İki tane dal alıp suda yarıştırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم, تاخذ اثنين من الاغصان وتجعلهم يتسابقون في الماء |
İki tane dal alıp suda yarıştırıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلم, تاخذ اثنين من الاغصان وتجعلهم يتسابقون في الماء |
Küçük dal parçalarını birleştiriyor | Open Subtitles | بينما يجمع قطعه قش بين الاغصان |
Topladığım dalları elimde zar zor tutarak otobüslerde ve metroda binbir güçlükle eve getirebilirdim. | TED | كنت أجلب الاغصان إلى المنزل و أشرع بركوب الحافلات ومترو الإنفاق، و بالكاد كنت أستطيع حمل تلك الاغصان |
Hindular, ağaçlardan kopardıkları dalları kullanırlar. | Open Subtitles | الهندوس يستخدمون الاغصان ، يكسرونها من الشجر. سنجرب هذا |
Sincapların dallarda dans edişlerini duyabiliyorum. | Open Subtitles | و يمكنني سماع السناجب تتراقص على الاغصان |
O dallarda kuvvet var. | Open Subtitles | اشعروا بقوة هذه الاغصان |
Hayır, sadece birkaç dal keseceğim... | Open Subtitles | لا , انا سأقطع بعض هذه الاغصان |
Kumdan yükselen kuru bir dal topu. | Open Subtitles | خارج من الرمال, كره مجففه من الاغصان |
dalları inceltmek,evin rüzgarda sallamasını engelliyor. | Open Subtitles | تنحيف الاغصان يحفظ البيت مِن الاهتزاز بواسطة الريح. |
Kuşu, ağaçları, dalları, meyveyi. | Open Subtitles | الطائر , الاشجار , الاغصان , الفاكهة ... |
Ağaç dalları oturmak için ideal. | Open Subtitles | الاغصان مناسبة لموقع عال |