Onlara bu kimlik hırsızlığı olayına karışmadığımdan emin olmak istediğini açıklıyordu. | Open Subtitles | شرحت لهم كيف يريد التأكد أنني غير متورطة بقضية سرقة الهوية |
Tamam, bir dakika, çektiğime emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, انتظري, أريد التأكد أنني سأصور هذا. |
Buraya geldin çünkü, ...sırrını kimseye anlatmadığımdan emin olmak istiyorsun. | Open Subtitles | أنت هنا لأنك تريدين التأكد أنني لن أخبر أحد عن سرك |
Toplama yapamıyor değilim ama kendimi riske atacaksam hiçbir şeyi gözden kaçırmadığıma emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | إذا كنت سأخاطر بوظيفتي فأنا أريد التأكد أنني لم أفوت شيئاً |
Bu rahatsızlığı tamamıyla üzerimden atamadım ki lisenin ardından, bütün bu iklim değişikliği hakkında doğru yolda olduğumdan emin olmak adına coğrafya okumaya karar verdim. | TED | بقي بعض من هذا الانزعاج، لذلك عندما تخرجت من المدرسة الثانوية، قررت دراسة الجغرافيا، لمجرد التأكد أنني كنت في المسار الصحيح فيما يتعلق بالتغير المناخي ككل. |
Ama şimdi bir tehdit olmadığımdan emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | والآن يريدون التأكد أنني لست تهديدياَ |
Hazır olduğumdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | عليّ فقط التأكد أنني مستعدة لذلك. |
Doğru olanı aldığımdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أجل، أود التأكد أنني سأحضر المناسب لك |