ويكيبيديا

    "البقاء على قيد الحياة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatta kalmak
        
    • Hayatta kalma
        
    • Hayatta kalmaya
        
    • Yaşamak
        
    • hayatta kalmayı
        
    • hayatta kalmanın
        
    • hayatta kaldın
        
    • hayatta kalabilir
        
    • hayatta kalması için
        
    • yalnızca hayatta
        
    • hayatta kalıp
        
    Fakat kaya bile yedikleri için hayatta kalmak onlar için zor mudur ki? Open Subtitles ولكنه من الصعب بالنسبة لهم البقاء على قيد الحياة عنما يأكلون الحجازة ؟
    hayatta kalmak için Eleanor, yapmamız gerekenler var. Koru bunu. Open Subtitles هناك قانون أننا البقاء على قيد الحياة من قبل، اليانور.
    Hayatta kalma şansımdan bahsetmiyorum bile, zira oldukça zayıf bir ihtimal. Open Subtitles ,في الأمن الوظيفي ,ناهيك عن البقاء على قيد الحياة .ضئيلة جدا
    Genellikle herkes yalnızca Hayatta kalmaya çalışıyordu. TED على الأغلب ، لقد كانوا فقط يحاولون البقاء على قيد الحياة.
    "Hindular, Yaşamak istiyorsanız Keşmir'i terk edin" diyorlardı. Open Subtitles قالوا لو الهندوس يريدون البقاء على قيد الحياة يجب ان يغادروا كشمير
    Sadece bir kişi, adı Mormon olan bu adam ormana saklanarak hayatta kalmayı başarmış. TED الكل ماعدا واحد ، هذا الرجل اسمه مورمون، الذي تمكن من البقاء على قيد الحياة عن طريق الاختباء في الغابات.
    En azından şimdi hayatta kalmak için bir şansımız var. Open Subtitles على الأقل لدينا الآن فرصة في البقاء على قيد الحياة
    Ama eğer hayatta kalmak istiyorsak uymamız gereken kurallar var. Open Subtitles لكن، لدينا قوانين نتبعها إن اردنا البقاء على قيد الحياة
    Eğer hayatta kalmak istiyorsanız arkanızdan destekleyenler olmalı. TED إذا كنت ترغب في البقاء على قيد الحياة عليك أن تتّخذ احتياطات.
    Lütfen yavaşlayın diyor işgalcilere karşı savaşabilmek için hayatta kalmak istiyorlarmış. Open Subtitles لأنهم يريدون البقاء على قيد الحياة لمحاربة الغزاة.
    hayatta kalmak GENETİK BİR KANUN. Open Subtitles محاولة البقاء على قيد الحياة , قانون وراثي
    Bütün eylemler hayatta kalmak üzerine kurulu. Open Subtitles كل الأفعال مبنية على البقاء على قيد الحياة
    Hem o hem de hapishanede gösterdiğin Hayatta kalma becerilerin. Open Subtitles لهذا ولمهارات البقاء على قيد الحياة التي اظهرتها في السجن
    Siz böylece çok yaratıcı olursunuz, bir nevi Hayatta kalma duyusu gibi. TED أنت تصبح مبدعاً جداً، بمعنى البقاء على قيد الحياة.
    Hayatta kalma sistemik (tüm vücut) ve pulmoner (akciğer ile ilgili) kan arasındaki iletişime bağlı. TED يعتمد البقاء على قيد الحياة على التواصل بين ما هو نظامي والدم الرئوي.
    Aynı zorunluluklarımız var: Bebeklerimize bakıyoruz, yiyecek buluyoruz, Hayatta kalmaya çalışıyoruz. TED لدينا نفس الأولويات: نرعى أطفالنا، نُوفّر الطعام ونُحاول البقاء على قيد الحياة.
    Çaba göster ve Hayatta kalmaya bak. En azından buraya dönünceye dek. Open Subtitles ومحاولة البقاء على قيد الحياة على الأقل حتى هناك.
    Yaşamak istiyorsan, gitmelisin bana bir gülücük ver Open Subtitles يجدر بكما أن ترحلا، إذا أردتما البقاء على قيد الحياة إمنحني ابتسامة كبيرة
    O halde neden bir kaç ay dayanıp hayatta kalmayı denemiyoruz? Open Subtitles لذا لما لانحاول البقاء على قيد الحياة لبضعة أشهر
    hayatta kalmanın başına gelebilecek en iyi şey olduğunu söylediğimde hatalıydım. Open Subtitles كنت مخطئة حينما قلت ان البقاء على قيد الحياة أفضل وسيله
    Tıbbi bakım olmadan nasıl hayatta kaldın? Open Subtitles كيف تمكّنتِ من البقاء على قيد الحياة من دون عناية طبية؟
    Bir insan ne kadar süre yer altında havasız hayatta kalabilir? Open Subtitles كم يستطيع للإنسان البقاء على قيد الحياة تحت الأرض بدون هواء؟
    Bitkilerin hayatta kalması için soluması gereken gaz. Open Subtitles انه الغاز الذي تحتاجه النباتات للتنفس من اجل البقاء على قيد الحياة.
    hayatta kalıp geri dönmenin benim için aklının alamayacağı kadar önemli olmasının sebebi işte bu. Open Subtitles لذلك بالنسبة لي، البقاء على قيد الحياة و العودة هما الأهمية القصوى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد