısmında işim için bir çözüm arıyordum | TED | في البدء انتهى بي الامر في قسم الاعمال بالمكتبة باحثا عن حل للأعمال |
Çok naziksiniz, doktor bey, ama maalesef önce bazı işlerim var. | Open Subtitles | هذا كرم منك أيها الطبيب ولكننى مرتبط ببعض الاعمال. |
CIA'in pis işlerini yapması için ordu görevlilerini mi eğittiniz? | Open Subtitles | كنتم تدربون الجنود الامريكيين على تنفيذ الاعمال السيئة الخاصة بالإستخبارات؟ |
Ancak 1990'ların başında, Temsilciler Meclisi bütün işin hafta ortasında yapılmasi için yasama takvimini değiştirdi. | TED | و لكن في بداية التسعينات غير مجلس النواب التقويم التشريعي بحيث ان تنجز كل الاعمال في منتصف الاسبوع |
Görsel işlere karşı kendime has yaratıcı bir yaklaşımım var. | TED | اذا انا لدي نهج تخيلي معين في الاعمال البصرية. |
ticaret okulu 101 bir krizin varsa, sorunu kabul edersin. | Open Subtitles | كليه اداره الاعمال , 101 لديك ازمه انت تعترف بالمشكله |
Hala yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | . مــازال لــدينا الكثيــر من الاعمال يجب ان نقوم بهــا |
Sizin de farkettiğiniz gibi diplomatik işlerle ilgilenen bizler pis işlerden kaçınmalıyız. | Open Subtitles | لكنك تدرك بأننا في الاعمال الدبلوماسيه يجب ان نتفادى الحالات الغير منتظمه |
Tek kaba işlerde çalıştırılacağımıza dair bir söylenti var. | Open Subtitles | هناك إشاعة تدور في الأنحاء أننا سنستخدم في الاعمال اليدوية فحسب |