Beklerken siz de mobilyalarınızı bahçeye indirebilirsiniz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، يمكنك أن تضع أثاثك في الباحة |
Şimdiye kadar bahçeye ne zaman gittin? | Open Subtitles | متى كانت اخر مرة ذهبت بها إلى الباحة الخلفية |
Beaumont'ta, Harrison Caddesi'nde oturuyorduk babam bahçede kamyonuyla uğraşıyordu... ..annem de evde işlerini yapıyor, yemek falan hazırlıyordu. | Open Subtitles | كُنا نعيش في بومانت في هاريسون أبي كان يعمل على سيارتي في الباحة الخلفية و أمي كانت تُنظف أو تعد الغداء |
Yani Yahudiler ön tarafta kalırken, ...Polonyalılar avluda, ayakyollarının orada kalıyorlardı. | Open Subtitles | اذا اليهود سكنوا في الواجهة؟ والبولنديون في الباحة حيث المراحيض |
Evet, bahçe işlerini yaparken fenalaşmıştı ben de onu alıp hastaneye götürdüm. | Open Subtitles | أجل، أصيب بدوار من العمل في الباحة لذا ذهبت لأقله إلى المستشفى |
Avlu ve çatı katının canlanması aileyi canlandırdığı gibi komşuları da canlandıracak... | Open Subtitles | إنتعاش الباحة الأمامية و الدور العلوي للأسر، سيكون سبباً فى إنتعاش الحي. |
Bu tutulma süper bir şeymiş. bahçeden geçerken güneşi görmedim bile. | Open Subtitles | حفل الكسوف هذا كارثيّ، لم أرَ الشمس بالمرّة حين عبرت الباحة. |
Bir arka bahçesi var, bir ön bahçe... Sanki bahçe diyarı! | Open Subtitles | به باحة خلفية، وباحة أمامية، المكان يشبه مدينة الباحة |
Bu yer için büyük planlarım var. Verandayı genişletmek ve bahçeyi yeniden düzenlemek gibi. | Open Subtitles | ،أجل، لديّ خطط كبيرة لهذا المكان سوف أوسّع الباحة والمنظر الجمالي لتلك الحديقة |
arka bahçeye başka bir tane "SağIık Şekli" yapmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | تكوين دائرة أخرى للصحة في الباحة الخلفية |
Ben olsam duvara yapıştırırdım, tanrı aşkına... ve sonrada arka bahçeye s*çardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك لكنت ثبت الغطاء مرفوعاً باللاصق وقضيت حاجتي في الباحة الخلفية للمنزل |
Hepsi bahçeye savruldular. | Open Subtitles | فأخذن ينصببن خارج الحوض، في جميع أرجاء الباحة. |
Knapp'ler yarı normal insanlardı, bahçede çalışır, çimlerle ilgilenirlerdi, çimenlikleri vardı! | Open Subtitles | كانوا يعملون في الباحة الخلفية ويجزّون مرجتهم على الأقل كان لديهم مرجة لجزّها |
-Ön bahçede tekerlek salıncak. -Çok güzel. | Open Subtitles | وأرجوحة من الكاوتشوك فى منتصف الباحة أحب هذا |
Tatlım,en son muhteşem bir şey yaptığında, arka bahçede altmış tane eski lastik vardı. | Open Subtitles | حسناً، عزيزي،آخر مرة فعلت شيء رائـع إنـتهى الأمر بـ 60 إطارات صـدئة فـي الباحة الخلفية |
Araba ön avluda. Onu oraya ulaştırınca, telefonu cevaplama. | Open Subtitles | السيارة فى الباحة عندما توصله إليها , لا تجب على الهاتف |
Bütün gün avluda oturup, hangi bitkileri sarıp içebileceklerini deneyip durdular. | Open Subtitles | انهم في الباحة طوال الوقت يبحثون عن شيء من النباتات يستطيعون صنعه للتدخين |
Biliyorum. Bütün bahçe ördek boku kokuyor. Utanç verici. | Open Subtitles | أعرف، الباحة كلها ممتلئة ببراز البط هذا محرج |
Çarşamba günleri çatı, perşembe günleri pencereler cuma günleri Avlu, cumartesi günleri parti, pazar günleri kilise git sana dua ettiğim gibi sen de hepimiz için dua et. | Open Subtitles | الأربعاء, السطح. الخميس, الشباك. الجمعة, الباحة. |
bahçeden geçerken dikkatli ol. Hanımefendi izliyor olabilir. | Open Subtitles | عليك أن تكون حذرا عندما تعبر الباحة قد تكون سيدتي تراقب. |
Lanagin'e para göndeeriyorsun. Lanagin'in kumarhanesi Tusk'ın arka bahçesi. | Open Subtitles | أنت ترسل أموال إلى لاناجين و كازينو لاناجين في الباحة الخلفية لتاسك. |
bahçeyi araştırırken iki kadın cesedi bulduk burada ve şurada. | Open Subtitles | ـ عندما فتشنا الباحة ، وجدنا جثتين لإمرأتين بام فريرز ـ محققة ميدانية في المباحث الفدرالية ـ هناك ـ وهناك |
Dışarı Avluya çıkınca, binayı da tanımıyorum hiçbir yeri tanımıyorum. | Open Subtitles | عندما خرجت فى الباحة لم أعرف أى مبنى هذا و لم أستطع الخروج كأننى فى صندوق |
Yani çıplak bir hippi arka bahçemizde buzdan bir melek yapacak. | Open Subtitles | سيكون عندنا عملاق أحمق يعمل أشكالأً في الثلج في الباحة الخلفية |