| Balinalar tropikal kuşaktaki sığ denizlerde bulunan üreme bölgelerine yeni gelmiş. | Open Subtitles | الحيتان عادتْ للتو إلى موطن تزاوجها في البحارِ الضحلةِ للمنطقة المداريةِ. |
| Tropikal sığ denizlerde dengeli bir dağılım göstermeyen besin kaynaklarını bulmak zahmetli olabilir. | Open Subtitles | الغذاء لَمْ يُوزّعْ بانتظام في البحارِ الضحلةِ الإستوائيةِ وهو يُمْكِنُ أَنْ يَأْخذَ الكثيرالوقت لايجاده |
| Ilıman denizlerde balıkdan çok kalamar bulunabilir. | Open Subtitles | في البحارِ المعتدلةِ هناك حيث يَكُونُ سمكُ الصبّار أكثرُ مِنْ السمكِ. |
| İlk Kardeşler Meclisi bize Denizlerin hükümranlığını vermişti. | Open Subtitles | محكمة الإخوةِ الأولى أعطتْنا قاعدةَ البحارِ. |
| Tüm Denizlerin gücünün düşmanlarımıza karşı kullanıldığını bir düşün. | Open Subtitles | تخيّلْ كُلّ قوَّة البحارِ جَلبَ للإستِناد على عدونا. |
| Haritada olmayan denizlere yelken açmakta özgürüm. | Open Subtitles | حرّرْ لإبْحار البحارِ ما بعد الحافاتِ الخريطةِ. |
| Buzun çekilmesiyle sert hava şartları ve şiddetli akıntılar, bu sığ denizleri karıştırır. | Open Subtitles | بالثلجِ المنسحبِ، طقس قاسي وتُثيرُ تياراتَ شرسةَ في هذه البحارِ الضحلةِ. |
| Sadece soğuk-ılıman denizlerde yaşarlar. | Open Subtitles | وتكثر هذه القروش الضخمة فقط في البحارِ المعتدلةِ الباردةِ |
| En güvenilir ve kana susamış korsanların bile korkmaktan kendilerini alamadıkları bir şeytan var bu denizlerde. | Open Subtitles | هناك شرّ على هذه البحارِ ذلك الأكثر إستواءً الوفيِ و جاءَ القراصنةُ المُتعطش للدماءُ للخَوْف. |
| Sonra da açık denizlerde sürüklenip durmuş. | Open Subtitles | وبعد ذلك يصَرفَ السَنَواتَ لينجرفُ حول البحارِ المفتوحةِ. |
| 1.000 metreden derine dalabilir denizlerde binlerce kilometre yol katedebilirler. | Open Subtitles | يَغُوصونَ إلى 1000 متر أَو أكثر , ويسافرون لآلاف الأميالِ عبر البحارِ. |
| Seni insan şekline soktular, Denizlerin egemenliği insana ait olsun diye, bana değil. | Open Subtitles | هم شَدّوك بالشكلِ الإنسانيِ لذا قاعدة البحارِ يَعُودُ إلى الرجلِ ولَيسَ... لي. |
| Mosasor antik Denizlerin son efendisi olacaktır. | Open Subtitles | ستصبح The Mosasaur ال آخر حاكمِي البحارِ القديمة |
| Denizlerin hakimiyeti, büyülü yaratıklarla yapılan pazarlıklarla değil, alın teriyle ve arkasındaki güçle olur. | Open Subtitles | الأفضل كَانتْ الأيامَ عندما إجادة البحارِ جاءتْ لَيستْ مِنْ الصفقاتِ ضَربتْ بمخلوقاتِ eldritch، لكن مِنْ عرقِ a حاجب رجلِ وقوّة ظهرِه لوحدها. |
| - Denizlerin yönetimini onun kontrolünde. | Open Subtitles | - هو يُسيطرُ على البحارِ. |
| Yedi denizlere yelken açarak hazine aradım. | Open Subtitles | أجول البحارِ السبعة بَحْثاً عن الكنزِ |
| Volkanik dağlar yalnızca adanın üzerindeki yaşamı etkilemekle kalmaz aynı zamanda çevreleyen denizleri de etkilerler. | Open Subtitles | الجبال البركانية ليست فقط تُسيطرُ على الحياةِ على الجُزُرِ , لكن أيضاً في البحارِ المحيطةِ. |