| Görünüyor ki, psikanaliz hakkında espriler yapmaya akıl hastası olmak engel değil. | Open Subtitles | على مـا يبدو أنّ العقل لا يمرض أبداً لكي يُخرج النكـات عن التحليل النفسي |
| psikanaliz Dergisi'nde son yayınlanan makalemde bunu "Ozymandius Melankolisi" diye adlandırmıştım. | Open Subtitles | في آخر بحث لي في مجلة التحليل النفسي :سميته "سوداوية أوزيمانديس" |
| Sahip olduğum derecelerle bu daha çok döviz bürosu psikanalizi olur. | Open Subtitles | مع عدد درجات لدي، هو أكثر الدولار مخزن التحليل النفسي. |
| psikanalizin Dünya'yı değiştirme gibi bir amacı kesinlikle yoktur daha ziyade mümkün olduğu kadar en iyi şekilde buna uyum sağlamaya yardımcı olmaktır. | Open Subtitles | التحليل النفسي بالتأكيد ليس هدفُة تَغيير العالمِ، لكن بالأحرى لمُسَاعَدَتك للتَكيّف في أفضل طريقِ محتملِ. |
| Bu çözümleme modelinin ardından, tartışacağımız konu bu psikolojik profili işe yaramaz biri hale getiren travmatik olay. | Open Subtitles | و بعد نموذج التحليل هذا الذي ناقشناه إن الحادثة التي تعرضت لها قد جعلت التحليل النفسي بلا فائدة. |
| - psikoanalitik psikoterapi. psikanaliz, haftada en az üç seans demektir 5'e akdar arttırılabilir. | Open Subtitles | التحليل النفسي قد يعني ثلاث جلسات في الأسبوع وممكن خمسة |
| psikoanaliz, aptalca hataları tanımaz. | Open Subtitles | التحليل النفسي لا يُعرف الخطأ السخيف هكذا |
| Genelde eski kıtada çalışırım... ve bir-iki tane psikanaliz üzerine makalem var. | Open Subtitles | أعمل غالباً على القارّة... وقد كتبتُ عدداً قليلاً من أوراق التحليل النفسي. |
| işte sana psikanaliz Dr Freud. | Open Subtitles | إليك هذا التحليل النفسي أيها الطبيب فرويد |
| Biliyorsunuz, yazdıklarınız psikanaliz Derneği'nde bizi oldukça ilham verici bir tartışmaya sürükledi. | Open Subtitles | أتعرفي بأن أطروحتك أدت الى نقاش جاد و مثمر لم نحظى به فى مجتمع التحليل النفسي |
| Yarın ilk psikanaliz seansımızı yapacağız. | Open Subtitles | غداً ... أول شيء غداً سوف تبدأ دورتنا الأولى من التحليل النفسي |
| Ama psikanalizi gözardı etme. | Open Subtitles | ولكن أنا لا أستبعد التحليل النفسي أيضا. |
| En iyisi psikanalizi Ducky'ye bırakın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تترك التحليل النفسي ل داكي |
| Bırak şu, NYU ilk sınıf öğrencisi psikanalizi, ayaklarını. | Open Subtitles | أرجوكِ أريحيني من التحليل النفسي لـ(ان وي يو) المبتديء |
| O psikanalizin isimlendirdiği tarzda bizim zihinsel alanımızdaki 'Şey' dir. | Open Subtitles | إنها تتجسد داخل فضائنا العقلي فيما يسميه التحليل النفسي "الشيء" |
| Aynı alanda çalışmanın bir yolunu bulamazsanız psikanalizin gelişiminin süresiz olarak gerileyeceğini hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنه إن لم تجدوا انتم الاثنان طريقه للتعايش ، فان هذا سوف يكون تراجع فى تقدم التحليل النفسي ، و ربما لأجل غير مسمى |
| Belki her Salı taco akşamındaki psikanalizin sağlıksız endişesi yok mu! | Open Subtitles | ربما لدينا انهماك غير صحي في التحليل النفسي حول طاولة العشاء نأكل التاكو كل ثلاثاء بالتأكيد |
| Ama aynı zamanda psikolojik profil çıkarma bilimini çok yoğun inceledim. | Open Subtitles | لكن قمت أيضا بدراسة موسعة حول علم التحليل النفسي. |
| KIZ ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ. psikolojik tedavi amacıyla gözaltına alındı. | Open Subtitles | حالة فوضى قتل الام والطفلة تعرض اليوم على التحليل النفسي |
| KIZ ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ. psikolojik tedavi amacıyla gözaltına alındı. | Open Subtitles | حالة فوضى قتل الام والطفلة تعرض اليوم على التحليل النفسي |
| psikoanalitik diyorum çünkü karakterlerden bir tanesi psikanalist. | Open Subtitles | التحليل النفسي لأن واحدا من الشخصيات هو محلل نفسي |
| Aynı zamanda ölü psikoanalitik dininden bir terimdir. | Open Subtitles | إنها أيضًا مصطلح من دين التحليل النفسي الميت |
| Amerikanlar olağanüstü yaratıklar, bir psikoanaliz konusu olmalı. | Open Subtitles | الأمريكيين بشكل استثنائي بحاجة إلى التحليل النفسي |