Kovuldum diye burada alışveriş yapmama karşı bir yasa yok. | Open Subtitles | لا يوجد قانون يقول بأنه لا يمكنني التبضع هنا لأنه تم فصلي |
Annenin, Sam'e verdiği alışveriş listesini gördün mü? | Open Subtitles | أرأيتَ قائمة التبضع التي أعطتها أمك لسام؟ |
Hayır,Kate'i alıp dansa götüreceğim ve ve sonrada alışveriş... | Open Subtitles | لا ، يجب على إقلال كيت ، وأخذها لدرس الرقص ومن ثم التبضع للطعام |
Ama ben alışverişi severim. | Open Subtitles | لكنني احب التبضع |
İstersen bunu giyip alışverişe çıkayım, olur mu? | Open Subtitles | ربما سألبسها و اقوم ببعض التبضع هل هذا ما تعتقده؟ |
Kit, alışverişten daha güvenli ve hızlı olur dedi. | Open Subtitles | "وشعر (كيت) بأن هذا أكثر أماناً وسرعة من التبضع" |
- ...pişirmiyorum ve alışveriş yapmıyorum. - Dur sana bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | لن أقوم بالطبخ أو التبضع أو أمرٍ آخر - دعني أوضح لك أمراً - |
Ne Avrupa'ya gitmek, ne Louis Vuitton'dan alışveriş yapmak, ne de araba istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اُريد الذهاب "إلي "اُوروبا "و لا التبضع من محلات "لوي فيتون و لا اُريد سياره جديده |
alışveriş bağımlılığı vardı aslına bakarsan. | Open Subtitles | فى الواقع كان لديه ادمان التبضع |
Limitsiz kredi kartıyla alışveriş yapmak gibi. | Open Subtitles | مثل التبضع ببطاقة إئتمان غير محدودة. |
Birlikte iğrenç şeyler yapıyorduk, alışveriş gibi. | Open Subtitles | " مقهى مونيه " - قمنا بأشياء مقززة مثل .. التبضع معاً |
Onları bir alışveriş çantasına boşaltmış. | Open Subtitles | .إنها وضوعتهم في حقيبة التبضع |
- Buradan alışveriş yapabilirim. | Open Subtitles | - يمكنني التبضع هنا أليس كذلك؟ |
Güzel bir alışveriş, Jia. | Open Subtitles | ان ذوقك في التبضع رائع يا جيا |
Benimle alışveriş yapmak acayip eğlencelidir. | Open Subtitles | من الممتع جداً التبضع بصحبتي |
- alışveriş. - Öyle mi? | Open Subtitles | ـ التبضع ـ حقاً؟ |
Bütün alışverişi ve yemekleri ben yapabilirim. | Open Subtitles | سأقوم بجميع التبضع والطبخ |
Bütün alışverişi ve yemekleri ben yapabilirim. | Open Subtitles | سأقوم بجميع التبضع والطبخ |
Tamam ben alışverişe çıkıyorum, eğer döndüğümde burada olursan, seni döverim. | Open Subtitles | حسناً، أنا ذاهبه إلى التبضع وإذا لا زلت هنا عند أعود سأضربك |
- ... beni alışverişten kurtaracaksın. - Farkındayım. | Open Subtitles | -سيوفر علي عناء التبضع من أجله. |