ويكيبيديا

    "البحرِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • denize
        
    • deniz
        
    • Denizde
        
    • Denizin
        
    • Denizden
        
    • denizinin
        
    Evet. Tek boynuzları denize sürüyordu. Gördüğün rüya değildi. Open Subtitles نعم يقود وحيدات القرن إلى البحرِ لم يكن حلمَ
    Foku sandala yükleyip denize atalım. Open Subtitles دعنا نَلْصقُه إلى الزورقِ ويَسْحبُه خارج إلى البحرِ.
    Çünkü buradan deniz görünmez. Open Subtitles بالطبع ، ليس هناك وجهة لرؤية البحرِ من هنا
    Çünkü buradan deniz görünmez. Open Subtitles بالطبع ، ليس هناك وجهة لرؤية البحرِ من هنا
    Erişte otları Denizde yetişmeyi başarmış tek çiçek veren bitikilerdir. Open Subtitles نبات السيجراسيس: النباتاتَ المُزهِرةَ الوحيدةَ الذي يستطيعَ النَمُو في البحرِ
    Denizde biraz daha açıldıkça dikey seyre geçeceğiz. Open Subtitles وبعد ذلك سَنَذْهبُ عمودي لنخرج إلى البحرِ.
    Piroklastik akıntılar kıyıya ulaştığında durmadılar Denizin içine doğru yüzlerce metre daha ilerlediler. Open Subtitles تدفق البايروكلاستك لاْ يُتوقّفْ عندما يضرب الشاطئَ , يواصل،لـ 100 مِنْ الأمتارِ إلى البحرِ.
    Bu kıyı, Denizden gelen avcıların karadan ve havadan gelenlerle buluştuğu tek yer. Open Subtitles الساحل هو المكان الوحيد حيث صيّادون مِن البحرِ يقابلون أولئك من الأرض والجو.
    Yaşlıların, denize giden geçitin sırlarını saklayan kum şeytanıyla konuştukları yerde. Open Subtitles حيث القدماء يَتكلّمُون عن شيطانِ الرملَ الذي يَحْرسُ أسرارَ المرورِ إلى البحرِ.
    denize mümkün olduğunca çabuk ulaşmalılar. Open Subtitles هم يَجِبُ أَنْ يَصلوا إلى البحرِ بأسرع ما يمكن
    Açık denize ulaşmak için dar bir su yolunu geçmeleri gerekir. Open Subtitles للوُصُول الى البحرِ المفتوحِ، يَجِبُ أَنْ يَعْبروا الشريطَ المائي الضيق
    Tüm bildiğimiz, Britanya'nın denize gömüldüğü. Open Subtitles ونحن نعرف بريطانيا ربما غرق الفيلق في البحرِ
    Bazıları da ülkeleri denize battıktan sonra büyük sudan çıktıklarını söylüyor. Open Subtitles الآخرون يَعتقدونَ بأنّهم طاروا عبر الماءِ العظيمِ عندما أرضهم غَرقتْ إلى البحرِ.
    Karula yakasından sarkıp, koca taşaklarınızı denize bandırmak falan. Open Subtitles مَيْل خارج في المسمارِ، كرات الرجل الكبيرة تنخفض في البحرِ المالحِ.
    Ayrıca yemeye cesaret edemediğim, ahtapot,ve bazı deniz hayvanları. Open Subtitles أيضاً ذلك وحشِ البحرِ الآخرِ، الأخطبوط، يقولَ بَعْض الناسِ إانه يفتقر للثبات اثناء الاكل.
    Uzun süre bakabileceğim bir şey yoktur. deniz hariç. Open Subtitles لا شيء يُمْكِنني أَنْ أَنْظرَ إليه لمدة طويلة جداً، إلا البحرِ
    Misafirlerimiz olan aileler ve arkadaşlar deniz Dünyasını gezerken. Open Subtitles خلالها العائلة والأصدقاء سيحضروا عالمَ البحرِ كضيوفنا
    Başka her yerde olduğu gibi derin Denizde de otoburlar varsa, avcılar da vardır. Open Subtitles لكن، في البحرِ العميقِ، كأي مكان آخر إذا هناك مواشي، هناك صيّادون.
    Denizde mi! Bütün yollar denize mi gider? Open Subtitles !"في "البحرِ "يذهب كل هذا الطريق إلى "البحرِ
    İkisi Denizin derinliklerinden gelmiş. Open Subtitles إثنان من البحرِ,خمس قامات أسفل
    Yağmur yağmasa bile iğne yapraklar Denizden gelen sisin içindeki nemi emebilir. Open Subtitles وحتى اذا لم تهطل الأمطارِ الإبر الصنوبرية يُمْكِنُ أَنْ تَنتزعَ الرطوبةَ مِنْ الُضبّابُ المتبخر مِنْ البحرِ.
    Karayip denizinin bilinen en derin noktası. Open Subtitles هو النقطةُ الأعمقُ المعروفةُ في البحرِ الكاريبيِ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد