ويكيبيديا

    "التبوّل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • işemek
        
    • işemeyi
        
    • İdrar
        
    • işemeye
        
    • tuvalete
        
    • Sidik
        
    • çişini
        
    • işemem
        
    • işememe
        
    • işeyemiyorum
        
    • işiyorlarmış
        
    İnsanların üstüne işemek, normal mi? Open Subtitles هل يبدو لك ان التبوّل على الناس عمل طبيعي؟
    Uzun süre çişini tuttuktan sonra işemek.. Allah'ın belası bir orgazm'a eş değer bir şey. Open Subtitles أتذكّر بشكل مبهم عندما كان التبوّل بعد فترة إمساك طويلة مساوياً لنشوة الجماع
    Ayrılmadan önce bütün köşelere işemeyi unutma. Open Subtitles لا تنس التبوّل على كلّ الزوايا أمامك إجازة.
    Dedi de hatırladım, idrar duyumu hâlâ kazanmış değilim. Open Subtitles و هذا يذكّرني أنّي لم أسترجع إحساسي بضرورة التبوّل بعد.
    Sonra bir bakarsın, işemeye bile hakkın yok. Open Subtitles بعد ذلك تكتشف أنك لا يمكنك التبوّل بشكل طبيعي.
    Numaraları karıştırması ve tuvalete gitmeyi unutması insan olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الأرقام المختلطة ونسيانها التبوّل يشيرانِ إلى أنّها بشريّة
    Öyleyse önümüzdeki haftaki Sidik yarışı anlamsız o zaman. Open Subtitles إذًا مسابقة التبوّل الأسبوع القادم لا فائدة منها.
    Üzgünüm. Acilen işemem gerek. - Sorun olmaz değil mi? Open Subtitles آسفة، يجب عليّ التبوّل حقاً، هل تُمانعين؟
    Hemşireleri işememe yardım etmek için bile ikna edemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع الحصول على ممرضة لتساعدني في التبوّل
    Korkumdan doğru dürüst işeyemiyorum burada. Open Subtitles بالكاد يمكنني التبوّل بإستقامة مع هذا الخوف
    İnsanlar evlerinin içerisine işiyorlarmış şehirde. Open Subtitles الناس بإمكانهم التبوّل داخل منازلهم هناك
    Tpeye çıktım, tam işemek üzereyken... Open Subtitles وتوجهت مباشرة إلى حافة الهاوية وأنا على وشك التبوّل
    Kamu içinde işemek son derece yanlış. Open Subtitles التبوّل العامّ خاطئ باستثناء مسيرة المليون رجل "كرنفال
    Tek yapacağı işemek. Open Subtitles كل ما كان عليه فعله هو التبوّل
    Yalnızca cipsler ve sandviçler ya da kapı açık işemek ya da "depo" kelimesinin yazılışı konusunda değil,..." Open Subtitles لم نختلف فحسب بشأن رقاقات البطاطا والشطائر أو التبوّل بينما الباب مفتوح "أو كيف نتهجّأ "مستودع
    Bu hafta sonu sekiz tuvaletin sekizinede işemeyi hedefliyorum. Open Subtitles هدفي خلال عطلة نهاية الأسبوع هذه هو التبوّل في المراحيض الثمان
    Ne uygunmuş, değilmiş boş verelim şimdi "küçük çocukların üzerine işemeyi seven" beyefendi. Open Subtitles لنتحدّث حيال الأشياء الغير مقبولة، يروقني التبوّل أمام الأطفال.
    Altıma işemeyi bırakacak mıyım? Open Subtitles هل سأكفّ يوماً عن التبوّل في ثيابي؟
    İdrar yaparken ağrım yok. Open Subtitles ولا ألم أثناء التبوّل
    İşemeye gelmedim. Seninle konuşmaya çalışıyorum. Open Subtitles لا أريد التبوّل في الحقيقة إني أريد التحدث معك
    Korkma, tuvalete gideceğim. Open Subtitles لا بأس، عليّ التبوّل
    Sidik yarışı izlemek isteseydim Mose'u tavuk kümesine kitlerdim. Open Subtitles إن كنت أريد رؤية مسابقة التبوّل لحبست (موسى) في قفص الدجاج
    Her ay en az iki kişinin önünde çişini yapmak, altı ayda bir de büyüğünü. Open Subtitles مرتان في الشهر أو أكثر، التبوّل أمام الناس، كلّ 6 شهور، تجوّط أمام الناس.
    Ben de kontrol çizelgesinin sadece üst kısmını okuyabilmiştim. İşe yazıyordu. Benim de işemem lazımdı. Open Subtitles كلُّ ما تمكّنتُ من قراءته في جدول قياس النّظر هو حرف الـ"بي=تبوّل" ولقد كنتُ أودُّ التبوّل.
    Karakolda bir gece geçirmek, beni bir bardağa işememe ikna etmeye yetti. Open Subtitles ليلة واحدة بالسجن كانت كفيلة بإجباري على التبوّل في الكوب
    Çocuklar. Etrafımda durun. Lenny izlerken işeyemiyorum. Open Subtitles يا رفاق، تعالوا قفوا حولي، لا أستطيع التبوّل أمام (ليني)
    İnsanlar evlerinin içerisine mi işiyorlarmış? Open Subtitles الناس بإمكانهم التبوّل داخل منازلهم هناك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد