ويكيبيديا

    "البوح" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • söyleyemem
        
    • açığa
        
    • söylemek
        
    • söylemekten
        
    Bana öleceğini söyleyemezsen, ben de içimde olanları sana asla söyleyemem. Open Subtitles ،إن لم تخبرني أنك تحتضر فلن أستطيع البوح لك بما أريد
    Bir dakikalığına dışarı çıkamaz mısın? Söyleyeceğim özel şeyler var. Senin önünde söyleyemem. Open Subtitles هل يمكنك الخروج من الغرفة للحظة لدي اشياء شخصية لا أريد البوح بها أمامك
    söyleyemem, çünkü bilmiyorum. Open Subtitles كلا, لا يمكنني البوح, لأنني لا أعرف مَن يكون.
    George, duygularımı açığa vurmam, yaptığım en iyi şeydi. Open Subtitles جورج، البوح بمشاعري كان أفضل شيء فعلته على الاطلاق.
    Sonuçları iyi de, kötü de olsa artık açığa çıkmışlardır. Open Subtitles . . مهما كان السر جيداً أو لا , على الأقل تم البوح به
    Bunu söylemek bana zor geliyor, ama detayları anlatmak için fazla büyüdüm. Open Subtitles يؤلمني قول ذلك ولكني نضجت على البوح بالتفاصيل
    Başın belada mı? Big Momma'ya söylemek istediğin birşey var mı? Open Subtitles هل يوجد شيء تودين البوح به لماما الكبيرة؟
    Eğer bir şeyler seni rahatsız ediyorsa bana söylemekten çekinme. Open Subtitles إنْ كان ثمة شىء يزعجكِ، لا تتردى فى البوح بذلك.
    Doktor hasta mahremiyetini bozamam ve söylememem gereken bir şeyi söyleyemem. Open Subtitles لا يمكنني خرقُ السرّيّة بين الطبيب و المريض و البوحُ بشيءٍ لا يجب البوح به
    Ne hakkında konuştuğumuzu söyleyemem ama olağandışı bir şey yoktu. Open Subtitles حسناً ، لا استطيع البوح لك بماذا تحدثنا ولكن استطيع القول انه لم يكن هناك شيء بالغ
    Nerede olduğumu söyleyemem ama benimle dans etmeni çok istiyorum. Open Subtitles لا يمكنني البوح بالمكان، إنّما أريد بشدّة أن تراقصيني.
    Bak, söyleyemem çünkü bilmiyorum. Open Subtitles إصغي , لا يسعني البوح بذالك. لأنني لا أعرف.
    Tek söyleyebileceğim, ilk kıtanın doğru olduğu... Daha fazlasını söyleyemem. Open Subtitles كلّ ما يمكنني البوح بهِ أنّ المقطع الأوَّل صحيح، ولا أكثر من ذلك.
    Dolayısıyla, söyleyemem. Söylemem demiyorum. söyleyemem. Open Subtitles أعجز عن البوح رغمًا عنّي، وهذا كلّ ما بوسعي إخباركم بهِ.
    - Çok fazla kalamam ve çok şey söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع التحدث أكثر ولا أستطيع البوح بأكثر من ذلك
    Sırlar açığa çıktı mı arkalarına saklanmanız da gerekmez. Open Subtitles , و عندما تكون أسرارك تم البوح به ليس عليك أن تختبئ خلفها بعد الآن
    İçerideki birini kurtarmanın tek yolu bir sırrı açığa çıkarmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ شخصٍ مِن الداخل هي البوح بسرّ
    Vay anasını, bunu açığa dökmek iyi geldi. Evet. Open Subtitles ابن العاهرة، من الجيد البوح بهذا. أعرف.
    Bir kızın babasına söylemek istediği şeyleri hiç söyleyemeyecektir. Open Subtitles وبعد ذلك هو يموت، وهي سوف لن تراه مجدداً. هي لن تستطيع البوح بكل الأشياء التي تريد البنت إخبار أبيها بها.
    Çünkü bu doğru olsa bile, ki elbette değil bunları söylemek yerine, ölmeyi yeğlersin sen. Open Subtitles لأنه حتى لو كان ذلك صحيحا الذي من الواضح أنه ليس كذلك أعلم أنك كنت لتفضل الموت عن البوح به
    Bana, hayatta iki zor şey vardır, ne istediğini bilmek ve güçlü olduğunu yüksek sesle söylemek dedi. Open Subtitles قال لي إنّ أصعب أمرين في الحياة هو معرفتكَ لما تريد وعدم القدرة على البوح بما تريد
    Tek fark, ben düşündüğümü söylemekten korkmuyorum. Open Subtitles لكن الفرق أني لست خائفا من البوح بما يجول في خاطري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد