Kaloriferde, çöp arabasında, lağım yolunda, çamaşır sepetinde. | Open Subtitles | خلال قناة تسخين فى صندوق قمامة عن طريق البالوعات فى سلة غسيل |
Burası leş gibi kokuyor. lağım kokusu veya çürümeden kaynaklanıyor olabilir. | Open Subtitles | إن الرائحة نتنه هنا ـ يمكن بسبب البالوعات أو الرطوبة. |
Colburg meydanındaki kanalizasyon ile bağlantılı olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | ويحاول ان يصل بين شبكات البالوعات تحت ميدان ساكس كوبرج. |
Kırıcı bir kanalizasyon konuşmasına ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | أنا فعلاً كنت أتوق إلى محادثة فاجعة فى البالوعات |
Uzaylilarin istilasi, kanalizasyonda bir timsah... | Open Subtitles | اختطافمنقبلكائناتفضائية, تمساح عملاق في البالوعات |
- Benim bildiğim "taco"lardı. - Pekala, lağımlarda kendini rahat hissediyordu. | Open Subtitles | حسناً , انا اعلم عن الفطائر حسناً فيما يبدوا انها ترتاح فى البالوعات |
Yoksa oluklar oldukça iyi durumda. | Open Subtitles | كذلك البالوعات تبـدو جيّدة جدا |
Daha doğrusu, oluklara şişirilebilir şeyler koydukları zamanlar iyiydim. | Open Subtitles | ...أو كنت ، عندما كانوا يلعبون فى البالوعات |
Aslına bakarsan, ben yerüstü polisiyim. Senin ihtiyacın olan lağım polisi. | Open Subtitles | في الواقع أنا شرطي متجول ما تحتاجيه هم شرطة البالوعات |
Ama yüz kızartıcı... ..bir nedenle ihraç edildiğinde lağım bile temizletmiyorlar. | Open Subtitles | - لكنهم عندما يعلمون قصتى فى قسم البوليس000 لا يتركوننى حتى لانظف البالوعات |
Ben sıkıcı Fred olarak yaşarken, onlar esrarengiz lağım hayatlarını sürdürüyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقودون حياه غامضه فى البالوعات بينما انا * فريد * القديمه الممله |
lağım ağzına kadar dolduğunda ise bütün fareler boğulacak. | Open Subtitles | وعندما تفيض البالوعات في النهاية... سوف تُغرق كل الهوام الساهرة... |
Onu ben kanalizasyon sistemini iyi tanıyan bir devlet memurundan aldım. | Open Subtitles | حصلت عليها من موظف مدنى على دراية بشبكة البالوعات |
Bazıları modern dünyanın, Fransızlar bu kanalizasyon sistemini inşa edince yaratıldığını söyler. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أن العالم الحديث قد وُجد عندما بنى الفرنسيون هذه البالوعات |
Bazıları modern dünyanın, Fransızlar bu kanalizasyon sistemini inşa edince yaratıldığını söyler. | Open Subtitles | بعض الناس يقولون أن العالم الحديث قد وُجد عندما بنى الفرنسيون هذه البالوعات |
Eğer kanalizasyon sistemine girersen şehirde her yere gidebilirsin. | Open Subtitles | اذا كان لديك صلاحية دخول البالوعات يمكنك الذهاب الى اي مكان بالمدينة |
kanalizasyonda tek başınaymış ve tahliye kanalına düşmüş. | Open Subtitles | لقد بقيت وحدها في البالوعات واستنزفت جهدها هٌناك حين سقطت في الماء |
Şu anda kanalizasyonda yaşıyorlar. | Open Subtitles | هم يعيشون في البالوعات الآن. |
Bu resmen kanalizasyonda yaşayan timsah efsanesi gibi. | Open Subtitles | ان هذا كالتماسيح فى البالوعات |
- lağımlarda kalmayı severler. - Şanslı serseriler. | Open Subtitles | انهم يعيشون فى البالوعات عوامل حظ |
Ya, kesinlikle! lağımlarda bilmeden anlamadan dolaşıp duralım böyle... | Open Subtitles | أجل ، بالتأكيد ...التجول على نحو أعمى خلال البالوعات |
Temiz, tertemiz oluklar. | Open Subtitles | تنظيف ، تنظيف البالوعات |
İçindeki kursun oluklara akar. | Open Subtitles | ليصب السائل في البالوعات |
Eski güzel günlere göre. Hatırladın mı? Kaldırım olukları kırmızı akardı. | Open Subtitles | هل تتذكر تلك البالوعات التي يتدفق فيها الدماء، هل تتذكر ذلك؟ |