Daha dün gibi aynı yaşta olduğumuz. | Open Subtitles | ،أشعرُ وأنه البّارحة عندما كنا في نفس أعمارهما |
dün erkek arkadaşı da başka birinin olduğunu ve onları kendisinin çekmediğini söyledi. | Open Subtitles | البّارحة صديقها الحميم قال أن هناك شخصًا ما قام بإلتقاطها |
dün birdenbire bir sürü gizli bilgiyle çekip gitmiş mi yani? | Open Subtitles | البّارحة خرج من الباب الأمامي فحسب مع نصف طن من المعلومات السرية؟ |
Çünkü dün onun için işe yaramaz bir parazit diyordun. | Open Subtitles | لأن البّارحة أطلقت عليّه طفيّلي مهمل |
Belçika Büyükelçisi dün gece Montreal'de öldü. | Open Subtitles | السفير البلجيكي توفي في "مونتريل" البّارحة |
dün arabasını perte çıkarıp kaza yerinden kaçmış. | Open Subtitles | لقد تعرضت لحادث بسيارتها البّارحة |
Daha dün tam tersiydi sanki. | Open Subtitles | يبدو أن البّارحة كان العكس ما يحدث |
dün onlara bu işi emanet ettin. | Open Subtitles | لقد وثقت بهم في ذلك البّارحة |
Meghan dün Langdon Hastanesi'ne nakil edildi... daha uzun süreli bakım için. | Open Subtitles | البّارحة تم نقل (ميغان) الى مشفى لانغدون ستبقى هناك لفترة طويلة |
dün akşam samimiydim. | Open Subtitles | عنيتُ ما قلته البّارحة |
- dün bir kazaya karışmış. | Open Subtitles | تعرضت لحادث سيارة البّارحة |
Ama dün Bono'yla takıldım. | Open Subtitles | لكن البّارحة أمضيتُ وقتاً مع (بانو). |
dün hariç. | Open Subtitles | البّارحة فقط |