ويكيبيديا

    "البراءة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Masumiyet
        
    • masum
        
    • masumiyetin
        
    • Patent
        
    • Masumlar
        
    • masumiyeti
        
    • suçsuz
        
    • masumdu
        
    • suçsuzdur
        
    • masumları
        
    • Masumu
        
    • saflık
        
    • masumum
        
    • masumluk
        
    • masumlukla
        
    Fakat Masumiyet lehinde açık, çarpıcı bir kanıt olmaksızın bu sürece müdahale etmeyeceğim. Open Subtitles ولكن ان لم أجد دليل واضح على البراءة لن أتدخل فى عملية الاعدام
    Bakın, cennet bahçesinde erkek Masumiyet ve mutluluk içinde yaşayıp gidiyordu. Open Subtitles في الفردوس، كان الرجل يعيش في حالة من البراءة والبركة ثم جاءت المرأة
    Vatandaşlar masum kabul edilirler. Hiçbir şey bu ihtimali ortadan kaldıramaz. Open Subtitles يفترض في المواطنون البراءة ولا يوجد شيء يمكنه سلب هذا الافتراض
    Planet üzerinde daha masum bir zaman dilimini ziyaret etmek gibiydi. TED كان الأمر كزيارة أكثر عصور البراءة على كوكب الأرض
    Birden aklıma şu geldi: masumiyetin ve Arap kimliğinin en önemli iki sembolünü birleştirsem ne olur? TED وبعدها أتتني فكرة: ماذا لو جمعت الرمزين الأكثر دلالة على البراءة والهوية العربية؟
    Bunun sonucunda Patent trolü, davayı kazandığını duyurabiliyor. TED وكنتيجة لذلك، يستطيع سارق البراءة أن يدعي أنه كسب القضية.
    Masumlar Projesi yeni kanıtları inceledi ve davanı üstlenmeme kararı aldı. Open Subtitles هيئة البراءة نظرت إلى الأدلة الجديدة وقرروا أن لا ياخذوا بقضيتك
    Hiç kimsenin insan veya başka bir canlı bu masumiyeti kirletmesine izin veremeyiz. Open Subtitles لا ندع احد ، سواء كان رجل او مخلوق آخر أن يتجرأ لتلويث تلك البراءة.
    Bizim gibiler Masumiyet ve aşka sahip olamaz. Open Subtitles ناس مثلنا لا يستطيعون فعل اي شئ مع اشياء كهذه البراءة والحب
    Hukuki Destek ile Masumiyet üzerine gidelim diye tartıştım ve bence berbat ettiler. Open Subtitles تجادلت معهم من اجل المساعدة القانونية لمتابعة البراءة ، وأعتقد أنهم تخبطوا
    Masumiyet yer altında çiçek açamaz, yer yüzüne çıkmalıdır. Open Subtitles البراءة لا تُزهر تحت الأرض لابد وأن تكون فوق الأرض
    Masumiyet karinesi olan bu kişi için en temel ilke bile göz ardı edildi. Open Subtitles لقد تجاهلوا قوانين المبدأ الأساسي وهو إفتراض البراءة
    İkimiz de biliyoruz ki kanıt eksikliği Masumiyet anlamına gelmez. Open Subtitles كلانا يعلم أن عدم كفاية الأدلة لا تعنى البراءة
    Ama yine de masum çocukları acı, sakatlanma, ölüm ve korku dolu odalara tıkıştırıp şöyle diyoruz... Open Subtitles ، مازلنا ندفن البراءة فى غرفة الرعب تلك المحشوة بالألم والتشويه والموت : ثم نقول
    Buraya geldiklerinde hepsi masum ve efendi görünürler. Open Subtitles عندما يدخلون إلى هنا، يبدون بغاية البراءة والكرامة، أليس كذلك ؟
    Disketi çözmeleri gerek. masum olduklarını ancak disketle kanıtlayabilirler. Open Subtitles الإسطوانة هي دليل البراءة الوحيد له وللفتاة
    masum rolü yapmayı bırak! Ona ne dediğini biliyorum! Open Subtitles توقفي عن هذه البراءة أنا أعلم مالذي قلتيه له
    Birleşik Devletlerde suçluluğun değil de masumiyetin ispat edilmesi gerektiğini hatırlattığınız için sağ olun. Open Subtitles شكرآ لتذكيرى لماذا عندنا ذلك الأفتراض من البراءة فى أمريكا ماذا انت, أبراهم لينكولن؟
    Patent hukuku acayip sıkıcı bir şey. Open Subtitles أن محاماة البراءة ممل بقدر إناءٍ كبير من بخار كلب..
    Yapraklar düştüğünde Masumlar ölür diyordu. Open Subtitles يقول "عندما تسقط أوراق الشجر "ستسقط البراءة كذلك
    Sanırım suçluluk kanıtlanıncaya değin masumiyeti kabul etmek benimsenen bir gelenektir. Open Subtitles أظنه شكل متقبل افتراض البراءة حتى ثبوت الإدانة
    Tek yapmam gereken kur yapmak, ve oda senin için üzülüp suçsuz diyebilir. Open Subtitles لذا ما عليك فعله هو المغازلة وقد يشعر بالأسف تجاهك ويصوّت على البراءة
    O iki geri zekalı ezik çok masumdu. Open Subtitles أولئك المسكينان اللعينان كانا في غاية البراءة
    Size en temel dogmayı hatırlatmak isterim, her insan suçu ispatlanana kadar suçsuzdur. Open Subtitles اسمحوا لي أن أذكركم بأن مبدأ القانونية الأساسية هو البراءة حتى تثبت إدانته.
    Acımasızca ve ödün vermeden, masumları katlet. Open Subtitles ذبح البراءة على نحو عديم الرحمة وبدون تمييز
    Lütfen, bana Masumu oynama. Open Subtitles من فضلك ، وفر علىّ نص البراءة الذي تقوله وعيناك مُتسعتان
    Bazen saflık, küstahlık veya bencillik, bazense dikkatsizlikten ortaya çıkabilir. TED ويمكن أن يكون وليد البراءة أو الغطرسة, أو الأنانية، وأحيانا وليد عدم الاكتراث.
    Tamamen masumum ama çok merak ettim. Open Subtitles أنا أدّعي البراءة التامة، لكنّني مهتم للغاية.
    Bugünlerde masumluk nadir bir özellikken.. Open Subtitles وعلى الرغم أن البراءة نوعية نادرة تلك الأيام
    Eğer birini gelişmiş masumlukla karıştırırsak ve üçün gücü büyüsünü, işe yarayabilir. Open Subtitles إن قمنا بجمع تلك التعويذة مع تعويذة إظهار البراءة و تعويذة القوة الثلاثية، فلابد أنها ستنجح

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد