Ve ilginç olan şey ise yeni veriyi işlemeye çalışrken aynı zamanda teybi geri saramaz. | TED | ومن المثير للاهتمام أنّ فرانك لا يستطيع التذكر ومعالجة البيانات الجديدة في الوقت ذاته |
Bay Rapoport, birkaç yeni veriyi incelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | السّيد Rapoport، نحتاج للمراجعة بعض البيانات الجديدة |
Esas yapmak istediğim, bu yeni verileri kullanarak neyin HIV salgınını hızlandırıp yavaşlattığını bulmaya çalışmak. | TED | ما أرغب حقاً في القيام به هو أن استخدم هذه البيانات الجديدة لمحاولة معرفة ما الذي يجعل وباء الإيدز ينمو بمعدل أسرع أو أبطأ |
Bilgisayar bir görevden diğerine geçerken içerik geçişi denilen bir şey yapmak zorundadır, bir görev üzerinde yer imi yaparken hafızasından eski veriyi çıkarır ve yeni verileri alır. | TED | عندما ينتقل الحاسوب من مهمّة لأخرى، فإنه يقوم بما يسمّى بتغيير المحتوى، بحيث يحتفظ بما وصل إليه في مهمّة ما، مُخرجاً البيانات القديمة من ذاكرته ومُدخلاً البيانات الجديدة. |