Lhasa yolundayken bu ceketleri giyen Tibetliler görürdüm. | Open Subtitles | فى الطريق للاسا رأيت التبتيون يرتدون تلك الجواكت |
Ama görüyorsun ki, Tibetliler bütün canlıların geçmiş bir hayattaki anneleri olduğuna inanır. | Open Subtitles | ولكن اترى,يعتقد التبتيون... كل المخلوقات الحية كانت أمهاتهم فى الحياة الماضية |
Tibetliler düşmanın en iyi öğretmen olduğunu söyler çünkü sadece düşman sabrın ve merhametin gelişmesine yardımcı olabilirmiş. | Open Subtitles | التبتيون يقولون أن العدو أعظم معلم... لأن فقط عدو يُمْكِنُ أَنْ يُساعدَ طوّرْ صبراً وشفقةَ. |
Tibetlilerin piknik için geleneksel olarak toplandıkları aynı alanda yer bir uçak pisti yapmak için temizlendi üç Çinli generali taşıyan uçak iniş yapabilsin diye. | Open Subtitles | على نفس الحقلِ حيث التبتيون تَجمّعو تقليدياً للنزههِ... الأرض نظفت لبناء مهبط طائرة. حتى يمكن للطائرة التى تحمل الثلاث جنرالات الصينيون أن تهبط. |
Tibetlilerin bir terimi var. Bardo deniyor. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} إذاً يملك التبتيون مصطلحاً، يدعى "باردو". |
Tibetliler, Everest'e "Dünya'nın Anası" anlamına gelen Qomolangma adını vermiştir. | Open Subtitles | يسمون التبتيون افرست ام العالم |
¤ Tibetliler... ¤ | Open Subtitles | التبتيون يجب أن يوحدوا... |