- Öpücük, Hastings! Palyaçonun parlak kırmızı dudak boyası, Matmazel Dean'in dudaklarındaydı. | Open Subtitles | تبرج المهرج البراق الأحمر الذي بقي على شفتيها |
Otobüsü parlak kırmızı renkte düşündük, çünkü bu şekilde firmamızın kurumsal kimliği ve akılda kalırlığı olacak. | Open Subtitles | ونطلي الباص بألأحمر البراق ، ذلك سيعطي الشركة هوية متفردة ، غير قابلة للنسيان ، أنه نوع من التجارة |
Ele geçirmek için hayatlarımızı riske attığımız ışıltılı ve parlak şey nerede? | Open Subtitles | أين الشيء الساطع البراق الذي خاطرنا بحياتنا لأخذه ؟ |
parıldayan şeylerin en güzeli Ve bunun için size bir servet ödedim | Open Subtitles | لتكون ملكى الشئ البراق الذى يُخفى بريقه أى ضوء ودفعت لك ثروة مقابل هذا |
"Tüm güzellik ve iltifatların ötesindeki, ezeli ve ebedi parıldayan yerin gözleri önünde." | Open Subtitles | "فقط تحت غطاء الجمال.. انظروا لهذا المكان البراق دائما" |
O parlak makosen ayakkabılar baya bir çamur olacaklar. | Open Subtitles | أنت على وشك جعل حذائك البراق متسخاً جدّاً جداً. |
O yüzden gidip parlak zırhlı bir şövalye gibi o şeytanları yenilgiye uğrat. | Open Subtitles | لذا، أذهب، أهزم شياطينك مثل الفارس بالدرع البراق |
Şimdi, bir parça polarizatörlere dönersek eğer, Yüzün düzgün yansımasını gerçekten geri getirebiliriz ve bu noktada biraz parlak ve yağlı gözüktüğünü görebilirsiniz. | TED | الآن، إذا قمنا بقلب المستقطبات قليلاً، يمكننا في الواقع جلب ذلك الإنعكاس البراق للبشرة مجدداً، ويمكنكم رؤية أنها تبدو نوعا ما مشرقة وزيتية في هذه النقطة. |
Öğle saatlerinin parlak ışığını temsil eden kıyafetler giymişlerdir. | Open Subtitles | مرتدية ثياباً تمثل ... ضوء النهار البراق |
Ve sonra annesi onu parlak burnundan öpmüş ve demiş ki, | Open Subtitles | وعندها قبلته أمه على أنفه البراق وقالت |
Brady, parlak sörf şortları içindeki şövalye. | Open Subtitles | برادي , الفارس في سروال اللوح البراق. |
O benim parlak zırhlı şövalyem. | Open Subtitles | انه فارسي في درعه البراق |
Y-yani, onu zaten istiyorum da asıl istediğim, Malibu Stacy Midilli Plaj Partisi Seti, hem de parlak kumlu! | Open Subtitles | ولكنني أريد مجموعة (ماليبو ستايسي) لحفلة الشاطئ مع الرمل البراق |
- O parlak kılıçla. | Open Subtitles | -بذلك النصل البراق . |
Bu parıldayan şey de ne? | Open Subtitles | ما هذا الشيئ البراق ؟ |
Zırhı parıldayan bir şövalye. | Open Subtitles | فارسك ذو الدرع البراق |