Kapandı ama yok olmadı. Yaydığı mistik enerji hâlâ bu bölgede yoğun. | Open Subtitles | إنها مُغلقة ، لكنه لا يذهب فالطاقة الباطنية المنبعثة مازالت مركزة في هذا المكان |
Frasier'da benim mistik, ruhani eğilimim yok. | Open Subtitles | حَسناً، فرايزر أَبَداً مشتركُ جداً نزعتي الروحية الباطنية. |
Artık oyuncular orgazma yaklaşırken ortaya çıkan mistik vecdi çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد حمل النشوة الباطنية بينما تتجة الممثلات نحو هزة الجماع. |
Anahtarlıkta deri dokusu arayabilir misin? | Open Subtitles | هل مسحت حلقة المفتاح من الأنسجة الباطنية ؟ |
Dünya'nın iç kısımlarını ziyaret et düzeltmeyle gizli taşı bulacaksın. | Open Subtitles | ادخل للأجزاء الباطنية للأرض بنية الإصلاح وستجد الحجر المخفي |
Bu mistik bir taş, Ambre Jour Verdu, Bu büyünün iletkeni. | Open Subtitles | , تلك الجوهرة الباطنية , آمبر جور فيردو هو القناة لهذا السحر |
Halka Yüzüğü'nde ustalaşmak mistik sanatların olmazsa olmazlarındandır. | Open Subtitles | إجادة استخدام خاتم التنقل من أساسيات الفنون الباطنية. |
mistik sanatlarda cevap arayan kederli, çökmüş biriydi. | Open Subtitles | كان رجلًا حزينًا كسيرًا يبحث عن أجوبة في الفنون الباطنية. |
Bütün ruhsal, mistik ve varoluşsal şeyleri inkar eden biriydim onları kabullenmeye başladığım anda, bütün hayatım düzene girdi. | Open Subtitles | لقد أعتدت على أن أرفض كل تلك الأشياء الروحانية و الباطنية والوجودية و بمجرد أن بدأت في الإعتقاد بهم بدأت حياتي بالإزدهار |
Ve kızın mistik sanatlarla bağı | Open Subtitles | ووصلات الفتاة طبيعية للفنون الباطنية |
mistik sanatların dili, medeniyet kadar eskiye dayanmaktadır. | Open Subtitles | "لغة الفنون الباطنية قديمة قِدَم الحضارة" |
İntikamcılar gibi kahramanlar dünyayı fiziksel tehlikelerden korurken biz büyücüler de mistik tehlikelerden koruruz. | Open Subtitles | بينما أبطال كـ (المنتقمين) يحمون العالم من المخاطر المادية فإننا السحرة نحميه من التهديدات الباطنية. |
mistik sanatlar için doğmuşsun. | Open Subtitles | -لديك موهبة فطرية في الفنون الباطنية . |
Ancient One, geçmişleri binlerce yıl öncesine mistik sanatların atası Kudretli Agamotto'ya kadar dayanan Baş Büyücüler'in sonuncusudur. | Open Subtitles | المعلمة الكبيرة هي الأخيرة من نسل طويل للسحرة العظام. يعود أصل النسل لقبل آلاف السنين إلى أب الفنون الباطنية العظيم (أغاموتو). |
Paketlerde deri hücresi aradım. Yoktu. | Open Subtitles | لقد مسحت الأنسجة الباطنية للمغلفات , ليس هناك شيء |
Küpedeki deri hücrelerini inceledim. | Open Subtitles | حسناً لقد بحثت في الأنسجة الباطنية على قطعة الأقراط |
Valerie'ye ait deri dokularının yanı sıra kasık kılındaki erkek DNA'sını tutan deri dokuları da vardı. | Open Subtitles | وجدت بها أنسجة " فالري " الباطنية لكن أيضاً بها أنسجة ذكورية تطابق الحمض النووي من شعر العانة |
"Dünyanın iç kısımlarını ziyaret et düzeltme ile gizli taşı bulacaksın." | Open Subtitles | "أدخل إلى الأجزاء الباطنية من الأرض" "بنية الإصلاح وستجد الحجر المخفي" |