Büyürken vahşi yaşamı koruyucu olmanın bir meslek olduğunu bile bilmiyordum. | TED | عندما كنتُ صغيرة، لم أكن أعلم أنّ حماية الحياة البرّية مهنة. |
Ama insan nüfusu arttıkça insanlar ile vahşi yaşam arasındaki çekişme büyüyor. | Open Subtitles | لكن مع ازدياد النموّ السكّاني فالصراعات تتفاقم بين البشر و الحياة البرّية |
Yerel insanlar vahşi yaşamın yüzleştiği zorluklara çözüm üretmede ön sırada olmalı. | TED | ينبغي ان يكون السكان المحليون في طليعة الحلول الموضوعة لمواجهة التحديات التي تتعرّض لها حياتهم البرّية. |
Bunlar, aynı ekosistemde vahşi hayvanlarla yaşayan ve bunu yapmanın masrafını üstlenen toplumlar. | TED | هذه هي المجتمعات التي تعيش مع الحيوانات البرّية في ذات النظام البيئي وتتحمل تكاليف القيام بذلك. |
Kışın belli bir süre boyunca yabani atlar, Kazak atlarıyla çiftleşmelerini önlemek için karantinaya alınırlar. | Open Subtitles | في الشتاء إنّ الخيول البرّية محجورة لتوقف تزاوجها مع خيول الكازاخيين. |
Çevreciler çevre eğitimine öncelik vermeli ve vahşi yaşamı korumak için toplumun yeteneklerini geliştirmesine yardım etmeli. | TED | يجب على حُماة البيئة إعطاء الأولوية للتثقيف البيئي وأن يُساعدوا في زيادة مهارات المجتمع للحفاظ على حياتهم البرّية. |
Okul çağındaki çocuklar ve toplumlar ulusal parklara götürülmeli, böylece vahşi yaşamla bağ kurma şansı elde edecekler. | TED | يجب أخذ تلاميذ المدارس والمجتمعات المحلّية إلى الحدائق الوطنية، ليحظوا بفرصة الاتصال بالحياة البرّية. |
Gösterişe sırt çevirip tevazu süsüyle nurlanan vahşi çiçekler gibisiniz ama Süleyman peygamber bile tüm ihtişamı içinde sizin görkeminize yaklaşamaz. | Open Subtitles | أنتم كتلك الزهورِ البرّية لا فائدة منها ولكن أقول لكم يا أحبائي مُلْك سليمان بعظمته لا يقارن بما ينتظركم |
Belki de vahşi bir gizli yaşam sürdürüyordur. | Open Subtitles | لربّما هو يحصل على بعض الحياة السرية البرّية تستمرّ. |
Ve onu vahşi ortamından alıp geldiğine göre artık senin sorumluluğunda. | Open Subtitles | وبما أنك أحضرتيها من البرّية فقد أصبحت مسؤوليتك |
Burada, on bin yıl önce vahşi hayvanların yaşadığı koskocaman bir orman vardı. | Open Subtitles | ،منذ 10,000 سنة مضت ،كانت هذه غابة فسيحة تقطنها الحيوانات البرّية |
Tek başına gezen leoparın aksine vahşi köpeklerin hayatta kalabilmesi takım çalışmasına bağlı. | Open Subtitles | عكس النمر المنفرد تعتمد حياة الكلاب البرّية على عملها الجماعي |
Koloni bütün ormanı araştırabilir ve vahşi yaşamı bulunduğu yerden çıkarabilir. | Open Subtitles | بإمكان المستعمرة أن تفتّش الغابة بأكملها و تُذعر حياتها البرّية |
Şimdi, vahşi yaşam film ekibinin ayrılmaz bir parçası oldu. | Open Subtitles | و بات عضوًا مكمّلًا لطاقم تصوير الحياة البرّية |
vahşi köpekler olağanüstü dayanıklılıklarına bel bağlarlar ve uzun mesafeli av koşularına ayak uydurmak neredeyse imkansız. | Open Subtitles | الكلاب البرّية تعتمد على قدرة تحمّل عجيبة فيتعذّر متابعتها للمسافات الطوال التي تقطعها أثناء الصيد |
Bu havadan bakış açısı vahşi köpeklerin nasıl sürü halinde hareket ettiğini güzelce ortaya koydu. | Open Subtitles | هذا المنظور الجوّي كشف بشكل جميل كيف تعمل الكلاب البرّية معًا كقطيع |
Dünyadaki ormanlar yeryüzünün üçte birini kaplar ve vahşi yaşamın %50'sinden fazlasını barındırır. | Open Subtitles | تغطّي الغابات ثلث مساحة يابسة العالم و تحوي أكثر من نصف أشكال حياته البرّية |
vahşi köpeklerin bölgeleri 1500 km²'ye kadar genişleyebilir. | Open Subtitles | تمتدّ مناطق الكلاب البرّية إلى أكثر من 1,554 كم مربع |
vahşi köpeklere yönelik en büyük tehdit insan kaynaklı. | Open Subtitles | الخطر الأكبر على الكلاب البرّية مصدره البشر |
Evcil hayvanlar ve yabani atlar aynı besinler için mücadele ediyor. | Open Subtitles | الماشية والخيول البرّية تتنافس على نفس الغذاء. |
vahşi doğan bir şeyden vahşiliğini almak neredeyse imkânsız. | Open Subtitles | من المستحيل تقريباً أن تستخرج البرّية من شيء وُلد بها |