ويكيبيديا

    "البقعة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • leke
        
    • lekeyi
        
    • nokta
        
    • Görüntü
        
    • yer
        
    • yeri
        
    • noktayı
        
    • noktaya
        
    • noktada
        
    • nün
        
    • yerde
        
    • yere
        
    • bölge
        
    • Burası
        
    • noktanın
        
    leke icin geldigimi unut. O sey artik umurumda degil. Open Subtitles انسى اني اتيت بشأن البقعة لا اكرث بشأنها بعد الأن
    Sürekli o lekeyi görüyordum Parlak ve inci gibi Ve ne anlama geldiğini de anlayamıyordum TED رأيت من جديد تلك البقعة البيضاء اللامعة، ولم أفهم معناها.
    - Anlıyorum. Ama o zayıf nokta girdaba dönüşünce halk ne der sizce? Open Subtitles أتفهم ذلك، لكن كيف ستكون ردّة الناس إن تحوّلت البقعة اللينة إلى دوّامة؟
    Eğer kırmızı-mavi Görüntü ararsa neler yaptığını öğrenirim. Open Subtitles سأحرص على تمرير المكالمة عند اتصال البقعة الحمراء والزرقاء.
    Takımadanın uzak batısındaki volkanik bölgenin hemen yukarısında yer alıyor. Open Subtitles هي تجلس فوق البقعة الساخنة البركانية في أقصى غرب الأرخبيل
    Sen ise bu sabah temizlediğin yeri tekrar temizliyorsun. Open Subtitles أنت تنظف البقعة ذاتها التي نظفتها صباح اليوم
    Vila Cruzeiro'da bu noktayı seçtik ve biz şu anda konuşurken evlere sıva yapılıyor. TED واخترنا هذه البقعة من فيلا كروزيرو، ويتمّ إكساء المنازل بالجص حاليًا.
    Enerji de o noktaya akacak. Boyutlar arasındaki duvarlar yıkılacak. Open Subtitles الطاقة ستصب في تلك البقعة و الجدران بين الأبعاد ستنكسر
    Sinyaller yiyecek ve kolun başlangıcı ile yarı yolda bir araya gelerek ona bu noktada bükülmesini bildirir. TED تلتقي الإشارات بين الطعام وقاعدة الذراع، مما يسمح بأن تنحني في تلك البقعة.
    Burası çalışma bölgelerimizden birisi ve daha iyi bir fikir edinebilmeniz için buradaki mavi leke iş arkadaşlarımdan birisi. TED هنا واحد من مواقعنا الميدانية، ولإعطائكم نوع من التصوّر، هذه البقعة الصغيرة الزرقاء هنا، هذا واحد من زملائي.
    Sonra leke yok oldu ve yarayı görebildim, Ağır yaralıydı Arkadaşlarla yaralıyı bir çarşafın içine koyduk Asansörle, her katta dura dura, 15 kat, yaralıyı aşağıya indirdik TED فجأة اختفت البقعة واستطعت ان ارى جرحه، الذي كان خطيرا جدا، وضعناه انا ورفاقي داخل غطاء، وحملناه في مصعد كان يتوقف في كل طابق لـ 15 طابقا.
    Kafasındaki tıraş edilmiş leke büyüyor, bu da onun, görevlerini ihmal eden bir rahip olduğunu belirtiyor. TED تنمو البقعة الصغيرة المحلوقة على رأسه، مبيناً أنه رجل دين يهمل واجباته.
    Kara lekeyi bana veren o ahmaklar buraya senden önce gelirlerse bunu bende bulamayacaklar. Open Subtitles بعد أن ناولني القراصنة البقعة السوداء وإذا عادوا مجددا قبل قدومك فهم لن يجدوا هذه معي
    Görünüşe bakılırsa, burayı her kim temizlediyse, bir lekeyi kaçırmış olmalı. Open Subtitles يشاهد مثل من نظّف هذا المكان تغيّب عن البقعة لربّما.
    Bu evren size ait. Kırmızı nokta sizsiniz. TED أعني، هذا هو عالمكم. وأنتم في البقعة الحمراء داخله.
    Bu hologramdan o sonik nokta hakkında bilgi edinebiliriz, çünkü tüm kırmızı ışığı filtreliyoruz. TED ومن تلك الصورة المجسمة ثلاثية الأبعاد، يمكن استنباط معلومات عن البقعة الصوتية فقط حيث يتم تصفية كل الضوء الأحمر.
    Herkes senin gibi kırmızı-mavi Görüntü ile karşılaşma fırsatı bulamadı. Open Subtitles مهلاً! عكسكَ، لم نحظ جميعناً ببعض الشهرة بفضل البقعة الحمراء والزرقاء. الآن.
    Şu an Kara Adalar üzerinde uçuyor, ekibi gönderdiğimiz yerle aynı yer. Open Subtitles إنها تُحلق فوق جزر الظلام الآن نفس البقعة التي أرسلنا الفريق إليها
    Muhtemelen işi bitirmek için aynı yeri seçen bir çeşit garip intihar kulübüdür. Open Subtitles في الغالب نادي إنتحار ما غريب ! يختاره أناسُه نفس البقعة لينهوا حياتهُم
    Onun yaraladığı noktayı bulmaya çalıştım. Open Subtitles محاولا البحث عن نفس البقعة التي طعنتني فيها
    Beni o noktaya çıkarabileceğin en hızlı yol hangisi? Open Subtitles ما هي أسرع طريقة ايمكنك اخراجي من هذه البقعة
    Tam bu noktada durmuştunuz... ve bir adam ve bir kadını bir şeyler yapıp konuşurken gördünüz. Open Subtitles . .. وقفت عند تلك البقعة وسمعت ورأيت ماقال وفعل هذا الرجل وتلك المرأة
    O şu an Görüntü'nün icabına bakıyor. Çok eğleneceğiz! Open Subtitles "إنّها بالواقع تتدبر أمر البقعة الآن، إنّنا سنحظى بالكثير من المرح!"
    Çok pahalı, saati 3 dolar. Oraya yakın bir yerde parkmetre buldum. Open Subtitles تلك البقعة تكلف 3 دولارات في الساعة وجدت عدادا بالوقت ترك عليه
    Öteki türlü kilit noktası işlevini yitirir ve biz de boş yere çabalamış oluruz. Open Subtitles وبخلاف ذلك ، سوف تحصل على مفتاح صدئ مثل البقعة على الحائط
    Buraya neden yasak bölge dendiğini hiç söylemediniz. Open Subtitles لم تخبرني أبدا ، لما تسمون هذه البقعة بالمنطقة المحظورة ؟
    Sonra o sonik noktanın içinden geçen kırmızı ışık yavaşça renk değiştiriyor, tıpkı yanınızdan geçen bir polis sireninin uzaklaşırkenki yankısı gibi. TED والضوء الأحمر الذي يمر خلال البقعة الصوتية يغيرُ اللون قليلًا، مثل اهتزاز حافلة الشرطة الذي يتغير عندما تسرع لتسبقككم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد