ويكيبيديا

    "التبريد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • soğutma
        
    • soğutucu
        
    • soğuk
        
    • soğutulmuş
        
    • havalandırma
        
    • Dondurucu
        
    • soğutmalı
        
    • Kriyojenik
        
    • Soğutucuda
        
    • soğutucuya
        
    • buz
        
    • klima
        
    • serinlemek
        
    • soğutucunun
        
    • soğutmaya
        
    Ve güneş çoğu materyali bu soğutma etkisini kaybedecek şekilde ısıtır. TED والشمس ترفع درجة حرارة معظم المواد بما يكفي لإبطال تأثير التبريد.
    Bayan Moore, soğutma tünellerinde bana eşlik etmek ister misiniz? Open Subtitles السيدة موور، ما رأيكِ أن ترافقيني إلى أنفاق التبريد ؟
    Bu işe yararsa, o zaman soğutma sisteminin tamirini anlatabilirim. Open Subtitles لو نجح هذا ، فيمكنني إرشادك لتعيد تشغيل أنظمة التبريد
    Kaskta likit sıvı var. Calvin soğutucu aygıtımı kırdı galiba. Open Subtitles ‫يوجد سائل في خوذتي، ‫لا بد أنه حطم شبكة التبريد
    Yani sen bilgimiz dışında soğuk odalardan ayrıldığını inkar etmiyorsun. Open Subtitles إذن انت لا تنفي خروجك من غرفة التبريد بدون علمنا
    Dünyanın zamanı gösteren en doğru saati, aşırı soğutulmuş atomların salınımını ölçüyor. Open Subtitles إنها أدق ساعة في العالم تقيس تذبذب الذرات المفرطة التبريد
    Birisi, merkez soğutma sistemini bu seviyede tekrar başlatmış olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن لأحدهم تشغيل نظام التبريد المركزي في هذا الطابق ؟
    Bu şey soğutma sistemi çökmeden birkaç dakika önce gelmiş. Open Subtitles لقد وصل هذا بالبريد قبل دقائق من انهيار نظام التبريد
    Bazı dosyalarda soğutma sistemine saldıran bir virüs varmış. Şu propi... Open Subtitles بعض الملفات إحتوت على فايروس هاجم نظام التبريد بشيء يدعى بروبسلوكسـ
    Birisi, merkez soğutma sistemini bu seviyede tekrar başlatmış olabilir mi? Open Subtitles هل يمكن لأحدهم تشغيل نظام التبريد المركزي في هذا الطابق ؟
    Beyler, soğutma odasının sonuna doğru bir çıkış kapısı var. Open Subtitles يا رفاق، هناك باب في نهاية الممشى عند غرفة التبريد.
    Ve bu Londra'daki St. Paul katedralinin yanında bulunan bir elektrik trafo merkezi için bir çift soğutma kulesi. TED وهذا هو زوج من أبراج التبريد لمحطات الكهرباء بجانب كاتدرائية سانت بول في لندن.
    Bir mağazadaki en büyük üç enerji tüketimi ısıtma ve iklimlendirme, sonra ışıklandırma ve en son da soğutma. TED اكبر 3 استخدامات للطاقة في المحال كانت : التسخين وتكييف الهواء ، ثم الإضاءة ، وبعدهم التبريد.
    soğutma sistemleri, günümüzde harcadığımız elektriğin %17'lik kısmına denk geliyor. TED تمثل أنظمة التبريد اليوم إجمالًا 17 بالمائة من استهلاكنا للكهرباء على مستوى العالم.
    Bunu kanıtlayarak gerçekten de bu soğutma sisteminin verimliliğini %12 kadar geliştirebileceğimizi gösterdik. TED في ذلك العرض، أوضحنا أن بإمكاننا بالفعل تحسين كفاءة نظام التبريد هذا بما يكافئ 12 بالمائة في الحقل.
    ikinci olarak, işlevsel olmaları için tonlarca enerjiye ihtiyaçları var çünkü cam ile yapılan kaplama şekli içeride ısı yaratıyor ve sonra da çok soğutma gerektiriyor. TED ثانيا، أنهم بحاجة إلى كم هائل من الطاقة للعمل بسبب علاج البشرة مع الزجاج الذي يخلق الحرارة في الداخل ومن ثم تحتاج إلى الكثير من التبريد.
    Fırtına temel soğutucu sistemini bozmuş olabilir. Open Subtitles ‫العاصفة من الممكن ان تكون ‫تسببت فى عطل ‫لنظام التبريد الرئيسى.
    Ana soğutucu tüplerde sızıntı var, Open Subtitles نحن نعاني من تسرب إشعاعي من أنبوب التبريد الرئيسي
    Artan sıcaklıklar, ortam soğutması ve soğuk depolama için artan ihtiyaç demek. TED كما ترون، فإن ارتفاع درجات الحرارة يعني زيادة الطلب على التبريد والتخزين البارد.
    Aşırı soğutulmuş sıvı helyum. Open Subtitles وكان استخدام الهيليوم السائل فائق التبريد.
    - havalandırma sızdırıyor. - Şuradakileri sıkın. Open Subtitles نظام التبريد يسرب ثبت السدادات بالأسفل هنا
    Tehlikeli bir konumda, yukarıda Dondurucu derecede soğuk bir dış uzay ile aşağıda kızıl ve sıcak bir ocağın ortasındayız. Open Subtitles تقع متزعزعةً بين ثلاجة التبريد للفضاء في الأعلى هناك وفرنٌ ملتهبٌ في الأسفل هناك.
    - Tam gaz demişken, acilen o soğutmalı depolama tesisine gidip sağlama almalıyız. Open Subtitles الحديث عن السباق ، علينا أن نسرع لنصل إلى منشأة التبريد تلك و نقوم بتأمينها
    Hala zaman varken onu Kriyojenik'e götürün. Open Subtitles خذوه إلى غرفة عالية التبريد بينما مازال هناك وقت
    Soğutucuda kaçak var galiba, bulmak için biraz zaman lazım. Open Subtitles لابد بوجود تسريب في التبريد أحتاج لبعض الوقت للعثور عليه
    soğutucuya ulaşıp karınızın cesedini almış olmalı. Open Subtitles ربما استطاع الدخول إلى غرفة التبريد وقام بسرقة جثة زوجتك.
    buz dolapları bölümünde yardıma ihtiyacı olan birkaç müşteri var. Open Subtitles هناك الكثير من الزبائن فى قسم التبريد ربما يحتاجون للمساعدة
    Şey, servis bürosunda klima çalışıyor. Daha sonra biraz serinlemek için gelmek ister misin? Open Subtitles حسن، جهاز التبريد في مكتب الخدمة يعمل ربما يعجبك المجيء وتبريد حرارتك
    Deniz kenarına giderek serinlemek istedim. Beni orada yakalamanız büyük tesadüf. Open Subtitles أردتُ التبريد على نفسي بقرب المياه وتواجدي هناك كان محض صدفة
    Ertesi gün, ana soğutucunun sızdırdığı fark edilmiş. Open Subtitles وجد تسريب كبير في خزان التبريد في اليوم التالي
    Bu,daha çok,ulaşıma,kimyasal verimliliğe... ...suyun etkili kullanılmasına ve bir de... ...soğutmaya dayanıyor. TED تعتمد كثيرا على المواصلات، الأسمدة الكيميائية, الاستخدام الكبيرة من المياه وأيضا التبريد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد