Gördün mü, sorun bu. her şeyi kontrol edebileceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | أترى, هذه هي المشكلة تعتقد أنك تستطيع التحكم بكل شيء. |
Hayır, her şeyi kontrol etmeye çalıştığın gibi bizi de kontrol etmeye çalışıyordun... | Open Subtitles | لا كنت تحاولين ان تتحكمي بنا بالطريقة التي تحاولين التحكم بكل شيء |
Gönül ferman dinlemez. her şeyi kontrol edemezsin. | Open Subtitles | القلب يشتهي على هواه لا يمكنك التحكم بكل شيء |
Bir tuşla her şey kumanda ediliyor. | Open Subtitles | بزر واحد تستطيع التحكم بكل شيء |
Bir tuşla her şey kumanda ediliyor. | Open Subtitles | بزر واحد تستطيع التحكم بكل شيء |
Onlara prezervatif vermemizin sebebi onları teşvik ettiğimizden değil, onları korumak için çünkü biliyoruz ki herşeyi kontrol edemeyiz. | Open Subtitles | نعطيهم واقياً ذكرياً ليس لتشجيعهم، لكن لحمايتهم لأننا نعلم أننا لا نستطيع التحكم بكل شيء |
Herkesin düzelttiği her şeyi kontrol etmeyi seven kızlardansın. | Open Subtitles | ..لا إنك فتاة من النوع الذي يحب التحكم بكل شيء كيف يمكنني تصحيح هذا؟ |
Bu noktaya her şeyi kontrol ederek geldim. | Open Subtitles | التحكم بكل شيء هو ما جعلني أنجح لحد الأن |
Çok geç. her şeyi kontrol edemezsin. | Open Subtitles | حسناً ، ليس من المُفترض بك التحكم بكل شيء |
Yine her şeyi kontrol etmeye çalıştı mı? | Open Subtitles | ها نحن ذا هل حاولت التحكم بكل شيء ؟ |
O zaman her şeyi kontrol etmeye çalışma! | Open Subtitles | اذن، توقفي عن محاولة التحكم بكل شيء |
her şeyi kontrol edebiliyorsun. | Open Subtitles | نستطيع التحكم بكل شيء في البرمجه |
- Evet, her şeyi kontrol edebiliyorum. | Open Subtitles | أجل، يُمكنني التحكم بكل شيء بها. أظنت (بيرنديت) أنّه لطيفٌ؟ |
Sonra da Adam beni her şeyi kontrol altında tutmak isteyen biri olmakla suçladı. | Open Subtitles | (آدم) في الواقع يتهمني بأني اريد التحكم بكل شيء |
- her şeyi kontrol etme ihtiyacın ve her şeyi bilme ihtiyacın... | Open Subtitles | -الذي يريد التحكم بكل شيء ، |
Ama doğru olan şey,herşeyi kontrol edemeyiz Shelby. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة أنه لا يمكننا التحكم بكل شيء يا (شيلبي) |