Bakın, biyobozunurluk bir maddenin özelliğidir, bir çevresel yarar tanımı değildir. | TED | الان التحلل البيولوجي هو خاصية المادة انها ليست تعريف للفوائد البيئية |
Bu sistem ki, gelecek nesilleri çevresel verilerin toplanması noktasında ön sıralara yerleştirecek. | TED | هذا نظام ، قد يضع الجيل القادم في الخطوط الأمامية لمجمعي المعلومات البيئية. |
Bize dediğine göre istediğimiz şeyin kusursuzluk düşüncesi kafalarımızdaymış, ve çevresel kaynakları bunu oluşturması için zorluyormuşuz. | TED | فهو القائل بأننا نملك فى رؤوسنا الطريقة المثاليه لمعرفة ماذا نريد، ونجبر الموارد البيئية على التكيف مع هذا. |
O küçük yaşımda bile benim çok ilgimi çekiyordu. Ve tüm o çevre koruma görevi, temelinde bile, bana nüfuz etti. | TED | وايضا وبالرغم من السن المبكرة, كان لذلك صدى كبير في داخلي و فكرة الحماية البيئية كاملة, وبصورة اساسية غاصت في أعماقي. |
Ve size koridorun iki tarafından ağır lobicilik faaliyetine maruz kalmasına rağmen çevre koruması için iten milletvekillini söyleyebilirim. | TED | كما يمكنني أن أخبركم عن المشرّع الذي وعلى الرغم من الضغط الشديد الموجه من كلا الجانبين دفع بالحماية البيئية. |
Mesozoik Çağ'da dünya üzerinde bulunan pek çok canlı türünün yok olmasına sebep olan iki ekolojik olay vardır. | Open Subtitles | العصور الوسطى تأخذ مكانا بين أزمِنتَينِ من الأزمات البيئية الرئيسية التي أدت الى انقراض الكثير من الأنواع على الأرض |
Eminim ki hepiniz biliyorsunuz, bu tarımsal ve çevreci topluluklar arasında kayda değer anlaşmazlıklara yol açtı. | TED | وانا متاكد ان جميعكم يعلم ان هذا يسبب العديد من الصراعات بين المجتمعات البيئية والزراعية |
Üç, çözülmemiş çevresel endişelerin baskısı. | TED | ثالثاً، الاهتمامات البيئية الملحة التي لم تحل. |
Ve üçüncü olarak da, vücudumuz çevresel zehirler için filtre ve depo görevi görüyor. | TED | والثالث، أن أجسادنا فلاتر ومخازن للسموم البيئية. |
Ölümü kabullenmek demek fiziksel varlıklar olduğumuzu ve çevresel zehirler hakkındaki araştırmaların teyid ettiği gibi çevreye yakından bağlı olduğumuzu kabul etmektir. | TED | إن قبول الموت يعني قبول أننا كائنات طبيعية تلك التي ترتبط ارتباطا وثيقا بالبيئة، كما أكد ذلك البحث عن السموم البيئية. |
İnanıyorum ki bu gerçek bir çevresel sorumluluğın başlangıcıdır. | TED | أعتقد بأن هذه هي البداية للمسؤولية البيئية الحقيقية. |
Julie, evinde, işyerinde ve okulunda bu çevresel çözümleri uygulayabileceği için, bu çözümler onun etrafında yaşayan herkesi etkileyecektir. | TED | لأن هذه الحلول البيئية التي يمكن أن تتخذها جولي في منزلها و مكان عملها و مدرستها .تؤثر على كل من يعيش حولها |
Ve gerçekten çevresel krizler gibi yeni sorunlarla ilgilenen bir hikaye. | TED | وقصة تعالج فعلا قضايا جديدة مثل الأزمة البيئية. |
Bizim için sürdürülebilirlik çok önemli, hem sosyal hem de çevresel ve ekonomik değerleri bir araya getirmeli. | TED | لذا الاستدامة مهمة جداً بالنسبة لنا، والتي يجب أن تشمل القيم الاجتماعية فضلاً عن البيئية والاقتصادية. |
Binayı tasarlamam istendi. Çünkü fuarın konusu çevresel sorunlardı. | TED | طلب مني تقديم تصميم للمبنى، لأنه موضوع المعرض كان حول القضايا البيئية. |
Balina seslerinden oluşan plâklar, dünyanın ilk çevre hareketinin başlamasını sağladı. | Open Subtitles | ساعدت تسجيلات أغاني الحيتان في إشعال الثورة البيئية الأولى في العالم |
Volkanizma, yoğun fırtınalar bazı çevre faktörlerinin yaşam için zararlı olduğunu düşünebilirsiniz. | Open Subtitles | ونشاط بركاني وعواصف ضارية وبعض العوامل البيئية التي قد تحسبونها تهلك الحياة |
İkinci el alışveriş cüzdan ve gardırobumun çevre üzerindeki etkisini azaltmak için bana imkan tanıyor. | TED | ان شراء الملابس المستعملة يساعدني من تقليل الكلفة البيئية والكلفة المادية |
Yapmaya çalıştığımız şey ya da inandığımız şey çünkü bu dünyanın gerçekte nasıl yürüdüğüne olan inanışımız çevre olmazsa hiçbir şeye sahip değilsiniz. | TED | ما نحاول القيام به، أو ما نؤمن به، لأننا نعتقد أن العالم يعمل هكذا، هو أنه من دون البيئية ليس لدينا شيء. |
Bir Sanat-Bilim projesi yapabilirsiniz. Bunların bazıları gerçekten muhteşemler ve bu projeler sosyal ekolojik sorunlara tamamen farklı bir perspektiften bakmaktalar. | TED | يمكنك أيضا القيام بمشروع علوم فني. والبعض من هذه هي حقاً مذهلة، وتهم المجتمع، المشاكل البيئية من منظور مختلف تماما. |
Binanın kısmi bir ekolojik probleme sahip olduğuna inanıyorum. | TED | أؤمن ان هذا يجب أن يكون،جزء من مشكلة بناء البيئية. |
çevreci hareketler, iklim değişikliğinin en çok vurduğu ulusların nüfusunun büyük çoğunluğunun siyah ve kahverengi tenli insanlar olduğuna işaret etmede daha iyi hale geldiler. | TED | لقد تحسنت الحركة البيئية في توضيح أن الشعوب الأكثر تأثرًا بتغير المناخ هي التي يسكنها السود بشكل أساسي. |
Bu da şu soruyu gündeme getirmektedir: çevreye karşı olan sorumluluklarımız arasına acaba kendi vücut ekosistemimizi de dahil edebilir miyiz? | TED | وهي سؤالا بالحاح : هل بإمكاننا توسيع إحساسنا بالمسؤولية البيئية لتشمل الأنظمة الحيوية في أجسامنا؟ |
Bana Çevrecilik taslama, Sherri. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين الأمور البيئية أكثر مني يا (شيري) |
Biz U.C. Boulder'de çalışıyoruz. Çevreyle ilgili bir araştırma yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن مختصين بالدراسات البيئية من يو سي بولدير فقط نعمل على الورق |