ويكيبيديا

    "البقالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • market
        
    • markete
        
    • bakkal
        
    • markette
        
    • yiyecek
        
    • erzak
        
    • marketten
        
    • manava
        
    • sebze
        
    • Alışveriş
        
    • bakkala
        
    • paketleri
        
    • Bakkaldan
        
    • Yemek
        
    • manavdan
        
    Ama market Dağıtıcısını kullansaydık çok daha çabuk orada olabilirdik. Open Subtitles حسناً، لكننا سوف نصل أسرع لو استخدمنا ماكنة ناقلة البقالة
    O akılsız market sahibinin içeri girdiği yerden alabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك ان تعودي عندما الاهبل مدير متجر البقالة دخل؟
    Benim semtimdeki markete kıyasla oldukça kibar ve işe yarar. TED إنّه مريحٌ ولطيفٌ جداً بالمقارنة مع مخزن البقالة في بلدي.
    Midesi tamamen bakkal markası makarna ve peynirle ve parçalara ayrılmış Viyana sosisiyle dolu Kara Şövalye'yi hesaba katmıyorlar. TED لا أنصحهم بأن يأمنوا جانب فارس الظلام، مع معدة مليئة بالمعكرونة والجبن من انتاج متجر البقالة ونقانق فيينا المقطعة.
    Ama markette şekerin kilosu 35 sente satılıyor. Open Subtitles لكن متجر البقالة يبيع الرطل بقيمة 35 سنت
    Bunu şöyle düşünün: yiyecek almak için markete gittiğinizde hepsi detaylı şekilde etiketlenmiş. TED فكروا في الأمر بهذه الطريقة: عندما تذهبون إلى متجر البقالة لشراء الطعام، فإن البطاقات تحتوي على بيانات مُفصلة.
    Bulduğumuz market Alışveriş için kullanılan arabayla ne kadar şansımız olur bilemiyorum. Open Subtitles لا أتوقع أن يحالفنا حظ أوفر مع سيارة جلب البقالة التي وجدناها
    market alışverişindeki aksilikten ötürü buzdolabında yedi dakika kadar durmuşlar. Open Subtitles لعطل في البقالة لقد وضعوا في الثلاجة قرابة 7 دقائق
    Klarissa'nın öldürüldüğü gün Washington'dan benzin ve market alışverişi yapmışssın. Open Subtitles قمتي بشراء الغاز و البقالة في واشنطن ليلة مقتل كلاريسا
    Arabadan market poşetlerini merdivenden çıkarak mutfağa taşıma gibi TED إحضار مشتريات البقالة من السيارة وصعود الدرج و وضعها في المطبخ
    Belki top sahasında belki de evinden markete bisikletiyle giderken. Open Subtitles رُبما في الملعب. أو يركب دراجة منزله من محل البقالة.
    markete olan bu bağımlılık pek çok çevresel değişim sebebiyle oluştu. Open Subtitles هذا الاعتماد على البقالة حدث بسبب الكثير من المتغيرات على البيئة
    Bir ay kadar önce, çocuklarımı markete götürmek zorunda kaldım ve bundan şikayet ediyorlardı, çünkü arabaya binmek istemiyorlardı. TED منذ حوالي شهر، اضطررت لإصطحاب أطفالي إلى متجر البقالة وكانوا يتذّمرون بشان ذلك، لأنهم لم يرغبوا بركوب السيارة.
    Ama belki de bu bakkal dükkanını bahsettiğinden daha fazla seviyorsundur. Open Subtitles لكن ربما تحبّ متجر البقالة هذا أكثر مما قلت أنك تفعل
    Alışveriş yaptığınız bakkal siz oranın müşteri bağlılık programı üyesisiniz. Open Subtitles محل البقالة حيث تتسوّق. أنت عضو في برنامجهم للزبائن المُخلصين.
    Buraya geldi ve Lane'e markette bir çocuğu öptüğünü söyledi. Open Subtitles جاءت إلى هنا وأخبرت لين أنها قبلت ذلك الفتى في متجر البقالة
    Ve ben ona, annemin sürekli bana yiyecek getirdiğini söylemiştim. Open Subtitles و كنت قد أخبرته بأنها تحضر لي معها دائما حقيبة من الأشياء التي تشترى من البقالة
    Elimde silah evde mi oturayım? Havadan erzak ikmali mi yapayım? Open Subtitles وأجلس بمنزلى ممسكا بمسدس محشو وأطلب البقالة جواً ؟
    Kapıyı açıp, girmelerine izin vermiş, ...çünkü marketten gelen çocuk zannetmiş. Open Subtitles قامت بفت الباب لإدخالهم لأنها ظنت أنه فتى توصيل البقالة
    eğer zarar görmemişlerse manava gidiyorlar TED إذا لم يكون بها ضرر، فإنهم يرسلونها إلى البقالة.
    Peki bunu eve sebze alan adama ne zaman söylemeyi düşünüyordun? Open Subtitles متى كنت تنوي أن تقول للشخص الذي يشتري البقالة ؟
    Zaten benim de bakkala gitmem gerekiyordu. Evde donmuş pizzdan başka birşey kalmadı. Open Subtitles سأقصد البقالة على أية حال لا شيء هنا سوى بيتزا مجمدة
    Gelince kornaya bas, paketleri taşımana yardım edeyim. Open Subtitles اقرعي الجرس وسأساعدك في حمل البقالة
    Bu, güneşli bir öğleden sonra... Bakkaldan evine yürüyen küçük bir kızın hikayesi. Open Subtitles هذه قصة فتاة صغيرة ترجع البيت من متجر البقالة في ظهيرة يوم مشمس
    Sanırım ilk kez bir süper markete Yemek getiriyorum. Open Subtitles أعتقد أن هذه هي المرة الأولى حيث أحضر طعاماً إلى البقالة
    Çocuklarını beslemek için manavdan bir şeyler çalarken yakalanan bir kadının iş bulmasına yardım ettik. TED ساعدنا امرأه قُبض عليها بتهمة سرقة محلات البقالة وذلك لإطعام أطفالها في الحصول على وظيفة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد