Yumurtayı karaborsada satıp kaçacak. | Open Subtitles | سيقوم ببيع البيضة في السوق السوداء ثم يقوم بالهرب. |
Plağı çıkarmamak da Yumurtayı çürümeye terk etmeye benzer. | Open Subtitles | وعدم إزالة اللوحة سيكون مثل ترك البيضة في الخارج لتتعفن |
Tamam, Yumurtayı tepeye koyup alev sönecek ve kabın içindeki hava basıncı düşünce sizce ne olacak? | Open Subtitles | حسنًا , بينما أضع البيضة في الأعلى والشعلة تنطفأ وينخفض الضغط |
Mikhail'in McGregor-Aldrich kimliğini almaya çalışmasının sebebini Yumurtayı onların çalışma alanlarının birine saklamak istemesi olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد توصلت إلى أن ميخائيل سعى للبطاقة التعريفية لشركة مكجريجور الدريش ليخبئ البيضة في إحدى مواقع عملهم |
Yumurtayı büyücünün göğsünde kırdığında onu tekrar insana dönüştürürsün. | Open Subtitles | ومن ثم فقط بتكسير البيضة في صدره هل يمكنك ان تجعلينه إنساناً مرة اخرى؟ |
Şu lanet Yumurtayı bulmalıyım. Bu konuda da haklıydı. Yumurtayı taşımama izin verecek misin? | Open Subtitles | فقط علّي إيجاد البيضة الملعونة. لقد كانت محقة بشأن هذا. أنتَ تريد مني حمل البيضة في النهاية " آخر شخص يقفز " |
Yuva yapacak çıplak kaya olmadığından erkek Yumurtayı, onu sıcak tutabileceği özel bir kesenin içine yerleştiriyor. | Open Subtitles | مععدموجودصخر عاريليُعششعليه، فإن الذكر يخزن البيضة في جيب خاص... حيث يمكنه أن يبقيها دافئة... . |
Yumurtayı asansöre bırak. | Open Subtitles | ضع البيضة في المصعد. |
Yumurtayı artık Angie'nin dairesinde tutamam, orası güvenli değil. | Open Subtitles | لا يُمكننا إبقاء البيضة في شُقة (آنجي) بعد الآن، فلمْ يعد المكان آمناً هُناك. -ماذا تعني؟ |
Yumurtayı hemen almalıyız. | Open Subtitles | "نحتاج البيضة في الحال." |