| Ama onlar için her şey Bitti, silahşor için olduğu gibi. | Open Subtitles | ولكن الامر انتهى بالنسبة لهم كما انتهى بالنسبة للمقاتلين |
| Aranızda her şey Bitti, dedi. Ayrıca, yanlış bir şey düşünüyorsun. - Dışarı. | Open Subtitles | ويلي , لقد قالت بأن الامر انتهى بينكما بالاضافة الى أن لديك فكرة خاطئة |
| Her neden bahsediyorsan, Bitti artık. | Open Subtitles | انا لا اعرف ما الذي تتحدثون عنه ولكن هذا كله انتهى انتهى الامر , انتهى الأمر |
| Mick, bu işin bittiğini söyledi. Artık fiyat belirlemek yok. | Open Subtitles | وميك قال ان الامر انتهى لا مزيد من تثبيت الاسعار |
| - Demin hepsinin bittiğini söylediğinde, ve sana ne kastettiğini sorduğumda, kampanya mı ben mi... | Open Subtitles | فى الماضى عندما قلتِ ان الامر انتهى و انا سألتك ماذا تقصدين انا ام الحمله |
| Bu gece fark ettim ki ben ve Brooke arasındaki olay artık Bitti. | Open Subtitles | ادركت الليلة ان الامر انتهى بيني انا و بروك |
| Bu iş Bitti. Burada hiç bir şey yok. | Open Subtitles | انتظروا , الامر انتهى , الامر انتهى لا شىء هنا |
| ♪ Bitti diyor onlar ♪ ♪ Bu kez Bitti diyor onlar ♪ | Open Subtitles | ♪ أوه، يقولون ان الامر انتهى ♪ ♪ أوه، يقولون انها اكثر من هذا الوقت ♪ |
| Seni kim gönderdi bilmiyorum ama parti Bitti dostum. | Open Subtitles | لا اعرف من قام بارسالك , لاكن الامر انتهى يا صاحبي |
| Artık Bitti. Sen bittin. Filmerin artık Tarih kanalında. | Open Subtitles | الامر انتهى لقد انتهيتي افلامك في قناة التاريخ |
| Sana Bitti demiştim ve Bitti. | Open Subtitles | وانا سبقتك والآن اخرك الامر انتهى و قد انتهى |
| Senin gerçek yüzünü görecek. Senin için her şey Bitti Elena. | Open Subtitles | سيرى ما بداخلك مباشراً الامر انتهى بالنسبه لكي .. |
| Bana defalarca Bitti dedin. | Open Subtitles | قلت لي عشر مرات ان الامر انتهى |
| Bitti deyince ağlamaya başlıyor. | Open Subtitles | اخبرها ان الامر انتهى وتبدأ بالبكاء |
| Evet belki ama biliyorsun Bitti | Open Subtitles | نعم ربما لكن تعرف الامر انتهى الان |
| Ben gerçekten senin sağlık görevlisi durumlarından mutluyum, ama Bitti, tamam mı? | Open Subtitles | باسلوبك الطبي لكن الامر انتهى حسنا ؟ |
| Evet, elbette. Yaptılar bile. Oldu Bitti. | Open Subtitles | بالطبع, لقد فعلوها, الامر انتهى "النهاية" |
| Ne zaman bittiğini düşünsem, bir başkası gelip fotoğrafımı çekiyor bana dokunuyor ya da o anı bana tekrar yaşatacak sorular soruyor. | Open Subtitles | كل مرة اظن ان الامر انتهى يقوم احدهم بتصويري او لمسي او اعادة احياء الامر |
| Bu gece ben ve Brooke arasındaki olayın bittiğini farketim. | Open Subtitles | ادركت الليلة ان الامر انتهى بيني وبين بروك |
| Polisi öldürmeye zorlama, hepsi bittiğini düşünmemiz içindi. | Open Subtitles | نظام المراقبة الامنية السماح لي بقتل الشاب كي نظن ان الامر انتهى |