Bize Takas teklifinde bulundu ve bende buna izin verdim. | Open Subtitles | إنه يعرض مبادلتها ، و قد قمت بالموافقة علي التبادل |
- Evet, ilginç bir rüya. Takas tam 30 dakika sonra gerçekleşecek. | Open Subtitles | حقاً ، هذا حلم مثير ، سيتم التبادل بعد ثلاثون دقيقه من الان |
Bu değişim, bir sonraki projeme başarı beklentisiyle yaklaşmama yardımcı oldu. | TED | هذا التبادل ساعدني على الإقتراب من مشروعي التالي مع توقع النجاح |
Başıma gelen bu olayın tecavüz olduğunu kabullendiğimde, o değişim programını tamamlamıştı ve Avustralya'ya dönmüştü. | TED | بمرور الوقت استطعت تحديد ما حدث لي بأنه اغتصاب، كان قد أكمل برنامج التبادل وغادر إلى إستراليا. |
Takası trende yapmayı planlayacak kadar zeki. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه بهذا الغباء ليقوم بعملية التبادل على متن القطار |
Kocan ile yapacağımız bu değiş, tokuş işleminin, süprizlere mahal bırakmadan gerçekleşmesini sağlamak için biraz kendi işime bakmalıyım. | Open Subtitles | حتى أتأكد من أن لا تكون ... هناك مفاجآت وبأن عملية التبادل هذه مع زوجكِ قد تمّت كما وعدت |
Bu değiş tokuşu sokak kadar kolay ve içgüdüsel yapan internet araçları ortaya çıkıyor. | TED | الآن، أدوات على شبكة الإنترنت لجعل التبادل سهلة وغريزية كما في الشارع، انهم في طريقهم الى هناك |
Hayır, Takas gerçekleşmeden önce uydunun yerini alması gerekiyor. | Open Subtitles | لابد أن يكون القمر الصناعي في مكانه قبل حدوث التبادل |
Takas yapmaya hazır olduğunda bu numarayı araman için 1 saatin var. | Open Subtitles | أمامك ساعة واحدة لتتصل بهذا الرقم عندما تكون مستعداً لإجراء التبادل |
Takas yerinde 3:45'te buluşuyoruz. | Open Subtitles | وسنلتقي في نقطة التبادل في تمام الـ3: 13 |
Çin Halk Cumhuriyeti'nden gelen kültürel değişim programı öğrencileri ile görüştü. | Open Subtitles | كبار القوم وطلاب التبادل الثقافي من جمهورية الصين |
Job'un değişim esnasında orada olacağına dair. | Open Subtitles | أريد ضمان منك على أن جوب سيكون موجودا عند التبادل |
Velilerin çoğu yapıyor bu sene. Kültür değişim mevzuunun bir parçası. | Open Subtitles | الكثير من الأباء يفعلونه هذا العام , يكونوا جزء من برنامج التبادل الثقافي |
En azından Takası halledene kadar adama ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | نحتاج رجالاَ على الاقل حتى ينتهي التبادل |
Doğru zaman geldiğinde, sizinle iletişime geçeceğiz. Böylece Takası gerçekleştireceğiz. | Open Subtitles | في الوقت المناسب، سيتمّ الإتصال بك وعندها نجري التبادل |
Değiş tokuş saat 4'ten sonra olmamalı. | Open Subtitles | عمليه التبادل لابد ان تحدث في مده لاتقل عن ألرابعه بعد الظهر |
Değiş tokuşu yapabileceğini düşünürsen, yaparsın. | Open Subtitles | اذا شعرتى أنه يمكنك اجراء هذا التبادل فلتجريه |
Daha sonra takasın nasıl yapılacağına dair kesin detayları belirtmek için sizi arayacağım. | Open Subtitles | .ثم سأتصل بكِ لاعطيك كافة التفاصيل عن كيفية اتمام التبادل |
Farz edelim Dr. No bu değişimi hacklemeye çalışsın. | TED | لنفترض أن الدكتور نو يحاول اختراق عملية التبادل. |
Tüm Değiş-tokuş. Cherkasov, Thibodoux, para, herşey. | Open Subtitles | التبادل الكامل, شيركاسوف ثيبودوكس، المال، كلّ شيء |
En olası müdahele noktaları alışveriş esnasında ve dönüşteki sınır geçişinde olacaktır. | Open Subtitles | أكثر الغايات احتمالا ستكون في التبادل و في المعبر الحدودي عند العودة |
Dinleyicilerle aramızda hep canlı bir fikir alışverişi, sıcak bir etkileşim vardı. | Open Subtitles | أَتغيّبُ عنه أيضاً. نعم، التبادل السريع للأفكارِ، تفاعل الطَقْطَقَة بيني وأشخاصي المتّصلون. |
Ruhunuz bu aşağılık değiş tokuşa tanık oldu mu? | Open Subtitles | هل روحك في السماء إشهد هذا التبادل الحقير |
Değiş tokuşun burada yapılması planlandı. | Open Subtitles | انه يرتب التبادل سوف يحدث هناك, |
Bu Mübadele planının neyle alakalı olduğunu biliyorsun. Böyle bir şey olamaz. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين ما جدوى خطوة التبادل وأنتِ تعلمين أنه لا يمكنها أن تحدث |
Beden değiştirme olayı olduğunda Skip'le birkaç yıldır evliydik. | Open Subtitles | سكيب وانا تزوجنا قبل عدة سنين عندما حدث التبادل |
Karşılığında, siz bize, Arjantin'de ele geçirdiğiniz Rambaldi defterini vereceksiniz. | Open Subtitles | فى التبادل,ستعطينا مخطوطة رمبالدى التى حصلت عليها فى الارجنتين |