Bu çalan grup Bikini Kill ya da Raincoats değil. | Open Subtitles | أتَعْرفين، هؤلاء الرجالِ ليس لهم في البيكيني أَو معاطف المطر |
Bunlar Bikini Kill veya Raincoats gibi değiller. | Open Subtitles | أتَعْرفين، هؤلاء الرجال ليس لهم في البيكيني أَو معاطف المطر |
Evet. Ne Bikini, ne mini etek ne de hatlarını gösterebilecek herhangi başka bir şey. | Open Subtitles | أجل, أو البيكيني أو التنانير القصيرة أو أي شيء يظهر شكلك |
Burada kimsenin bikinili kızlara prim vermeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفترضُ أي شخصَ مهتمّ بفكرةِ تَضْمين فريقِ البيكيني السويديِ؟ أنا أعرفهم جميعا شخصيا |
Kırmızı bikinimi nereden hatırlıyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تتذكر البيكيني الأحمر الخاص بي؟ |
Kimse iki çocuktan sonra bikiniyle bu kadar güzel görünemez. Müthiş bir otel. | Open Subtitles | لا أحد يبدو بتلك الروعة في البيكيني بعد ولادة طفلين. |
Bikini sezonu bitince her şey başa dönecek olmasına rağmen... onu neden ameliyat ettiğimizi hatırlatır mısın bana? | Open Subtitles | ذكّرْني، الذي نَهتمُّ بتَصليحها متى هي فقط سَتَعدُّ هي لنفسها ثانية من البداية عندما البيكيني إنتهى؟ |
Ahbap, kızlar bütün yıl Bikini giyiyor. Daha güzeli var mı? | Open Subtitles | انهن يلبسن البيكيني اليوم دعونا نعلم بذلك |
İkincisi, Bikini içinde senden daha iyi görünürüm. | Open Subtitles | و ثانيا ، أنا أبدو أفضل منك فى إرتداء البيكيني |
Bikini bölgem tertemiz... bir tane bile kıl yok | Open Subtitles | أنه رائع بلباس البيكيني الخاص بي يجعل جسمي كملمس الخوخ |
Ya bu nişan töreninde verebilirdim ya da Perşembe günü Bikini partisinde. | Open Subtitles | حفلة الخطبة الليلة و الثلاثاء حفلة البيكيني |
Orson Bikini sezonunun açılışı bu. | Open Subtitles | مستنقع للضفادع . أنها بداية فصل البيكيني |
Ve her gün eteklerle birlikte Bikini giyip, sorunlarımızın üstünü örteceğiz. | Open Subtitles | وسنرتدي البيكيني كل يوم مع تنانير تغطي مشكلاتنا |
Gerçekten o tekneye binmek ve şampanyamı yudumlarken, Bikini giymiş bir kaç hayırseveri üzümle beslemek istediğimi mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين أنّني حقـًا أريد أن أذهب في مركب أرتشف الشمبانيا وأطعم العنب لفتاة ترتدي البيكيني ؟ |
Standart olandan işte. Bikini bölgesi yeterli. | Open Subtitles | هو فقط مقياس أريدك فقط أتفعلي لي خط البيكيني |
- Hey, hadi bahar tatili için Bikini alışverişine çıkalım. | Open Subtitles | دعينا نذهب لتسوق البيكيني من أجل عطلة الربيع. |
Bikini bölgeni mum ile alabileceğini söylediğin zamanki gibi olmasın yine. | Open Subtitles | هذه ليست مثل المرة التي أخبرتينا أننا نستطيع أن نشمع البيكيني بالشمع. |
bikinili genç kızların bile aklını alan zeki ve güçlü bir kadınsın. Devam et. | Open Subtitles | من جعل فتاة مراهقه تفسد البيكيني , تفضلي |
Yani siz bikinili turist acentasısınız. | Open Subtitles | أجل أنتن مُتعهدات سياحة بملابس البيكيني إذن ، أليس كذلك ؟ |
Küçük kırmızı bikinimi nereden hatırlıyorsun? | Open Subtitles | كيف لك أن تتذكر البيكيني الأحمر الخاص بي؟ |
Yanlış anlamayın, mutlu olmanız hoşuma gidiyordu ama sizi öyle görmek bir nineyi bikiniyle ya da bir Demokratı İncil'le görmek kadar tuhaftı. | Open Subtitles | لا تسئ فهمي، هذا شيء يفرحني، ليست السعادة فحسب، بل هو... شيء غريب، كأنك ترى جدة تلبس البيكيني |
Ben de gelebilir miyim Ernst? Önce bikinimin üstüne bir şeyler giyerdim, hayatım. | Open Subtitles | ساضِعُ شيءَ على ذلك البيكيني أولاً، عزيزتي. |
- Mayolar mecburi. bikiniler tercih edilir. | Open Subtitles | أثواب السباحة إجبارية، و يُفَضَل البيكيني. |
-Ahbap şunun bikinisine bak! | Open Subtitles | أوه،يا رجل، لاحظ ذلك البيكيني البرتقالي، يا رجل |