| Kaçın hemen! Sıvışın... haşlanmış yumurta kahvaltıda iyi gider anne. | Open Subtitles | البيض المسلوق سيكون جميلاً على الإفطار يا أمي |
| haşlanmış yumurta gibi. Yine 9-10 tane haşlanmış yumurta yiyordun. Ben diyet yapmam, yemek yerim. | Open Subtitles | البيض المسلوق تأكل 9 أو 10 بيضات لكني لا أصوم. |
| Tavuk yahnisi gibi ama içinde haşlanmış yumurta da var. | Open Subtitles | انها مثل حساء الدجاج هذا مع البيض المسلوق فيه |
| İlk olarak, bilimciler kayganlaştırıcı görevi gören ve proteinlerin uzun kordonlarını kaplayarak, birbirlerinin içlerine süzülmelerini kolaylaştıran üre molekülü ile haşlanmış yumurtanın beyazını suyun içinde çözdüler. | TED | أولاً، يقوم العلماء بإذابة بياض البيض المسلوق في الماء مع مادة كيميائية تسمى اليوريا "البولة" لليوريا جزيئات صغيرة تعمل كالمزلّق تغطي خيوط البروتينات الطويلة و تجعلها أسهل في الإنزلاق مع بعضها البعض |
| - Tavada yumurta var. | Open Subtitles | لدينا البيض المسلوق فقط |
| Biliyorsun ki ben ne haşlanmış yımırta ne de kuruyemiş severim. | Open Subtitles | الآن , انت تعرف بأننى لا استطيع أكل البيض المسلوق او البندق |
| Sonra haşlanmış yumurta ve Parmesanla brodo. | Open Subtitles | ثم الحساء مع البيض المسلوق وجبن البارميزان |
| Bana bak, haşlanmış yumurta, biraz da et suyu... | Open Subtitles | إنظر إلي ، البيض المسلوق والقليلمن المرق... |
| haşlanmış yumurta ve balık. | Open Subtitles | البيض المسلوق والسمك |
| haşlanmış yumurta ve balık. | Open Subtitles | البيض المسلوق والسمك |
| haşlanmış yumurta ve ceviz. | Open Subtitles | بعض البيض المسلوق والمكسرات |
| Bir kaç haşlanmış yımırta ve çerez getirdim. | Open Subtitles | جلبت لك بعض البيض المسلوق وبعض البندق |