ويكيبيديا

    "البرودة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • soğuk
        
    • soğuğa
        
    • buz
        
    • soğuğu
        
    • soğuktan
        
    • serin
        
    • soğukta
        
    • soğukluk
        
    • soğuktu
        
    • soğuğun
        
    • Soğukla
        
    • üşümüş
        
    • soğuklarda
        
    • soğuksun
        
    • soğuksa
        
    Hava çok soğuk değil. Niye böyle sıkı giyinmiş? Belki bir şeyler saklıyordur. Open Subtitles لأيمكن آن يكون السبب تلك البرودة الزايدة ربما هو يحاول إخفاء شيئاً ما
    Hava çok soğuk değil. Niye böyle sıkı giyinmiş? Belki bir şeyler saklıyordur. Open Subtitles لأيمكن آن يكون السبب تلك البرودة الزايدة ربما هو يحاول إخفاء شيئاً ما
    Ama suyun bu kadar soğuk olabileceği ölsem aklıma gelmezdi. Open Subtitles أجل، لكن لم يخطر ببالي أن الماء سيكون بتلك البرودة
    Fakat soğuğa, politik bir miting için meydan okumuyorlar. Open Subtitles لعدم قدرتهم على تحدى البرودة هذه المرة حتى يتم الاجتماع السياسي التالى
    Uçağın içi çok soğuk ve erkekler hep seni süzüyor. Open Subtitles الجو شديد البرودة على متن الطائرة والرجال يقومون بالتحديق فقط
    soğuk seni öldürecek. Tabii bu konuda bir şey yapmazsan. Open Subtitles البرودة هي ما ستقتلك أولا ما لم تفعل شيئا حيالها
    Dalış elbisemiz olsaydı bile, bu kadar soğuk suda hayatta kalabilir miydik şüpheli. Open Subtitles حتى لو كانت لدينا بدلات الغطس، فليس مضموناً نجاتنا من مياه بهذه البرودة.
    İnsanlar çok sıcak ve çok soğuk olduğunda iyi çalışamazlar. TED لا يستطيع الناس العمل بكفاءة في جوّ شديد الحرارة أو البرودة.
    Yani, Yerli Amerikalılara, orduya, Cumhuriyetçi partiye, Demokrat partiye, Amerika'daki her çeşitten partiye karşı ne kadar sıcak ya da soğuk hissettiğin sorulmuştur. TED بمعنى، بأي درجة من الدفئ او البرودة تشعر حيال السكان الاصليين، او الجيش، الحزب الجمهوري الحزب الديمقراطي، و كل انواع المجموعات في امريكا
    Şu ana kadar uzun yıllardır, bu böcek popülasyonunu kontrol altında tutacak kadar soğuk hava olmadı. TED لسنوات عديدة الى الآن, لم يحصلو على البرودة المناسبة للتحكم باعداد هذه الخنفساء.
    Demek bu soğuk, makineler ve yeni teknoloji için. TED أجل، البرودة من أجل الآلات، التكنولوجيا الجديدة، حسنًا.
    Sonra buz adeta bir iglo halini aldı, bu suyu yukarıdaki soğuk ve rüzgara karşı izole etti. TED وعندها يلعب الثلج دور كوخ الأسكيمو عازلاً هذا الماء عن البرودة والرياح في الأعلى
    Ve kadın da hırka giyiyordu, çünkü o sırada tam geceydi ve okyanustan soğuk geliyordu. TED بينما ارتدت هي سترة من الصوف بسبب برودة الجو ليلا كانت البرودة قادمة من المحيط
    İşte orası tunanın gitmek istediği yer. Ringa balık sürüsünde yem aramak istiyor. Ama oraya gidemez, çünkü çok soğuk. TED هناك حيث تريد التونة الذهاب ، أنها تريد أن تقتات في مدارس الرنجة ولكنها لا تستطيع الوصول هناك . إنها شديدة البرودة.
    Bilirsin soğuğa dayanamazlar. Open Subtitles أنت تعرف بأنّهم لا يستطيعون إيقاف البرودة
    Belki de bu soğuğu güç üretmek için bile kullanabiliriz. TED ربما يكون بإمكاننا حتى أن نولد الطاقة مباشرةً باستخدام هذه البرودة.
    Kimi sıcaktan kavuran kimi soğuktan donduran uçsuz bucaksız çöller. Open Subtitles و صحارى واسعة تتنوع من شديدة الحرارة إلى شديدة البرودة
    Biraz daha serin hissedebilmek için Beyaz Mike şortuna kadar soyunup yere yatmıştı. Open Subtitles وايت مايك خلع ملابسه ليبقى بالشورت واستلقى على الارضية حتى يشعر ببعض البرودة
    Yine de fikir iyi. soğukta bir şeyler muhafaza edilebilir. Open Subtitles هى ما زالت فكرة جيدة البرودة يمكن أن تحفظ الأشياء
    Sanki soğukluk benimle diğer her şey arasında gibi. Open Subtitles البرودة تحول بيني و بين كل شيءٍ آخر
    Çokta soğuktu, 7315 m. yükseklikteyiz. TED وعلى إرتفاع 24000 قدم يكون الجو شديد البرودة
    Dinle... bazı şeyleri gözden geçiriyordum, ve bu soğuğun bataryaların verimini düşüreceğini düşünüyorum. Open Subtitles كنت أدرس بعض الأمور و أشعر ببعض القلق أن تؤثر البرودة على كفاءة البطاريات
    Soğukla aram iyi değil Leonard. Open Subtitles سهلة جدا، أنا أتخيل ذلك الآن لست صحبة مع البرودة يا لينورد
    Kendini biraz yalnız ve üşümüş hissediyordu Open Subtitles كانت تبدو وحيدة وتشعر بشيء من البرودة
    Bir arada durmaları bu şiddetli soğuklarda ısıyı korumalarına yardım edebilir. Open Subtitles البقاء على مقربة قد يساعدهم للتدفئه في البرودة القارصة.
    Kendini korumak için biliyorum ama gene de o kadar soğuksun. Open Subtitles أعلم أنك تريد حماية نفسك لكنها ذات البرودة
    Eskiden sabahları duş alırdım ama evden ıslak saçlarla çıktığımda hava soğuksa boynum tutuluyordu. Open Subtitles إعتدت على الإستحمام في الصباح لكني عندما أغادر المنزل وشعري مازال رطبا والجو في الخارج شديد البرودة تصاب رقبتي بالتصلب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد