Bence, senin yapabileceğin en iyi şey, gidip Onunla konuşmak, erkek erkeğe. | Open Subtitles | أفضل شيء تفعله هو الذهاب اليه و التحدث معه , رجلاً لرجل |
Ama bir şey bildiğini düşünüyorsun ve bu yüzden Onunla konuşmak istiyorsun. | Open Subtitles | حسنا, ولكن هل تعتقدين أنه يعرف شيئاً لهذا السبب تريدين التحدث معه |
Hayır, değerlendirme kurulunun karşısına çıkmadan önce Onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | كلّا، أريد التحدث معه قبل أن يَمثُل أمام أعضاء المجلس. |
Bir dakikalığına Onunla konuşabilir miyim, lütfen? | Open Subtitles | هل يمكنني فقط التحدث معه لمدة دقيقة واحدة ، من فضلك ؟ |
Keçileri kaçırıyor bile olsa umrumda değil. Onunla konuşmam lâzım. | Open Subtitles | . لا يهمني اذا كان يتقلص دور الشرير . اريد التحدث معه |
Senden Onunla konuşmaya devam etmeni istiyoruz, Tanrım böylece ona rehberlik edebilirsin. | Open Subtitles | ونحن نسألك ان تستمر في التحدث معه يا ملك فبهذا يمكنك ارشاده |
Burada özel konuşabileceğim bir yer var mı? | Open Subtitles | اسف لازعاج يا زعيل ولكن هناك شخص ربما ترغب في التحدث معه |
Onunla konuşmak istiyorum! Şimdi! SHERLOCK HOLMES CİNAYETİ | Open Subtitles | جورج ,احضر لى هذا المؤلف الغبى , اريد التحدث معه الآن هالو ,انا جريدى ياعمتى جيسيكا |
- Sadece patron var. - Çok iyi, Onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أحد موجود منهم,ماعدا الرئيس رائع, أريد التحدث معه, أفتح الباب, رجاء |
- Tutarlı ya da değil yine de Onunla konuşmak istiyoruz. Söyleyebileceğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | لازلنا نريد التحدث معه هل هناك شيئاً آخر تود إخبارنا به ؟ |
Onunla konuşmak istiyorsan avukatımla iletişime geçersin. | Open Subtitles | إذا كنتم تريدون التحدث معه اتصلوا بمحاميَّ الخاص |
Diyebilirim ki sen ondan hoşlanıyorsun ve Onunla konuşmak istiyorsun. Gün bugündür. | Open Subtitles | حسنآ لو انت معجبة به عليك التحدث معه اليوم |
Onu görmek zorunda değiliz, Onunla konuşmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | لا يجب علينا رؤيته. لا يجب علينا التحدث معه. |
Kim Onunla konuşmak isterse, inanılmaz bir şekilde kendini ona göre ayalıyor. | Open Subtitles | هو يحاول ان يبقي نفسه متاحا لأي شخص يود التحدث معه وهذا رائع جدا |
Onunla konuşabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | هل أستطيع التحدث معه ، أرجوك ؟ |
- Biraz uyuşuk bir halde. - Onunla konuşabilir miyiz? Evet ama kısa kesin. | Open Subtitles | انه نعسان بعض الشيئ - هل يمكننا التحدث معه ؟ |
Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye Onunla konuşmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه |
Bana arama kağıdının bir kopyasını ver ve Fredie'ye Onunla konuşmam gerektiğini söyle. | Open Subtitles | أريد نسخة من قائمة الإتصالات وأخبر فريدى أننى أود التحدث معه |
Onunla konuşmaya çalıştım fakat dinlemedi. | Open Subtitles | ،حاولت التحدث معه .لكنّه لم يرغب بالإستماع |
Zaman ayırdığın için minnettarım, konuşabileceğim tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنا أقدر تقضيتك لوقتك معي، أنت ِ الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث معه |
Eğer kız Talbot'un elindeyse onunla konuşma şeklimiz çok önemli. | Open Subtitles | لو كانت الفتاة لدى (تالبوت)، فطريقتنا فى التحدث معه هامة |
Efendim, sadece netleştirmek için soruyorum, benden Onunla konuşmamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | سيدي، للتوضيح وحسب، تطلب منّي التحدث معه. |
Çocuğa ne olduğunu biliyor olabilir mi? Onunla konuşmamız işe yarayabilir. Doğru yapmadın. | Open Subtitles | سيكون من الجيد التحدث معه لم تفعلي ذلك بشكل صحيح |
Hala dışarıda. onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | إنه لا يزال بالخارج ينبغي عليكِ التحدث معه |
Gün dönümünde orada olursam, onunla konuşabilirim. | Open Subtitles | و إذا ذهبت إلى هناك وقت الإنقلاب ساتمكن من التحدث معه |
onunla konuşmayı sevmezdim. | Open Subtitles | فى السلفادور على ما أعتقد لم يعجبنى التحدث معه |
Bir şeyler yapmalıyız. Yani, onunla konuşabilirsin ve... Hassiktir... | Open Subtitles | يجب علينا القيام بشئ ما ، اعني انك تستطيع التحدث معه |
- Josh, teknik olarak konuşabildiğim tek kişisin. | Open Subtitles | جوش , أنت , حرفيا , الشخص الوحيد الذي أستطيع التحدث معه |