Sözümü tutmadığımda sonuçlarına katlanacağımı biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنني إذا أخلفت وعدي سأعاني التبعات |
Sen istediğini yap ama sonuçlarına katlanmak zorundasın. | Open Subtitles | إفعل مايحلولك لكن عليك أيضاً ..مواجهة التبعات |
Onu bırak, yoksa sonuçlarına katlanırsın. | Open Subtitles | إما أن تطلق سراحه، أو ستتحمل التبعات |
Kasıtsız sonuçlar burada bir ihtimal değil mi? | TED | ألا تمثل التبعات غير المقصودة أحد الاحتمالات هنا؟ |
Psikologlar her şeyi teşvikle yaptırmanın olumsuz sonuçlarını 30 yıldır biliyorlar. | TED | لقد عرف الاطباء النفسيون التبعات السلبية للاكثار من الحوافز وجعلها جزء من كل شيء منذ 30 عاماً |
Evet. Maliyetlerin kontrolden çıkarak döndüğü konusunda tamamen hemfikirdi. | Open Subtitles | فعلت ، قالت بأنها كانت متفقه تماماً بأن التبعات كانت خارج السيطره |
sonuçlarına katlanacak olan sen değilsin. | Open Subtitles | لن تكون انت من يتحمل التبعات |
Fakat bunun sonuçlarına katlanman gerekecek. | Open Subtitles | ولكن سيكون عليك تحمل التبعات |
Sözümü tutmadığımda sonuçlarına katlanacağımı biliyordum. | Open Subtitles | سأعاني التبعات هل هذا تهديد؟ |
Sonra sonuçlar görülmeye başlandı. | TED | بعدها جاءت التبعات. |
ailemizi uyandırmak yerine, ki bu benim için kötü sonuçlar doğururdu, yüzüne bir gülümseme yayıldı ve yeni doğmuş bir tek boynuzlu atın zarafetiyle zorlanarak ranzaya tekrar çıktı... (Kahkahalar) ...bir de kırık bir bacakla. Henüz beş ve yedi gibi | TED | بدلا من إيقاظ والدينا, مع كل التبعات السلبية علي التي تلت ذلك وبدلا من كل ذلك,ابتسامة واسعة ملأت وجهها وأعادت نفسها مرة أخرى إلى أعلى السرير , ممتلئة بشخصية المخلوق الخرافي... (ضحك) ... ومع رجل مكسورة الذي مررنا به |
Okyanus asitleşmeşine ters tepkime yapmak iyi bir şey olsa da bunun çevresel sonuçlarını tam olarak anlamış değiliz, o yüzden bu tedavi yönteminin iyileştireceği hastalıktan daha iyi olup olmadığını değerlendirmemiz gerek. | TED | في حين أن مواجهة تحمض المحيطات هي شيء جيد، إلا أننا لا نعي بشكل كافٍ التبعات البيئية الناتجة، ولذلك نحتاج أن نقيًم ما إذا كانت هذه المعالجة أفضل من المرض الذي نسعى لعلاجه. |
insanların, seçeneklerin farkını anlaması için her seçeneğin sonuçlarını anlaması gerekiyor, ve her sonucun nasıl hissettireceğini canlı, somut biçimde görmesi gerekiyor. | TED | انه ليكون الناس قادرين على فهم الفرق بين الاختيارات يجب ان يكون قادرين على فهم التبعات المرتبطة بكل اختيار وتلك التبعات يجب ان تكون ملموسة بصورة مجسدة,وصورة واضحة جدا |
Bu çığır açıcı teknolojinin, amaçlanan etkileri gibi amaçlanmamış sonuçlarını da göz önünde bulundurmak, önümüzde büyük bir sorumluluk oluşturuyor. | TED | وهو ما يضعنا جميعا أمام مسؤولية عظيمة لأخذ كل من التبعات غير المقصودة والتبعات المقصودة لهذا التقدم العلمي المفاجئ بعين الاعتبار. |
Evet. Maliyetlerin kontrolden çıkarak döndüğü konusunda tamamen hemfikirdi. | Open Subtitles | فعلت ، قالت بأنها كانت متفقه تماماً بأن التبعات كانت خارج السيطره |