Golf dulları, borsa dulları ve mahkeme dulları genelde aynıdır. | Open Subtitles | ارامل الجولف, ارامل البورصة, ارامل رجال المحاكم كلهن نفس الشئ |
Kısa bir aradan sonra borsa haberleri için sizinle olacağız. | Open Subtitles | انضموا إلينا لمشاهدة أخبار سوق البورصة بعد هذا الفاصل القصير |
2008'de borsa çöktüğünde, çok para kaybettik ve o para bizim emeklilikte kullanacağımız paraydı ve sonra gelir vergisini ödeyemedik. | Open Subtitles | لقد خسرنا الكثير من المال عندما انهار سوق البورصة ثم كان من المفترض أن يكون ذلك المال المسحوب من التداول، |
borsanın bu sabahki açılışına bakılırsa 12 puan yükselmiş. | Open Subtitles | حسب معطيات أفتتاح البورصة هذا الصباح فأنها أرتفعت بـ12 نقطة |
Ancak Wall Street'te tecrüben olduğundan söz etmemişti. | Open Subtitles | لكنه لم يخبرني إذا كان لك تجارب فعلية في مجال البورصة |
64 bin dolar karşılığında borsada yer aldım ve gerisi geldi. | Open Subtitles | اشتريت مقعداً في البورصة مقابل 64 ألف دولار، وهكذا تم الأمر |
John Q. Citizen'ın borsa güvenlik protokolünün tüm detaylarını bildiğinden emin değilim. | Open Subtitles | أشك جون كيو المواطن يعرف مداخل ومخارج و البروتوكولات الأمنية في البورصة |
borsa hızını aldı, herkesin bildiği gibi, büyüyor ve fiyat-kazanç oranları yükseldi. | TED | كانت البورصة في دوامة، وتشهد تصاعدا كما يعلم الجميع، كما أن مكرر الربحية في ارتفاع. |
Ama borsa yalnızca zenginlere ve güçlülere mahsus bir yer değil. | TED | ولكن البورصة ليست مقتصرة على الأغنياء وأصحاب النفوذ. |
Moskova'da borsa raporunuzu dinlemek mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | ربما تريد الإستماع إلى تقارير البورصة فى موسكو؟ |
borsa çöktükten sonra korkunç şeyler oldu. | Open Subtitles | أشياء مُريعة قد حدثت منذ انهيار البورصة. |
- Ne kadar heyecanli oldugumu anlatamam. - Olmalisin zaten. borsa isinde basari için iki anahtar vardir. | Open Subtitles | يجب أن تكون هناك سران للنجاح في عمل البورصة |
Sokaklarda, dükkanlarda, ofislerde, hatta borsanın açılış gününde kızlar, kürk yakalı kış kimonolarını ortaya çıkarır. | Open Subtitles | في الشوارع و المحلات والمكاتب حتى في البورصة في يوم الافتتاح الفتيات يُخرجون رداءات الكيمونو الشتائية ذات طوق الفراء |
borsanın önünde görmüştüm seni, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنتَ أنتَ الواقف أمام مكتب البورصة أليس كذلك؟ |
Bu şanslı köpekler yanlış numara sayesinde Wall Street tarihindeki en iyi işlerden birinin rüzgarına kapıldılar. | Open Subtitles | هؤلاء المحظوظين حصلوا على أفضل التعاملات في تاريخ البورصة |
Wall Street'den nefret ettiğini biliyor ve senden işlem yapmanı istemiyoruz. | Open Subtitles | نعلم إنك غادرت البورصة لا نريدك أن تقوم بالتجارة |
Ve o günlerde, borsada çalışamazdın, otobüs veya uçak kullanamazdım. | TED | وفي تلك الأيام لم يكن بإمكاني العمل في البورصة أو قيادة حافلة أو طائرة. |
istiyorsan SPK ile görüs. Son 6 ayda ofisime 15 kez geldiler. | Open Subtitles | و يمكنك أن تكلم لجنة الأوراق المالية و البورصة أتوا لمكتبي 15 مرة في الست آشهر الماضية |
Ekonomi, bu durum borsayı nasıI etkiler? | Open Subtitles | صفحة الأعمال، كيف سيؤثر هذا في البورصة ؟ |
Sonra bir milyon kazanmak ya da kaybetmek için borsaya gider. | Open Subtitles | ثمّ إلى البورصة, ليكسب أو يخسر مليون. |
Borsadan anlar mısın ki? | Open Subtitles | كيف لكِ أن تعرفين عن البورصة ؟ |
Bu hikaye beni, bir çocuk mülteci olarak mı, yoksa 1960'larda, halka arz edilmiş ve sonuçta 8500'ün üzerinde insana iş olanağı sağlamış olan bir yüksek teknoloji yazılım firması kurmuş bir kadın olarak mı anlatıyordu? | TED | هل هي عني كطفلة لاجئة أم كسيدة أنشأت شركة برمجيات في الستينات، شركة دخلت البورصة وتشغل أكثر من 8.500 شخص؟ |
Kardeşimin eski sevgilisi SEC'de çalışıyor ve bana burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | خليلة أخي السابقة تعمل في مجال البورصة أخبرتني إنها في المدينة |
Sermaye Piyasasi Kurulu'na bulasirsan yaraklara gelirsin. | Open Subtitles | إذا أزعجت لجنة الأوراق المالية و البورصة سينتهي أمرك |
- Singapur borsasını analiz ediyorum. | Open Subtitles | أعمل بمراقبة البورصة (السنغافورية) |