Mekâna yaptıklarını beğendim. Kapuçino makinesi güzelmiş. | Open Subtitles | اعجبني ما فعلته بالمكان الة كاباتشينو لطيفة |
Ama erkek arkadaşına pinball makinesi alırsan, hayat bozu güzel görünür. | Open Subtitles | لكن اشتري لحبيبها الة و هي ستبدو جميلة طول الحياة. |
Bir çeşit hayvan sanki. Karşımızdaki bir makine. | Open Subtitles | انه كما لو كان حيواناً نحن كما لو كنا نتعامل مع الة |
Homer, çabalaman beni sevindirdi... ..hâlen bile çamaşır makinesini bulamıyorum. | Open Subtitles | سعيدة لانك حاولت حتى الان لا استطيع ايجاد الة الغسيل |
Phone: Geçen ay verdiğmiz şeyi tamamladın mı? Şu fotokopi makinası eğitimini? | TED | المتصل: هل اتتمت ذلك الامر الموكل لك منذ شهر؟ التدريب على الة التصوير؟ |
$80,000'ı ya da zaman makinesi var mıymış. | Open Subtitles | أن كان لديه 80,000 دولاراً . و الة الزمن |
Et dilimleme makinesi az daha parmağımı kesiyordu. | Open Subtitles | انظر, لقد كدت ان اقطع أصبعي في الة القطع |
Bir zaman makinesi hepimizi 65 yıl öncesine gönderdi. | Open Subtitles | الة للسفر عبر الزمن ، أرسلتنا 65 عاماً للوراء |
Zaman yolculuğu yapmamı sağlayan bir makine kurdum. | Open Subtitles | اترين، صنعت الة تسمح لي بالسفر عبر الزمن. |
İki üniversiteli genç kadınları yeniden bakire yapan bir makine icat ediyor. | Open Subtitles | تمكنو من اختراع الة تستطيع تحويل السيدات الى عذراوات مرة اخرى |
Acıyı kesince kendini daha iyi hissediyorsun ama o zaman da makine oluyorsun, insan değil. | Open Subtitles | تكبح الالم وتعشر بالتحسن لكن ذلك يجعلك الة ولس بشري |
Bu takımı almaya gelen adamı görmek için bekliyorlarmış ki- onun zaman makinesini de görebilsinler. | Open Subtitles | انهم يقولون أنهم ينتظرون ليروا من اختار هذه البدلة لكي يروا كيف هي شكل الة الوقت التي يمتلكها |
Millet, hazır bu enerjiye sahipken, neden her zaman istediğimiz gibi fotokopi makinesini kolonun önünden hareket ettirmiyoruz? | Open Subtitles | بما أن لدينا كل هذه الطاقة لماذا لا نحرك الة النسخ إلى آخر الرواق مثل ماكنا نريده دائما ؟ |
Ama gerçek zaman makinası olmadığı için, parayı da alamayacaksın. | Open Subtitles | لكن لو لم تكن الة الزمن حقيقه فلن يكون هناك نقود |
Beverly'nin ona verdiği, sanal bir terapi aleti kullanıyor. | Open Subtitles | انها تستخدم الة للعلاج الافتراضي اعطاها لها بيفرلي |
Otuz yıl önce iş dünyası, bir düğmeye basmakla... dünyanın her yerine belge gönderebilen makinenin... icadıyla bir devrim yaşadı. | Open Subtitles | قبل 30 سنة ، كانت ثوّرة في عالم الأعمال ظهور الة ترسل الوثائق لأي مكان بضغطة زر |
Pekala, şuna ne dersin? Beni zaman makinasına götür, ben geri dönünce... senin adına bir banka hesabı açarım. | Open Subtitles | حسناً, انت اعطني الة الزمن ...وعندما اعود |
Kutuyu bir kopya makinesine koyup istediğim boyuta gelene kadar büyüttüm. | TED | فقط وضعت العلبة فى الة التصوير وظللت أكبرها حتى تصل للمقاس الذى أرغب فيه. |
Costco'da bir servis var. Bizi zaman makinasının oraya bırakır. | Open Subtitles | هناك مكوك بالاسفل سيأخذنا الى الة الزمن |
Kendimi saf makina gibi hissettim. Her şeyi yapabiliyordum ve bu hoşuma gitti. | Open Subtitles | شعرت وكانني مجرد الة , كانني استطيع فعل اي شي .. |
Karaoke makinem de var. | Open Subtitles | انا ايضا لدى الة الكاريوكى العجيبه. |
Bir zaman makinen olsaydı onu Lysol'de 50 sentini kurtarmak için mi kullanırdın.Evet | Open Subtitles | انتظر ، لو كانت عندك الة زمن تستعملها للعودة من اجل 50 سنت تخفيض لزيت سائل؟ نعم نعم سأفعل ذلك |
3 ay kadar önce, ATM makinemiz birileri tarafından soyuldu. | Open Subtitles | منذ ثلاثة شهور سرقت الة سحب النقود التي لدينا عن طريق بعض قراصنة الكمبيوتر |
Phone: Evet, fotokopi makinasını en son ne zaman kullanmıştın? | TED | المتصل: نعم, متى كانت اخر مرة استخدمت فيه الة التصوير؟ |
Sen bir insan değilsin. Kendi acısından keyif alan bir makinesin. | Open Subtitles | انك لست بشري , انك الة تتمتع بالمها الخاص |