| Bu veletler, bu çete, birdenbire ortaya çıktı. vahşi hayvanları andırıyorlardı sanki. | Open Subtitles | حسنٌ، هؤلاء الأطفال، هذه العصابة، خرجت من لا مكان، وبدّت كالحيوانات البريّة. |
| Eğer vahşi yaşam insanlara dostça davranmıyorsa kameralara karşı enikonu düşmanlık besliyordu. | Open Subtitles | إن الحياة البريّة غير صديقة للإنسان ويثبت ذلك في عداوتها للكاميرات السريّة |
| vahşi yaşamı şehre davet edip etmemek ve bunun nasıl yapılacağı bize bağlı. | Open Subtitles | كيف و هل يجب أن ندعوا الحياة البريّة .. هذا أمر عائدٌ إلينا |
| Ben... Söylenene göre kardeşin de şu "yaban Kedileri" nden biri. | Open Subtitles | شقيقكِ أحد أعضاء فريق القطط البريّة , هذا ما قيل لي |
| yabani bitkiler yaratılış anında oldukları gibi kaldılar. | Open Subtitles | ظلّت النباتات البريّة كما كانت عليه في لحظة الخلق |
| Qinling Dağlarında yaşayan insanlar orman ve doğal çevrelerini kendi ihtiyaçları için kullanılacak bir kaynak olarak görüyorlar. | Open Subtitles | الناس الذين يعيشون في جبال كوين لنق، الغابة وحياتها البريّة مصدر ، لغذائهم واعالتهم. |
| Şehirdeki olası şaşırtıcı vahşi yaşam karşılaşlaşmaları yaşayan yalnızca Gordon değil. | Open Subtitles | ليس فقط قوردن الذي نظر إلى تداخل الحياة البريّة مع المدن |
| 2020'ye kadar, dünyadaki vahşi doğa nüfusunun sarsıcı şekilde üçte ikisinin yok olacağı bekleniyor. | TED | بحلول عام 2022 يتوقع أن ينخفض عدد الحيوانات البريّة في العالم بنسبة هائلة تصل إلى الثلثين. |
| Onlar vahşi yaşama dair gördüğüm tek şeylerdir. | Open Subtitles | إنهم الجانب الوحيد من الحياة البريّة التى يتسنّى لى رؤيته الآن |
| Eyalet polisini ve vahşi yaşam derneğini arayın. | Open Subtitles | أريدك أن تدعو شرطة الولاية وسمك ولعبة الحياة البريّة. |
| Bölümüm eyalet polisiyle iş birliği halinde artı vahşi yaşam, balıkçılık ve av komitesi. | Open Subtitles | قسمي له التعاون شرطة الولاية، الزائد الذي الإستعمال الكامل لكلّ الحياة البريّة السمك وسفن قسم اللعبة. |
| Bugünlerde Ağustos ayı içinde yüzlerce Kanadalı kurtlarla temas kurmak için vahşi doğaya doğru uzun ve zorlu bir yolculuğa çıkıyorlar. | Open Subtitles | في هذه الأيام من أغسطس يرتحل العديد من الكنديّين إلى البريّة ليتصلو بالذئب. |
| Resmi teori vahşi köpeklerin bir şekilde odasına girdiği yönünde. | Open Subtitles | .. الـ الكلام الرسمي يقول أن الكلاب البريّة دخلوا إلى مكتبه بطريقة ما |
| Dünya üzerinde kalan son büyük yaban hayatı korunağı: | Open Subtitles | الملاذ الأخير لأكبر تركيز للحياة البريّة المتبقي على سطح الأرض |
| yaban Kedileri en iyisidir, evet | Open Subtitles | فريق القطط البريّة , نعم , نحن الأفضل , أجل |
| Bu arada o yaban Kedileri'nden gözlerini ayırma. | Open Subtitles | لكن بالوقت الحاضر راقب فريق القطط البريّة |
| yabani hint antilobu nerede yeni filiz varsa, orada büyük miktarlarda bulunur. | Open Subtitles | الظباء السوداء البريّة متركزة في أعداد كبيرة حيثما تتواجد خضرة جديدة |
| Dondurma eridiği için bunu söylüyorum çünkü yabani hayvanları buraya çekiyor. | Open Subtitles | فقط ذكرت ذلك لأن البوظة تذوب وبدأت بجذب الحياة البريّة |
| doğal hayata duyulan bu saygı manastırların ötesine geçerek halka kadar yayılmış durumda. | Open Subtitles | هذا المجال للحياة البريّة يمتد ما بعد الأديرة وإلى الافق الأوسع. |
| Merak etme, doğada bulaşık yok. Hayır. | Open Subtitles | هذه ليست مشكلتك لا يوجد أطباق في البريّة |
| Yabanda ışık, her türden davranışı tetikler. | Open Subtitles | في البريّة .. الضوء سبب في الكثير من التصرّفات |
| US Wildlife yoldaymış. | Open Subtitles | وكالة الحياة البريّة الأمريكية فى طريقهم |